Görüş Bildir

Terörü toplumsal barışla yenebiliriz

Türkiye'yi kaso sürükleyen terör saldırılarına Diyarbakır'dan "lanet olsun" çığlıkları yükseliyor. Vatandaşlar "kaosu" toplumsal barışla yenebiliriz derken, STK'lar ise "siyasi birlik" istedi.

Terörü toplumsal barışla yenebiliriz

FETÖ, PKK ve DAEŞ'in, "etnik ve mezhepsel" kurgulu terör saldırılarının ülkede yarattığı kaos ortamı, toplumun tüm katmanlarını endişe ve kaygılara sürüklerken, Diyarbakır Söz sokaktaki vatandaş ile Diyarbakır'daki bazı STK'ların yaşanan olaylara dair nabzını tuttu.

SOKAKTAKİ VATANDAŞ

Terörün her türlüsüne karşı ortak bir iradenin ortaya konulması gerektiğini söyleyen Vatandaşlar, birer maşa durumundaki terör örgütlerinin üst aklı olan emperyalist yapıları alt etmenin tek yolunun, "toplumsal barışın" bir an önce sağlanması gerektiğini söyledi. FETÖ'nün ABD'nin bir projesi olduğu, PKK'nın ise Kürtlükle, IŞİD'in ise Müslümanlıkla bir alakasının bulunmadığını ifade eden Diyarbakırlılar, "Türkiyenin tüm haklarını hedef alan saldırılar, küfre hizmettir. Küfre karşı, dik ve birlik içerisinde karşı koymalıyız ki, barışı bulalım."

İşte Söz Haber'e konuşan Diyarbakırlı vatandaşların teröre ve yaşananlara karşı tepkileri şöyle oldu.

NE KÜRTLE NE İSLAMLA

Ahmet Sapmaz;  “Düşman bellidir Amerika, İsrail, İngiltere Rusya bütün bu haçlı seferler buraya saldırmaya başladılar. Bakıyorlar Türkiye hani hedef 2023 diyor ya. İşte Türkiye kendi petrolünü kullanacak diye Amerika dört yerden saldırıyor. Örgütlerle saldırıyor. İslam ile alakası olmayan İslam adına saldırıyor. Kürtlerle alakası olmayan Kürtler için güya saldırıyor. Bunları protesto ettiğimiz zaman herkesin Müslümanların bir olması lazım. Müslümanların bir olması lazım. Gecen hafta Cuma namazında imam lanet olsun bombayı patlatanlara derken PKK lı olduğu iddia edilen biri çıkıp tepki gösteriyor. Bu böyle olmaz. Artık bu halkımızın birlik beraberlik içinde olması lazım. Bunların İslam ile alakası yoktur PKK’nın da Kürtlerle alakası yoktur. Müslüman’ın Müslüman’dan başkasına faydası yoktur."

HUZURLU DİYARBAKIR İSTİYORUZ

Servet Ay, "Huzurdan başka bir şey istemiyoruz hani artık huzur gelsin barış gelsin kardeş kardeşi vurmaktan vazgeçsin hepimiz Âdemden gelmişiz bunun farkına varsınlar insanlar artık akıllı olup uslansınlar. Çocuklarımızı bile rahat okula gönderemiyoruz eskiden böylemiydi sahabeler şehri Diyarbakır böyle değildi."

BÜTÜN HAKLAR HEDEF

Şehmuz Korkmaz; “Bu olayları kim olursa olsun ne olursa olsun kınıyoruz. Kürdü ölmüş, Türk’ü ölmüş, lazı çerkezi hiç fark etmez yani. Hepimiz aynıyız tek bayrak tek milletiz yani hepimiz aynı insanız. Ölümlere dur diyelim artık Ölüm istemiyoruz burada öeln nedir Batı da ölen nedir hepimiz insanız sonuçta fark eden bir şey yok. Artık kan dökülmesini istemiyoruz.15 Temmuzda gördüğümüz gibi herkesin bir araya gelmesi lazım. Bizler bir olursak burası Suriye gibi olmaz dağıtamazlar yani. Kimseyi ayrıştırmayalım dediğim gibi hepimiz aynı bayrak altında buluşalım onun dışında inşallah bizleri dağıtamazlar.

TÜRKİYE BÜYÜMESİN DİYORLAR

Ali Haydar Canlı, “Son günlerde canlı bombalar mahallede, sokaklarda, düğünlerde patlatanlar bunların müsebbipleri fötodur. Amerika ve feto Türkiye büyümüş zengin olmuş barajlar, yollar, arabalar, uçaklar tanklar yapıyor bunun için istemiyorlar Türkiye yani ülkemiz büyüsün. Bunlar istiyor ki Türkiye eskisi gibi cuntaların altında kalsın küçülsün IMF’ye borçlansın. Mehmet Akif’in dediği gibi Türkiye milleti asil bir millettir vatanımız milletimiz birbirine bağlıdır. Bu son olayların müsebbipleri kesinlikle fetodan başka kimse değildir ve Fetonun göstermiş olduğu Generaller ve subaylar bunlar hepsi torpille General olmuştur. Namuslu asil Generaller subaylar vatanına milletine hiçbir zaman silah doğrultmamıştır. Kurşun sıkmamıştır vatanıyla milletiyle can cana durmuştur."

STK TEMSİLCİLERİ NE DİYOR?

Son zamanlarda tırmanan terör olaylarına Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, son günlerde artan terör olaylarının milleti derin üzüntüye boğduğunu söyledi. Altaç, böyle haince saldırılardan medet bekleyenlerin, sonuç alacaklarını umanların gaflet içerisinde olduğunu dile getirdi. Altaç, "Ülkede uzun bir aradan sonra hem siyasette hem de toplumsal yaşamda oluşan uyum ve barış ortamını yok etmeyi hedefleyen son Gaziantep saldırısı 15 Temmuz ruhunu daha da kuvvetlendirecektir. Buna olan inancımız tamdır. Bizleri tarifsiz acılar yaşatan bu hain saldırıyı şiddet ve nefretle kınıyorum. Gaziantep şehitlerini rahmetle anıyor, kederli ailelerine sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.

SOYSUZ VE İĞRENÇ SALDIRILAR

Güneydoğu Girişimci İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tanzer Polat Yılmaz, "Toplumsal barışa kast eden bu girişimleri lanetlemekle birlikte, iç huzurun tekrar tesisi adına yürütülecek tüm süreçlerin takipçisi olma kararlılığımızı ifade etmek isteriz. FETÖ örgütünce planlanan darbe girişimine şanlı bir mücadeleyle karşı koyan toplumsal iradenin, kolektif yaşamı tehdit eden tüm faktörlerin ortadan kaldırılması adına da hakim kılınması gerektiğini düşünüyor, böylesi bir yaklaşımın geleceğimiz için hayati öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda siyasal iradenin, ülkenin her anlamda önünü açacak girişimlere hız vermesi ve bu çalışmaların başta sivil toplum olmak üzere tüm kesimlerce desteklenmesi gerektiğini belirtmek isteriz. Diyarbakır, Van, Elazığ, Gaziantep ve son olarak da Şanlıurfa'da meydana gelen menfur saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimiz ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyor” diye konuştu.

SİYASAL BİRLİKTELİK ŞART

İnsan Hakları Cemiyeti Genel merkezi de yaptığı açıklamada terör olaylarını kınadı. Açıklamada, “Saldırıları planlayan ve icra edenlerin amaç ve gerekçeleri ne olursa olsun katiller kınanmalı ve lanetlenmelidir. Kaynağı ve faili ayırt edilmeden zulmün karşısında olmayı ilke edinen cemiyetimiz, bu vahşi katliamı gerçekleştirenleri lanetlemektedir. Şiddeti yegane yol ve yöntem olarak kullanarak hareket edenlerin toplum tarafından mahkum edileceği açıkken son zamanlarda peş peşe gerçekleştirilen bombalı saldırıların görünürdeki failleri farklı olsa da aynı hastalıklı ruh halinin tezahürü olduğu açıktır. Sağduyulu kamuoyu ve halkımız, bu saldırıyı gerçekleştirenleri ve bundan nemalanmaya çalışanları yaşanmış acı tecrübeler ile çok iyi bilmektedir. Oluşan kaos ortamından yeni bir çatışma ve husumet devşirme hevesinde olanların da aynı sinsi planın bir parçası oldukları bilinmelidir. Menfur saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz” denildi.

ÇÖZÜM SÜRECİ DEVREYE GİRSİN

Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Burç Baysal, "Ülkemizde meydana gelen bu ve benzeri acımasız eylemlerin üstesinden gelmek, ancak toplumsal mutabakatın tam sağlanmasıyla mümkündür. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemizde oluşmaya başlayan siyasi birlik ortamı ve en son KCK açıklaması uzunca bir zamandır buzdolabında bekletilen çözüm sürecinin bir an önce devreye sokulması elzemdir. TBMM de bulunan tüm siyasi partilerin bir an önce çözüm ve diyalog kanallarının oluşması için inisiyatif almaya çağırıyoruz. Bizler bu manada oluşacak tüm adımlarda toplumun tüm katmanlarının yanında yer almaya hazır olduğumuzu söylerken Türkiye'nin kaybedecek bir saniyesinin olmadığını düşünüyoruz.”

TARİHİN EN BARBAR SALDIRISI

Güneydoğu Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan Akbal, "Şüphesiz hükümetimizin IŞİD’le mücadele konusunda kararlı bir politikası var ancak 15 Temmuz darbe girişiminde görüldüğü gibi devlet içerisinde farklı görüşlere sahip katmanlı ve karanlık ilişkiler de var. Ne yazık ki IŞİD konusundaki ikircikli politika, özellikle devlet içerisindeki paralel yapılanma benzeri karanlık odakların kirli politikalarına zemin oluşturmaktadır. IŞİD konusunda devletimizin ikircikli tutumu, IŞİD’in henüz açık bir şekilde terör örgütü olarak ilan edilmemesinden de anlaşılmaktadır.”

FETÖ'YÜ DESTEKLEYENLER

Bugünlerde FETÖ’ye destek veren işadamlarının mal varlıkları konusunda hükümetin kararlı tasarrufunu izlediklerini ve desteklediklerini anlatan Akbal, şu ifadelerde bulundu:  “Ölen her bir insanı, tartışmasız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak görmeliyiz. Vicdanımız da, aklımız da, inancımız da böyle emreder. Öleni, etnik kökenine, inancına, diline göre tasnif ettiğimiz anda, aslında iç savaşın fitilini ateşlediğimiz bilmek zorundayız. Ülkemizdeki her bir birey kendi içerisinde birlik bütünlük oluşturduğu müddetçe, bizleri ayrıştırma çabaları sonuçsuz kalacaktır. Son saldırılar, ülkemiz üzerine açıkça bir oyun oynandığını gösteriyor. Ne yazık ki yapılan saldırılar, sıradanlaştırılarak ülkemiz bir anlamda Suriye ve Irak’ta yaşananlara eşdeğer bir kargaşa içine atılmak isteniyor. Özellikle Gaziantep’te yaşanan barbarlık, ülkemiz için bir iç savaş provası niteliğindedir. Bu nedenle toplumun bütün dinamiklerinin, arkasında bir üst aklın olduğu açıkça görülen böylesi bir kargaşa ortamına girmemek için çaba harcaması gerekir.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi