Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kahreden ölümün ardından gözler "şırınga çikolata"da! - Haberler

        Dün Ankara'nın Keçiören ilçesinde Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu'nun kantininden aldığı Bonart marka şırınga çikolatayı yerken fenalaşıp hayatını kaybeden ilkokul 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal (7),gözyaşları içerisinde toprağa verilmişti.

        Bugün de bir acı haber Diyarbakır'dan geldi. Şırıngalı çikolatanın kapağının boğazına kaçması sonucu 7 yaşındaki Umut Bilgi hayatını kaybetti.25 Kasım 2019’da okul yakınındaki bir marketten aldığı şırınga çikolatanın kapağının boğazına kaçması sonucu ambulansla Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı. 9 gün yaşam mücadelesi veren Umut, 5 Aralık 2019 tarihinde hayatını kaybetti.

        Peş peşe gelen şırıngalı çikolata ölümlerinin ardından, benzer olayların yaşanmaması için bu tip ürünlerin tamamen piyasadan toplatılması beklentisi oluştu.

        HASTANEYE YETİŞTİRİLEMEDİ

        Okul kantininden aldığı çikolatayı yerken fenalaşan Mert'eilk müdahaleyi bir okul görevlisi yaptı.Sıddık isimli görevli, "Çocuk yanıma geldi, ceketimi çekiştirerek eliyle boğazını işaret etti. Ben de 'Nefessiz kaldı' diye kucağıma aldım, sırtını ovaladım biraz ama olmadı" dedi.

        FİRMADAN AÇIKLAMA YAPILMADI

        Mert Yağız Köksal'ın çikolatanın kapağını açmaya çalışırken, kapağın soluk borusuna kaçtığı iddia ediliyor. Görüşlerine başvurduğumuzfirmayetkilileri, henüz konu hakkında açıklama yapamayacaklarını belirttiler.

        Okulda cips, kola, çikolata gibi sağlıksız ürünlerin okul kantinlerinde satılması yasak olmasına rağmen Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu'nda şırınga çikolata satılıyordu.Okul kantininde, çevredeki marketlerde ve bakkallar da denetlendi. Tarım İl Müdürlüğünden gelen ekipler, Mert'i öldüren çikolata ve benzerlerinin olup olmadığını araştırarak, olan ürünleri topladılar. Bu tip ürünlerin şu an için Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu çevresinden toplatıldığı, tüm Türkiye genelinde olmadığı duyuruldu.

        'OKUL GIDASI LOGOSU' UYGULAMASI 1 YIL ERTELENMİŞTİ

        Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumların bünyesinde faaliyet gösteren kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi gıda işletmelerinde satışa sunulacak hazır ambalajlı gıdalarda “Okul Gıdası” logosunun kullanımına ilişkin süre bir yıl uzatılmıştı.

        Tarım ve Orman Bakanlığının “Okul Gıdası Logosu Uygulaması Usul ve Esasları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği” Resmi Gazete’de yayımlanarak,tebliğin yürürlüğe girme tarihi 16 Eylül 2019 olarak belirlenmişti.

        Ancak tebliğ hükümlerine uyum sağlamaları için gıda işletmecilerine 7 Eylül 2020 tarihine kadar süre tanınmıştı. Tarım ve Orman, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları arasında imzalanan protokolle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okul/kurumların bünyesinde faaliyet gösteren kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi işletmelerde satışa sunulacak hazır ambalajlı gıdaların etiketi üzerinde “Okul Gıdası” logosunun yer alması kararlaştırılmıştı.

        HEIMLICH MANEVRASI YAPILSAYDI BUGÜN YAŞAYACAKTI

        Mert Yağız Köksal'ın yediği çikolata yüzünden hayatını kaybetmesi akıllara hayat kurtaran yöntem Heimlich manevrasını getirdi. Mert'e tıkandığı sırada Heimlich manevrası yapılsaydı, bugün hayatta olacaktı.

        “MATEMATİK VE TÜRKÇE’DEN DAHA ÖNCE HEIMLICH ÖĞRETİLMELİ”

        Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Aspirasyon, daha dün Keçiören’de bir yavrumuzun bir şeyler yerken nefessiz kalması ve maalesef hayatını kaybetmesi ile yeniden gündemimize giren bir terminoloji” diyerek, bunun bir şeyler yerken soluk borusuna kaçması manasına gelen bir durumu ifade ettiğini söyledi.

        Doç. Dr. Akkoyunlu, şöyle konuştu: “Normalde soluk borumuzun üstünde var olan bir kapak yeme ve içme esnasında kapanarak gıda parçalarının akciğere kaçmasını engelliyor. Bebekler dışında kimse bu mekanizma nedeniyle yerken ya da içerken nefes alamaz. Fakat bu mekanizma bazen zamanlama, hatası bazen de başka nedenlerle yeterli çalışamayabiliyor. Aslında bu durum çok da az görülen bir şey değil. Hepimizin her gün boğazına bir şeyler kaçar ve bu mekanizmanın o an çalışmadığını gösterir. Fakat bu kaçan şeyler eğer nefes borusunu tıkar ve nefes almamızı engellerse net bir şekilde ölüm riski ortaya çıkmış olur. Ve bu durum o kadar hızlı ve ani gelişir ki saniyeler içinde maalesef ölüm gerçekleşir. Algı oluşması açısından şöyle ifade edeyim. Oksijensizliğe beyin 6 saniye dayanabilir. Yani sık görülen ve öldürücü bir durum. Öyle ki yüksekten düşme delici ve kesici aletlerle yaralanmalar kadar ve belki de daha fazla karşılaştığımız bir durum. ABD’de her yıl yaklaşık 3 bin kişi bu nedenle ölmekte. Aslında bu ölümlerin acı tarafı çok basit bir bilgi ve eğitimle engellenebilecek olması. Heimlich manevrası denilen bebekler ve erişkinler için ayrı iki şeklide yapılan bir manevra ile ölümlerin önüne geçebiliriz. Bu manevra boğazınızı bir şey tıkadığında akciğerde hapis kalan havanın basıncını ani ve patlayıcı bir güce dönüştürerek o takılan şeyi atabilmeyi amaçlar. Eğer manevra düzgün yapılmaz ise son umut olan akciğerdeki havada yavaşça çıkar ve ölüm engellenemez maalesef. Bu nedenle bence okullarda matematik ve Türkçe’den daha önce öğretmenlere ve çocuklara Heimlich manevrasını öğretmek gerekir. İnanın bu, cama çıkma, akşamları ıssız yerlerden geçme, çantanı çapraz as gibi ebeveynlerin verdiği öğütlerden daha önce verilmesi gereken bir öğüttür. Benim de başıma geldi. Sekreterim poliklinik kapısında ağzına aldığı bir kurabiye parçası ile boğuluyordu. Her an her yerde herkesin başına gelecek bir olay. Depremden daha sık. Deprem çantası hazırlar gibi Çalışmamız gerekir.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ