Tedaviyi yarım bırakma hastalığı

Ligin 10. haftasını Göztepe karşısında sahaya futbol adına olumlu işler seremediği, bu da yetmezmiş gibi hakemin yanlış kararları ile sahasında kaybeden Trabzonspor için milli ara öncesi 11. haftada oynanan Alanyaspor maçı kelimenin tam anlamı ile herkes için dönüm noktası idi. Hem yönetim, hem teknik adam, hem de sakatlıklar yüzünden ilk 11'de yer alma adına şans ayaklarına gelen gençler için.

Abdulkadir Ömür, Ekuban, Sturridge, Önazi, Obi Mikel'e bir de takımın herşeyi, temel taşı Sosa'da sakatlıklar adına eklenince, Trabzonspor'un ligin iyi futbol oynayan ekiplerinden olan Alanyaspor karşısında kağıt üzerinde galip gelme şansı 3 ihtimalin en asgarili olanına inmişti dersek yanlış olmaz.

Üstüne üstlük  bir de bunu sakatlıktan yeni kurtulan, ama hakem Abdulkadir Bitigen'in VAR'ı inkâr eden Abdulkadir Parmak'ı da sarartmadan kızarması bordo-mavililerin galip gelme umutlarını adeta bir "bir başka bahara bırakın" dedirterecek türdendi.

Oysa hakem Bitigen, klasmanında çok fazla hata yapmamış, art niyetli kararlara bulaşmamış birisi olarak maçta düdük çalmaya başlamıştı. Acele etmese, Abdulkadir'e önce sarı kart gösterip, sonra da "acaba kırmızı mı idi?" sorusuna cevap bulmak için VAR'a gitseydi, kararı bu kadar tartışılmayacaktı. Hakem açısından bakıldığında, "yesin içsin dua etsin ki Trabzonspor kazandı" denir ya! Yani tartışmayı zirveye taşıyacak bir sonuç yerine, iyi futbol oynamasa da iyi mücadele eden Trabzonspor kazandığı için tartışmanın ateşi biraz düştü, düşecek.

***

Trabzonspor 2 penaltıdan kazandığı tek golle maçı kazandı ve milli araya galibiyetle girmiş oldu. Ancak ikini gole çeviren Hosseini'nin ikincisini gol yapamama ihtimalini tahmin etmek inanın çok zor değildi. Çünkü Hossesini, bir defans oyuncu ve genelde sağ ayağını kullanıyor. O nedenle ayağını da garanti olan sağ tarafa kullanıyor. Defans oyuncularının ayaklarını çok yönlü kullanmaları (Sosa gibi) zor ve az olan bir durumdur. Sadece, "Aynı köşeye çok sert vurur ise belki atar" diye yaptığım olumsuz tahmin de tuttu, çünkü yavaş vurdu.  Kaleci Marafona'da topu çok rahat tuttu. Neyseki Alanyaspor futbolcularının çabaları ile top şansları yaver gitmedi, Nwakaeme de uzatmaları tek başına oynayınca Trabzonspor, çok zor olan bir işi başardı.

Önümüzdeki süreçte detaylandıracağız. Ama iki satır eylemek lazım. Trabzonspor geçen yılki başarısı nedeniyle başta kendi taraftarı olmak üzere, futbol kamuoyu tarafından, adeta bu sezona "şampiyon" gibi başlatıldı. Bu büyük bir yanlıştı. Obi Mikel ile Sturridge'yi "pahalı transfer" statüsünde alan yönetim de bu erken beklentiye çanak tutunca hepten yanlışa bulaşıldı. Oysa geçen Ünal Karaman'ın özverisi ve çabaları ile başlayan tedavi süreci daha tamamlanmamıştı. Yani doktorun tedavi için verdiği ilaçların yarısı bile kullanılmamıştı.

Ama, şu bizim toplumdaki "biraz iyileşmeye başlanınca tedaviyi yarım bırakma, ilaçları içmeme hastalığı" var ya! Hah Trabzonspor camiasının ki bana göre tıpkı böyle bir şey oldu. Detayları ile irdeleyeceğiz.

 

Yazarın Diğer Yazıları