TELEVİZYON VE İNTERNET ÜZERİNE KISA BİR UFUK TURU

Yaşadığımız bilgi çağının önemli iletişim araçlarından, televizyon ve İnternetin yaşantımıza renk kattığını, işlerimizi nasılda kolaylaştırdığını ve faydalarını hepimiz biliyoruz. Bilmediğimiz ya da önemsemediğimiz bir husus var ki? O' da, her hangi bir rehberlik yapılmaksızın özellikle çocukların Televizyon. İnternet ve çeşitli sosyal iletişim ortamlarına denetimsiz bir şekilde bırakılmış olmaları.

Bu serbestlik, bahçeye dikilen bir çiçeğe benzer.  Çiçek sulanmadan, bakılmadan yeşeremeyeceğine büyüyemeyeceğine göre, sizin çocuğunuzda bu serbestlikten, akli-ruhi-ve ahlaki bir şey öğrenebilir mi? Bence öğrenemez.

Çiçeğine sahip çıkan bahçıvan gibi .Anne -babalarda çocuklarına sahip çıkmayı artık öğrenmelidirler.

Geçtiğimiz günlerde "Gümüşhaneden Haber" sitesinde:" Anne- Babalar Bu Tuzağa Dikkat " şekline verilen haberde, çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler üzerinde  psikolojik travma yaratacak bu internet sitelerinin kullanılmasına olabildiğince engel olunması, Çocukların müstehcenliğe karşı korunması  istenmişti.

Bizde bu haberden esinlenerek istedik ki konuya da bir fiske biz vuralım.

Şöyleki:

Televizyon bazan Olumsuz etki yapabiliyor:

Varsayılan olumsuz fiziki tesirler: Şişmanlık (obezite), hipertansiyon, görme kusuru, uyku sorunları. Psiko-Sosyal tesirler ise, hayat ile ilgili, negatif gerçeklerle uyumsuz bilgilenme, kalıpsal kültürlenme sebebiyle öğrenme güçlüğü. Okul başarısında düşme. Saldırgan  davranışlarının artması gibi bir takım davranış bozukluklarıdır,,
Çocukların ve gençlerin izlediği korkutucu içerikli diziler, ayrılık korkusunu ateşlemekte şiddet, suç, kaba ve küfürlü konuşmalar huzur ve utanma duygularını tahrip etmektedirler.  İzlenen şiddet sahneleri ile düşmanlık duyguları beslenmiş olmakta,  başkalarının çektiği acı ve eziyete karşı birey duyarsızlaşmakta,  bu durum çocuklarda kaygı ve uyku bozuklukları şeklinde kendini gösteriyor.

İnternetin Zararları

Kişileri etkileyen sosyal ortam içerisinde, zararlı televizyon yayınlarının yanı sıra, "facebook, twitter, bloglar" gibi internet tabanlı. Sosyal medya da önemli bir yer tutmaktadır.

Bu vasıtalar ile çocuklarda oluşabilecek, tedirginlik, yanlış yapma endişeleri ve aşağılanma korkuları söz konusu olabilir. Bu açıdan çocukların ve gençlerin iletişim ve internet güvenlikleri mutlaka dikkate alınmalıdır.

İnternet kullanıcılarda aşırılığın ipuçları:

Çocuk veya genciniz bilgisayar yada telefon başında çokça vakit geçiriyor, fazlaca mesajlaşıyorsa,
İnternet kullanımı lüzumsuz bir şekilde artmışsa,

Davranışlarına gizlilik motifi hakim oluyorsa,  önlem alma zamanı geldi demektir.

Ne yapmalı::

Çocukların ve gençlerin zararlı internet içeriklerinden korunabilmeleri için , aileler olarak en az çocuğunuzu koruyacak kadar internet öğrenin..
İnternet kullanımında yasaklayıcı değil, zaman açısından sınırlayıcı olun. Kimlerle arkadaşlık ettiğini kontrol edin.

Başka sosyal aktivitelere katılımını özendirin. İnternet sebebiyle diğer sorumluluklarını yerine getirme-me-sine fırsat vermeyin.

Alacağınız önlemler çocuğunuzun ya da gencinizin yaşı ile ilgisinin olduğunu unutmayın.

5-7 yaş arası çocuklar, olumlu davranmaya yatkındırlar ve otoriteyi sorgulama eğilimleri yoktur.

8-10 yaş arası çocuklar, ailelerine karşı güçlü bağlılık duygusu hissederler. Kendilerinden büyük çocukların yaptıkları aktivitelere ilgi duyarlar. Güvenme eğiliminde olduklarından otoriteyi sorgulamak temayülleri yoktur. E-Posta ve diğer blokları kullanması kesinlikle uygun değildir.

11-13 yaş grubu çocuklar için bu yaşlar hızlı değişim yaşlarıdır. Arkadaşları ile olan münasebetleri önemli bir hale gelmiştir. Kendilerinden kişisel bilgi isteyen İnternet haydutlarına karşı savunmasızdırlar. Mutlaka izlenmelidirler.

14-18 Yaş grubundaki gençler artık ergendirler. Kısmen de olsa bağımsızlık duyguları ön plandadır. Yeni fikirlere karşı açıktırlar. Dış dünya ile iletişime geçmeye hazırdırlar. Ne var ki? Yetersiz hayat tecrübeleri, karşı karşıya kalabilecekleri vahim durumları ve tehlikeleri tam anlayabilmeleri için yeterli olmamaktadır. İzleme ve kontrol programları uygulayın.

Çocuğunuzun gece geç saatlere kadar çevrimiçi olma-ma-sını önemseyin. Filtrelemeyi,  sadece bilgisayarlarda değil cep telefonlarında da uygulayın.

Tatil süreçlerinde bilgisayarla yatıp bilgisayarla kalkmalarına izin vermeyin

Saygıdeğer anne ve babalar.

Konu, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu. Gereken önlemleri birlikte alalım. Evlatlarımızın, başkalarının karanlık dünyalarına  kaymalarını yine birlikte  önleyelim

Bu vesile ile Eğitim kökenli bir yazar olarak diyorum ki?

Çocuklar ve gençler bizim sevgi çiçeklerimiz ve gelecekteki ümitlerimizdir. Onları, her türlü tehlikelere ve bağımlılıklara karşı korumak ta bizler için bir görevdir... Daha doğrusu herkes için görev olmalıdır.
YORUM EKLE