Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Koronavirüs test sonucu pozitif çıkmayan hastalarda anksiyete ve stres bozukluğu görülüyor - Haberler

        Son haftalarda en küçük belirtide kendisinden şüphelenip, “Acaba hasta mıyım” diye düşünenlerin sayısı artmış durumda. Covid-19 salgını nedeniyle hasta olduğuna inanıp acil servislere başvuran hastalarda en çok hangi sorun ile karşılaşılıyor? Acil servislere en çok hangi semptomlara sahip kişiler geliyor? İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim İkizceli, “Acil servislere en çok hafif ve orta semptomlu hastalar başvuruyor. Ağır vaka durumu ise genelde hastanede yatış süresinde gelişiyor. Covıd-19 şüphesiyle gelip test sonucu pozitif çıkmayanlarda ise anksiyete ve stres bozukluğuyla karşılaşıyoruz. Acil servislere sık başvuru nedenleri arasında olan; darp, trafik kazası, bıçaklanma gibi vakalar ve travma hastalarının başvurularında ise ciddi azalma gözlemliyoruz” diyor.

        REKLAM

        HIZLI ARTIŞIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR

        Prof. Dr. İbrahim İkizceli, günlük hasta sayısının, salgının ülkemizde başladığı ilk günlerde katlanarak artmasına karşın son günlerde gerek günlük test sayısındaki artış gerekse 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı kişilerin evde kalmalarının sağlanmasına bağlı olarak hızlı artışın önüne geçildiğini söylüyor. İkizceli’ye göre günlük hasta sayısındaki yükselmenin son günlerde sabit devam etme nedeni de bu.

        ÖLÜM ORANIMIZ İTALYA VE İSPANYA’YA KIYASLA OLDUKÇA DÜŞÜK

        Bugüne kadar iyileşen hasta sayısının 2142 ve toplam test uygulama sayısının yaklaşık 280 bin olduğunu söyleyen Prof. Dr. İbrahim İkizceli, “Salgının ülkemizdeki seyrinde en sevindirici nokta yaşamını yitiren hasta oranlarımızın dünya ile karşılaştırıldığında oldukça düşük bir seviyede olması. Ülkemizde yaklaşık yüzde 2 olan ölüm oranı İtalya, İspanya, İngiltere gibi ülkelerde yüzde 10’u aşmış durumda. Bu durumdaki en önemli etken yaşlı vatandaşlarımızın evlerinde kalmasının sağlanarak virüse maruz kalma oranlarının düşürülmesidir. 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza evlerinde sunulan her tür destek, onların evde kalmalarını artırıp yaşama tutunmalarını sağlamaktadır” diyor.

        SALGININ ÜSTESİNDEN GELMEMEK İÇİN NEDEN YOK

        Ölüm oranının düşük olmasındaki diğer bir etkenin de sağlık kurumları tarafından gerçekleştirilen etkili ve hızlı tedavi olduğuna dikkat çeken İkizceli devam ediyor; “Sağlık Bakanlığı öncülüğünde gerekli ve yeterli miktarda ilacın hızlıca temin edilmesi, birçok hastaya erken müdahale şansı sağlamış ve sağ kalımı artırmıştır. Bakanlığın şeffaf şekilde günlük olarak yaptığı bilgilendirmeler, halkın olayın ciddiyetini, gerekli önlemler alındığı taktirde salgının üstesinden nasıl gelinebileceğini ve evde kalınmazsa ne gibi sonuçlar oluşabileceğini anlamasını sağlamıştır. Bu öneriler doğrultusunda hareket eder, evde kalır, sosyal izolasyon kurallarına uymayı sürdürür ve hijyen kurallarını uygularsak bu sorunun üstesinden en kısa zamanda gelebileceğimizi düşünüyorum.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ