18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tenzil-i rütbe ve işe iade

Didem Okur

Didem Okur

Eski Yazar

A+ A-

Kardeşim yedi yıldır mimar olarak özel bir şirkette çalışmaktadır. Geçen günlerde bölüm müdürü olarak çalışırken yerine başkasını getirmişler ve kardeşime daha alt kademe bir görev vermişler. Kardeşim bu durumu kabul etmek zorunda mı? Kabul etmezse seçenekler neler olabilir? Görev değişikliğini kabul etmediği için işten çıkarılması halinde işe iade davası açabilir mi? İşe iade davasının sonuçları neler olabilir?

Okurumuz deyim yerindeyse soruları yağdırmış. Aktarılan soru, işyeri koşullarının değiştirilmesi ile ilgili ve bu köşede daha önce de belirttiğimiz gibi 4857 sayılı İş Kanunumuzun 22. maddesinde düzenlenmiştir. İşyerinde “tenzil-i rütbe” ya da “pozisyon düşürme”, haklı bir sebep yoksa esaslı bir işyeri koşulu değişikliği olarak kabul edilmektedir.
İşveren çalışanının performansından memnun değilse öncelikle yazılı savunmasını almak zorundadır. İşçiyi pozisyon olarak daha aşağıda bir işte çalıştırabilmesi için bu konuda işçiye yazılı bildirimde bulunması zorunludur. İşçi, yapılan yazılı bildirimdeki yeni görevlendirmeyi kabul etmek zorunda değildir; ayrıca yapılan tebliğ karşısında sessiz kalsa bile bu da red anlamına gelecektir. Tebliğden itibaren altı iş günü içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. Kanundan, açık bir kabul iradesi göstermedikçe işçinin yapılan işyeri koşulu değişikliğine rızası olmadığı sonucu çıkmaktadır.
Okurumuzun kardeşi, yapılan değişikliği kabul etmedi diye işine son verilirse işe iade davası açabilir. Ancak burada da kritik bir süre kısıtı vardır: İş ilişkisini sona erdirme hususu işçiye yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren bir ay içinde işe iade davası açılmak zorundadır. Bu bir hak düşürücü süredir; yani uyulmadığı durumda, mahkeme bu süreyi kendiliğinden dikkate alır ve süre şartına uyulmadığını tespit ederse davayı, işçi diğer hususlarda haklı olsa bile reddeder. İşe iade davası iş güvencesinin sonucudur.
İşçi, iş güvencesi kapsamında ise bu davayı açabilir. Yani okurumuzun kardeşinin çalıştığı işyerinde en az otuz kişi çalışıyorsa, kıdemi en az altı ay ise ve sözleşmesi belirsiz süreli bir iş sözleşmesi ile bu davanın açılması söz konusu olabilir. Yerimiz dar, anlatmak istediğimiz çok. İşe iade davasının sonuçlarını da cuma yazımızda paylaşalım.