04 Aralık 2019 14:25

Rakamlar, "kötü muamele geriledi" diyen İçişleri Bakanı Soylu'yu yalanlıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "kötü muamele geriledi" açıklamalarını, insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıyan rakamlar yalanlıyor.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı açıklama ile Türkiye genelinde polis ve jandarma bölgelerinde 'kötü muamele' iddialarına ilişkin 2017 yılında 70 başvuru yapılırken, 2018 yılında bu sayının 31'e gerilediğini ileri sürdü. Ancak ulusal ve uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıyan rakamlar Soylu'yu yalanlıyor.

Ankara’da gerçekleştirilen 'Kolluk Gözetim Komisyonu Eğitimcilerin Eğitimi' programının açılışında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, polis ve askerlerin karıştığı “kötü muamele” üzerinde durdu.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde 542 bin kolluk personelinin görev yaptığını belirten Bakan Soylu, "Elbette ki bu kadar kalabalık bir sayı içinde etik ve kanuna uygun davranmayan, yanlış davranışlar içinde olan kişiler olabilir mi, elbette ki olabilir. Ama bu asla bir karakter değildir” diyerek, bu konuda önceki yıllara dair kimi veriler paylaştı.  

Soylu, “Türkiye genelinde polis ve jandarma bölgelerinde kötü muamele iddialarına ilişkin 2017 yılında toplam 70 başvuru olmuş. 2018 yılında bu sayı 31'e gerilemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ülkemiz aleyhine verdiği ihlal kararlarında insanlık ve onur kırıcı muamele kararı 2016'da 9, 2018'de 11'dir. Ve bu rakam, 2011'de 36'dır. 2012'de 18'e yani aşağı doğru bir azalış trendi içerisinde, küçük iniş çıkışlarla bahsettiğim seviyeye gelmiştir. İşkence ve kötü muameleye ilişkin, CİMER ve diğer başvuru yollarıyla yapılan müracaat sayısı 2016'da 52, 2017'de 54, 2018 sonu itibarıyla da 34'tür. Bu rakamları paylaşmamdaki maksat, ülkemizin kolluk birimlerinin davranışlarından şikayet noktasındaki genel çerçevesini ortaya koyabilmek içindir" diye konuştu.

RAKAMLAR SOYLU'YU YALANLIYOR

Bakan Soylu, polis ve askerlerin karıştığı “kötü muamele” vakalarının sayısının azalma gösterdiği iddiasında bulunsa da, ülkedeki insan hakları örgütlerince ve uluslararası kuruluşlarca son yıllara dair hazırlanan raporlar Soylu’yu yalanlıyor.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 21 Temmuz'da ilan edilen ve 7 defa üçer aylığına uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL) 17 Temmuz 2018’de sona erdi.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre OHAL’in sürdüğü 2017 yılında 427’si gözaltında kaba dayak ve diğer yöntemlerle, 1855 kişi ise gözaltı yerleri dışında ve güvenlik güçlerince müdahale edilen toplantı ve gösterilerde olmak üzere toplam 2.682 kişi işkence ve kaba muamele ile karşılaştı.

2017 yılında Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvuran 616 kişiden (2016 başvuru sayısı 487 idi) 564’ü doğrudan işkence ve diğer kötü muameleye maruz kaldığını belirtti. 564 başvurunun 272’si (yüzde 48) emniyet müdürlükleri, 55’i ise (yüzde 10) polis karakolu gibi resmi gözaltı merkezlerinde işkenceye maruz kaldı. 171 (yüzde 30) kişi ise güvenlik güçlerinin araçlarında işkenceye maruz kaldığını beyan etti.

BM’NİN GÜNDEMİNE OTURDU

Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde yaşanan işkence ve kötü muamele olayları Birleşmiş Milletlerin de gündeminde yer buldu. Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Özel Raportörü Nils Melzer, 27 Şubat 2018’de Türkiye’deki sorgulama yöntemleriyle ilgili ellerine bazı raporlar ulaştığını açıkladı. Melzer bu raporlarda, “Türkiye’de sorgulama sırasında dayak, elektroşok, soğuk suya batırma, uykudan mahrum bırakma, hakaret ve cinsel saldırı” gibi yöntemlerin kullanıldığı iddialarının yer aldığını söyledi.

2018’DE TABLO AYNI 

İHD’nin 2018 yılına dair hazırladığı Türkiye İnsan Hakları İhlalleri Raporu’na göre ise; yıl içerisinde 32’si çocuk olmak üzere 673 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi. Yine resmi görevlilerce 4 bin 513 kez işkence, kötü muamele, onur kırıcı davranışta bulunuldu.

2018 yılında 356’sı gözaltında kaba dayak ve diğer yöntemlerle, 246’sı gözaltı yerleri dışında ve 2 bin 598’si güvenlik güçlerince müdahale edilen toplantı ve gösterilerde olmak üzere toplam 2 bin 719 kişi işkence ve diğer kötü muamele ile karşılaştı. Cezaevlerinden yapılan şikayet başvurularında, bin 149 kişi işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtti. 160 kişi ise ajanlık dayatması nedeni ile işkence ve kötü muameleye uğradı.

28 kişi zorla kaçırıldı ya da kaçırılma girişimine maruz kaldı. İşkenceye de maruz kalan bu kişiler bir süre sonra serbest bırakıldı. Yine 160 kişi gözaltında ya da gözaltı yerleri dışında ajanlık dayatıldı.

"KÖTÜ MUAMELE YAYGIN VE SİSTEMATİK!"

İHD Diyarbakır Şubesi’nin 2019’un ilk 6 ayına dair hazırlanan raporda ise, “Gözaltı merkezlerinde ve gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamele yaygın ve sistematik bir biçimde varlık göstermeye devam ediyor” denildi.

Türkiye’deki insan hakları örgütlerinin bu raporlarının dışında Dünya Adalet Platformu tarafından 2008 yılından bu yana hazırlanan “Hukukun Üstünlüğü Endeksi”nde (Rule of Law Index) Türkiye, 2019 yılında 126 ülke arasında 109'uncu sırada yer aldı. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş’e bağlı sendikalar: Yeni bir anlayışı tartışmamız gerekiyor

SONRAKİ HABER

"İşçinin iradesine karşı çıkan sendikacıları istemiyoruz"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa