Zor günlerden geçiyor ve acı günler yaşıyoruz. Olayları doğru algılamak zorundayız. İstanbul'da verdiğimiz şehitler yüreğimizi yakıyor. Buradan Bayburtlu şehidimiz Hamit Şahin olmak üzere   şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve aziz Türk Milletine başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Şehitlerimiz; vatan, vazife ve bayrak uğruna en değerli varlıkları olan canlarını feda ederek şahadet mertebesine ulaştılar.  Bağımsızlığa olan aşılmaz tutkumuzun, canımızdan üstün bildiğimiz vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin ölümsüzleşen simgeleri olan şehitlerimiz, gönüllerimizde sürekli yaşayacaklardır.  Onların kahramanlığı, mücadele azmi ve cesareti, bizlere emin adımlarla geleceğe yürüme gücü verecektir.  Şehitlerimizin bizlere emaneti olan şanlı bayrağımız, her karışında hatıraları bulunan vatan toprakları ve en büyük mirasımız olan Türkiye Cumhuriyetini yine onlardan aldığımız inanç ve kararlılıkla sonsuza kadar yaşatacağız.
 
Ülkemizin zor bir sınanma döneminden geçtiği şu günlerde, Birlik Vakfı ve Bayburt'taki bütün Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu ülkenin temel taşı olan kardeşliğimiz üzerinde oynanmak istenen kirli oyunlara dikkat çekmeyi vazifemiz biliyoruz. Ve tüm halkımıza, kadim kardeşlik şuuruna yakışır bir itidal çağrısını seslendirmek istiyoruz.
 
Bizler; ırkçılığın her türlüsünü ayaklar altına alan bir inancın müntesipleriyiz. Hangi inançta olursa olsun insanlığın evrensel haklarına saygılı, adaletten yana olan her vicdan sahibinin,  siyaset üstü, insan merkezli bir anlayışla; bölen, ötekileştiren, ayrıştıran her türlü düşünce ve eylemin karşısında olacağına inanıyoruz. Binlerce yıldır bu topraklarda hakim olan birlikteliği bozmaya çalışan güçleri sevindirecek her türlü tavırdan uzak durulması gerektiğini önemle vurguluyoruz. Kısa vadede birtakım hesaplarla atılan adımlar, kazanç gibi görülse de nihayetinde  ayrımsız herkesi kuşatacak, telafisi mümkün olamayan  maddi manevi büyük kayıplara yol açacaktır.
 
Biz inanıyoruz ki; kardeşliğimizi ve huzurumuzu bozmaya yönelik bu terör saldırıları, dün olduğu gibi bugün de amacına ulaşamayacak. Halkımızın feraseti oynanan bütün oyunları boşa çıkartacaktır.
 
10 Aralık 2016’da İstanbul’daki hain saldırıda 44 şehit verdik.  Şehitlerimiz, Türkiye’nin bölücü terörle mücadelesinde verdiği http://img3.mynet.com/1x1/grey.gifşehitler kervanına katıldılar. Ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmanın, istiklal marşımızı okuyabilmenin, özgürlüğümüzü muhafaza etmenin bedelini ödemeye devam ediyoruz. Şairin dediği gibi
 
“Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için;
Rüzgar bekliyor!
Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin;
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?”  öyle anlaşılıyor ki şehitler tepesi boş da kalmayacak. Bütünüyle şehitlerimizin toprağa akan her damla kanı, bu coğrafyayı tescil eden birer mühürdür.
Milletimizi Anadolu coğrafyasından atmak isteyenler bugüne kadar hep hezimete uğradılar. Birliğine dirliğine göz dikenler aynı hüsranı yaşayacaktır. Bu vesileyle hangi kökene, hangi meşrebe sahip olursa olsun tüm milletime, siyasetçilerine, medya mensuplarına, aydınlara, akademisyenlere, STK temsilcilerine seslenmek istiyoruz. Her karışıyla Anadolu ve Trakya toprakları hepimizin ortak vatanıdır. Bu ülkenin ve bu devletin 78 milyon vatandaşımızın her birine ihtiyacı var. Aynı şekilde bu ülkeye yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne de hepimizin ihtiyacı var. Ülkesini ve devletini kaybedenlerin yürek yakan görüntülerini her gün televizyonlarda seyrediyoruz. Türkiye bizim ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir.
 
 
15 Temmuz darbe teşebbüsü ise Türkiye'yi ve bölgeyi dizayn etme çabasının sadece başlangıcıdır. Devam eden bu şer planda FETÖ-PKK ve DAEŞ gibi örgütler, yönetildikleri üst aklın kendilerine biçtikleri rolü oynamaktadırlar. Ambalajları ne olursa olsun; bunların içlerinde taşıdıkları pislik de, yönetildikleri el de aynıdır.
 
Ümmetin son kalesi olan Türkiye'yi düşürmeden emellerine ulaşamayacaklarını bilen üst akıl, taşeron örgütler eliyle tüm gücüyle saldırmaktadırlar. Dün FETÖ'yü kullanan güçler bugün PKK'yı kullanmaktadır. Yarın PKK’nın hain bombalarına DAEŞ'in kalleş saldırıları eklenecektir. Acımız da büyük, kaybımız da... Ama dünya şunu bilsin ki, her türlü saldırıya karşı yine bu milletin evlatlarının direnişi de büyük olacaktır. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi diyoruz:
 
Başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız. 1000 yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz.
Bunlar sanıyorlar ki her saldırıda zayıflıyoruz, tam tersine güçleniyoruz.
 
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
 
Bu duygu ve düşüncelerle Bayburtlu şehidimiz Hamit Şahin olmak üzere şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve aziz Türk Milletine başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.