Temmuzun 14’ünde kar yağacak değil ya! -2-

A -
A +
Yüzümün açıkta kalan yerine sanki iğneler batıyor ağılı iğneler. Buz mu bu dolu mu yok yahu kar bu! Bakıyorum göz ucuyla saatin takvimine, on dördünü yazıyor temmuzun. Kuzey yarım küresindeyiz dünyanın, mevsimlerden yaz hâlbuki. Heyhat işte Uludağ’ın hâli. Bir bakıyorum kâfileye, belki onumuz giyinmişiz tam tekmil ama ya kalanın perişanlığı. Kimi kısa kollu kimi kısa paçalı. Bereyi geçtim çoğunda başlık bile yok. Eller morarmakta, kulaklar kızarmakta, gözler korkuyla ürpertici yaylayı taramakta hepsinde. Hani bir yol bulup sıvışmak en iyisi diye düşünüyorlar belli. Ama yol nerede? Rüzgâr bizi gördü ya, iyice kuduruyor mabedine basmış sanki namahrem ayaklarımız. Döve döve geçiyor üzerimizden. Umutlar kırık, kalpler korkulu. Yine de ya nasip düşüyoruz zirve yoluna. Bir çeyrek saat geçiyor geçmiyor, rehberimiz dönüp şöyle bir bakıyor gerisine. Eyvah! Vâziyet pek müşkül. Hem yol daha uzunca ve daha da zorlaşacak. Şu çifte Sanaber Tepeleri aşınca iyice açıkta kalacak kâfilenin güney yüzü, o zaman encâmımız lodosun insafına mahkûm. Kar, buz vuruyor birlikte mermi gibi her yandan.
Yok diyor rehberimiz, bugün bu iş olmayacak. Şakası yok bu işin. Gerisin geri dönelim en iyisi. Ne çare, dönüyoruz yüz geri. Kös kös adımlıyoruz biraz önce geçtiğimiz yerleri. Dizlerde bacaklarda başlıyor bu sırada kesik kesik ağrılar. Daha erken! Yol uzun geriye dönene kadar. Ha gayret!
14 Temmuz 2019 günü böylece geçti Uludağ’da günümüz. Yazın ortasında bir karlı boranın pençesine düştük. Dağ kabul etmedi o günkü ziyaretimizi. Yaz ortası kışı yaşadık Uludağ’ın en yüksek yaylasında. Eh Uludağ bu, sağı solu hiç belli olmaz. Temmuzun 14’ünde kar da gösterir tipi de. Olacak şey değil gibi geliyor ama öyle. İnanmadınsa kulak ver, Bursa ilinde Keşiş Dağı’nın eteğindeki şehirde, bir efsane gibi anlatılıyor bugünlerde bu hikâye.
Temmuz’un 14’ünde kar yağarmış böyle biline…
             Volkan Topalak
 
 
ŞİİR
 
 
              Ay Yıldızlı Türkiye’m
 
                                        -100. Yıl Marşı-
Ülkümüz, millî ruhtan armağandır bizlere. 
Kızılelma yolumuz, şeref-şandır bizlere.
Doğru itikadımız, bir kalkandır bizlere.
Bir medenî ülkesin, Ay Yıldızlı Türkiye’m.
 
Nice on yıllar sonra, uzayı hedef seçtin.
Çağlar açıp kapadın, bilimle cehli geçtin.
Can vermek için yurda, şehadete ant içtin.
Bir medenî ülkesin, Ay Yıldızlı Türkiye’m.
 
Asya’da çelikten yay, Anadolu’da oksun.
Atıldın doludizgin, sevenlerinle çoksun.
Fitne, fesat bilmedin, sahtekârlıkta yoksun.
Bir medenî ülkesin, Ay Yıldızlı Türkiye’m.
 
Kıtalar arasında İpek Yolu’n açılır.
Dünyaya enerjiler yüksek hızla yayılır.
"Borun efendisi sen!" diye adın anılır.
Bir medenî ülkesin, Ay Yıldızlı Türkiye’m.
 
Öyle bir gök hayal et, üstü ay-yıldız olsun,
Seması, saadetle yükselen bir hız olsun,
Dünyayla yarışmada, daim sınırsız olsun.
Bir medenî ülkesin, Ay Yıldızlı Türkiye’m.
 
                                          Rıdvan Üzel
 
 
 
UNUTULMAZ KURUMLAR
 
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ: Birinci Dünya Savaşı sonrasında sanayi tesislerinin büyük ölçüde yok olması dünyanın pek çok ülkesinde tarıma yönelmeyi zorunlu kılmış ve tarımsal üretimin hızla artması sonucu üretici ülkelerde bilhassa buğday stokları büyük ölçüde çoğalmıştır. Buğday stoklarındaki bu artış dış piyasada rekabete, fiyatların düşmesine ve bunlardan kaynaklanan büyük krizlere sebep olmuş, özellikle 1928 sonrasında birçok ülkede buğday fiyatları hızla düşmeye başlamıştır.
Bu gelişme üzerine hükûmet 10.7.1932 tarihinde yürürlüğe giren 2056 sayılı Kanunla Ziraat Bankasını buğday alımıyla görevlendirmiştir. Buğday üretiminin artması yanında İkinci Dünya Savaşı belirtilerinin gittikçe fazlalaşması Ziraat Bankasında Buğday Masası Şefliği adı altında yürütülen işlerin, oluşturulacak başka bir kuruluşa devredilmesini zorunlu kılmıştır.
13.7.1938 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 24.6.1938 tarihli ve 3491 Sayılı Kanunla iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde ve buğday işleri ile iştigal etmek üzere Toprak Mahsulleri Ofisi kurulmuştur. Hâlen merkezi Ankara'da olan TMO; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili kuruluşudur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.