Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, eşini okulda yeni kurulan enstitüye sekreter olarak atamıştı. Konu medyaya da yansımıştı ve gelen tepkiler üzerine bugün rektörün eşi istifa etti.
Rektör Ne Demişti?
“İlahiyatla ilgili konularda yetkin olduğu için yaptım. Eşim iki yıllık ilahiyat ön lisans mezunudur. Ayrıca 4 yıllık lisanstan da son sınıfta iki dersi kaldı. İlahiyattan da mezun olacak. Kesinlikle eşime sıfırdan bir iş sağlama olayı değildir. İslam İlimleri Enstitüsü, Cevat Akşit Hoca’nın girişimleri ve Cumhurbaşkanımızın oluruyla kuruldu. Şu anda kuruluş çalışmaları sürüyor. Enstitü, Yatağan Mahallesi’nde kurulacak. Bu enstitü bizim göz bebeğimiz. Bizim için bu kadar önemli olan bir kuruma yetkin birisini aradığım için bu atamayı yaptım. Tepkiler geleceğini biliyordum ama bunları göğüsleyerek bu atamayı yapmalıyım dedim ve atamayı gerçekleştirdim.”
Bakan Yılmaz Ne Dedi?
Milli Eğitimi Bakanı İsmet Yılmaz ise “Doğru olmadığını söylüyorum. Liyakatli olmuş olabilir, hak etmiş olabilir ancak bir de genel kural var ki bir hak eden, bir liyakatli olan o mu vardır?”
YÖK Bu Konuya Ne Dedi?
Bir üniversite rektörümüzün, eşini üniversite bünyesinde bir idari göreve ataması ve buna yönelik eleştiriler son günlerde kamuoyunda yer almıştır. Bu atama yasalara uygun olsa bile etik değerler açısından uygun değildir. Özellikle akademi camiası olarak bizlerin bu gibi konulara yasaların verdiği serbestliğin ötesinde hassasiyet içinde yaklaşmamız icap ediyor. Dolayısıyla kamuoyunun bu atamaya gösterdiği tepkinin yerinde olduğu düşünülmektedir.
Bu nedenle ilgili sayın rektörden kamu vicdanını rahatsız eden bu atama işleminin iptalini istenmiştir.
Kamupersoneli.net Değerlendirmesi: Sayın Rektörümüz şunlara vurgu yapıyor: Eşim yetkin birisidir. Eşime sıfırdan iş sağlamadım. Tepki geleceğini bildiğim halde enstitü sekreterliği için en uygun kişi eşimdi. Sayın Bakanımız da diyor ki liyakate uyulmuş ama atama için eş doğru bir seçim değil.
Bu konuda tek kusurun sayın rektörde olmadığını düşünüyoruz. Neden mi? Kamuya personel alımında yani sıfırdan iş sağlamada hatta taşeron bile olsa birilerinin eşi, dostu işe alınmıyor mu? İstisnai kadrolara atamalarda elbette birilerinin yakını atanıyor. Belediyelere kimlerin alındığını herkes biliyor. Mülakatla atamalarda önceliğin kimde olduğunu en saf insan bile biliyor. Bu yüzden tek kusurlu kişinin rektör olmadığını düşünüyoruz. Yani sistemde bir açık varsa herkes onu kullanacaktır.
Özetle; Üniversite rektörleri kesinlikle birinci, ikinci, üçüncü dereceden akraba olan kişileri hatta sonradan akrabalık kazandıkları kişileri işe almamalıdır. Yasalarla bunun düzenlenmesi lazım.
Kamupersoneli.net – ÖZEL HABER
Birde ilahiyatçı olen le…
aynen öyle … öyle bir düzenleme yapılmalı ki kmse torpile başka birşeye müracat edememeli hakeden gelmeli bir yerlere
hicte liyakati yok iki yillik mezun daha ogrenci… biz 3 unv. bitirdik hala issiz gucsuz surunuyoruz somuru duzeninde..
Sitenize biraz daha destek gelmeli hakkimizi gercekten cok iyi savunuyorsunuz.
Bu ülkede torpil almış başını gidiyor. Hak eden değil torpili olan kazanıyor atanıyor işe giriyor.. En üst makamdaki kişilerde bunun farkındalar fakat ses çıkarmıyorlar isteseler bunun önüne geçebilirler.Refah ve huzur için ilk önce hakkı hukuku gözeterek işlemler yapılmalı birilerinin ahı alındığı sürece huzur sağlanamaz diye düşünüyorum.. Umarım bu çarpık düzene birileri bi an önce son verir…
bence siteniz mavi renkliyken çok daha güzeldi kırmızı hiç güzel durmuyo göz yoruyo