22 Nisan 2018 00:15

‘Tersyüz edilmiş fesler’ meselesi

‘Tersyüz edilmiş fesler’ meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Misakımızın milli sınırları dahilindeki tüm vatandaşlarımızın yanı sıra, keza kimileri affedersin “Gavuristan” diyarlarında aş, lavaş peşinde koşuşturup, kimileri de din kardeşlerimizin ülkelerinde iş kotarıp, bir kısmı da hani deyim yerindeyse hangi “vatan”ı mekan tutacaklarına bir türlü karar veremedikleri için, “çifte kavrulmuş lokum” misali çifte pasaportla yaşamlarını bu minvalde sürdürürken, diğer yandan geride bıraktığımız şu son üç-beş gün zarfında memleketimizin sathında ansızın esen sert bir rüzgar sonucunda; bittabii ki önce uykularımız kaçtı, akabinde de gari dilimizde pelesenge dönüşen “n’olacak bu memleketimizin hali” klasik sorusu, bir kez daha gelip gelip ülkemizin semalarında “demir kazık” gibi tekrar çakılıp kaldı...

Nitekim... Ezelden beri rayına bir türlü oturtulmayan “memleketin hali” meselelerini hani mil pardon kökünden sünnet edip, dolayısıyla çözüm bulacaklarına dair meydanlarda çığırıp çalmalarının ardından, ülkenin en yüce Meclisinde koltuk sahibi veya “kırmızı plaka”lı ama “yerli ve milli” olmaktan yana nasibini bir türlü almayan, alamayan son model arabalarla seyahat edenlerin keyfi “ohh keka” havasında sürerken, öte taraftan memleketin bilumum meseleleri mehter yürüyüşüne dönüştü!

Ülkenin sorunlarını, meselelerini tıpkı siyah, silindir şapkasından okus pokuslar eşliğinde el çabukluğuyla tavşan ya da güvercin çıkaran Zati Sungur gibi anında çözeceklerini dillendirip, bunun için de “namus ve şeref” lerini terazinin bir kefesine koyarak yemin billah edenlerin, dün ettikleri yeminleri unutup, daha da doğrusu kendilerince kim bilir hangi kişisel hesaplar sonucunda terazinin diğer kefesini sözde dengelemeye kalkıştıklarında, hesaplarının sağlaması fiyasko ile sonuçlanınca, bunun faturası halkın sırtına tıpkı çift hörgüçlü develere taş çıkartırcasına yüklenen bir “kambur”a dönüştüğünde, bu kez de yine küflenip, kokuşmuş nakarata berdevam!

“Dahili ve harici düşmanlarımız!”

Her defasında tekrarlanan tekrarlana dolap beygirleri misali aynı yerde dolanıp duran bu lafebeliğinin, bu nabza göre şerbet veren “yerli ve milli şırınga”nın miadı ne hikmetse bir türlü dolmadığı gibi, ayrıca giderek paslanmasına rağmen, yine de inatla kullanılıp, dolaysıyla çöp tenekesini boylamaması ne tuhaf!..

İşte yine paslı şırıngamız elhamdülillah devrede!

Mesela daha düne kadar ülkemizin milli menfaatlerini koruyup kollamak, halkımızın huzur ve güvenini sağlamak için yapılması zorunlu olan seçim tarihinin asla değiştirilmeyeceğini beyan edip, aksine bir davranışın kelimenin tam anlamıyla milletimiz adına “hıyanet”  sayılacağını,  dolayısıyla herkesin, her yurttaşın buna uyması gerektiğini günde beş vakit namaz kılarcasına tekrarlayan en yetkili, en “makbul”, en “dirayetli” ağızlar, ortada fol, folluk, tavuk yokken birdenbire rüzgargülü, fırdöndü gibi dönüp, hemen akabinde de seçimlerin bir an önce yapılması için tarih belirlemelerinin altında yatan hinlik, cinlik neyin nesi kimin fesi acaba?

Aslında içinden tavşan, ördek çıkacak bir şapka ortalıkta yok ama şunun şurasında iki ay sonra milletin huzuruna çıkarılacak bir “sandık”tan belki de dün söylediklerini bugün resmen inkar eden “fırdöndü” tayfasının, “rüzgargülü” ailesinin belki de ibreti alem için tersyüz edilmiş fesleri mi çıkar, kim bilir Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa