TBMM'de gündem Kuzey Irak operasyonu ve 13 kayıp

TBMM'de düzenlenen oturumda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu PKK'nın alıkoyduğu ve TSK operasyonu sırasında hayatını kaybeden 13 kişinin ölümüyle ilgili bilgi verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirirken HDP eş Başkanı Mithat Sancar da "Ölümlerin nasıl olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılmalıdır" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çoğu güvenlik görevlisi 13 Türk vatandaşının Kuzey Irak’ın Gara bölgesinde öldürülmesiyle ilgili olara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a beş soru yöneltti.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Bölücü terör örgütünün tam 5,5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız” diye soru sordu.

23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul yerel seçimleri öncesinde PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yazılan mektuba atıfta bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’dan seçimlerde size yardımcı olması için mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı kıymetliydi?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD’nin eski başkanı Donald Trump için  “dostum Trump” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu dostluğu “vatan evlatlarımızı terör örgütünün elinden kurtarmak için” neden kullanmadığını sordu. Kılıçdaroğlu ayrıca 13 Türk vatandaşının serbest bırakılması için, daha önce benzer hadiselerde sorunun çözümüne katkı sağlamış ulusal ve uluslararası insan hakları örgütlerine çağrı yapmanın Erdoğan’ın aklına gelip gelmediğini sorusunu yöneltti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi günü yaptığı açıklamada sınır ötesi operasyonun hedeflerinden birinin 13 vatandaşın kurtarılması olduğunu, ancak başaramadıklarını söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “13 vatandaşımızın kurtarılması amacıyla başlatılan operasyondaki başarısızlığı kim üstlenecek? Bu işin sorumlusu kim?” diye sordu.

Öldürülen 13 kişinin sorumluluğunun Erdoğan’da olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“13 şehidimizin kanları yerdedir. Onlar Türkiye'ye getirilebilirdi. Sözde, terör örgütünden alacak, Çarşamba günü gelecek, Erdoğan medyaya açıklama yapacaktı, ‘Biz kahramanız, 13 kişiyi kurtardık’ diye. Hedef bu değil miydi? Hedef buydu. 13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kimse başka bir şey düşünmesin.”

Sancar'ın konuşması

HDP eş Başkanı Mithat Sancar da partisinin grup toplantısında operasyon ve sonrasında yaşananlara değindi. Sancar şunları söyledi: 

“Uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. Şimdi ihtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümlerin nasıl meydana geldiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarmaktır. Bu bir infaz mıdır, yoksa ölümler bombardıman sonucu olarak mı gerçekleşmiştir? Ya da başka türlü meydana gelmişse o ölümler, bu başka türlü nedir? Şunu peşinen söyleyeyim: Ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Biz bunu açıkça kınıyoruz. Ama kınamak yetmez değerli arkadaşlar hakikate ihtiyacımız var. Eğer hakikati ortaya çıkaramazsak ne adaleti ne de barışı sağlayabiliriz. Hakikatin ve sorumluların tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması lazım."

"Neden hakikati istiyoruz? Çünkü bakanların ve hükümetin dediklerine kayıtsız, şartsız, itirazsız inanmamız beklenemez. Yakın tarihimize bakalım, şu 40 yıllık tarihe bakalım, sadece 2-3 örnek vermem yeterli olur. Bu örnekleri de özellikle mahkeme kararlarına geçenlerden seçtim, ayrıca bütün çıplaklığıyla ortada duran örneklerden. Bunlardan biri Kuşkonar ve Koçağalı katliamıdır. 1994 yılında gerçekleşmiştir savaş uçakları tarafından bombalanan köylerde 38 kişi hayatını kaybetmiştir. O zamanlar hükümetin ve bakanların neler söylediklerini hatırlatmayacağım gerek yok. Bugünden dönüp baktığımızda acı bir trajedinin sorumsuz ve yüzsüz ifadeleriyle karşılaştığımızı çok daha açık görebiliriz."

Akar ve Soylu konuştu

TBMM'deki oturumda konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise şunları söyledi:

"Mağaraya hava unsurlarıyla etki etmek mümkün değildi. Mağara girişinde sadece göz yaşartıcı bomba kullanıldı. Mağara içinde terörist ateşine karşılık verilerek ilerlendi. Karadan destek ve irtibat olmadan icra edildi. Operasyon için yoğun gizlilik tedbirleri altında geniş hazırlık süreci yaşandı."

"Dost ve müttefiklerimizle koordine edilerek yapılan harekat öncesinde hedefler özenle seçilmiş, harekatın planlaması ve icrasında sivil halkın can ve mal güvenliğiyle çevrenin korunmasına azami dikkat ve hassasiyet gösterilmiştir. Bölgeye ilk inildiğinde 2 şehit ve 1 yaralımız oldu. Operasyon her ülkenin yapamayacağı şekilde icra edildi. "

İçeriden ateş edilip, el bombası atıldığını belirten Akar, "Askerlerimiz de gerekli karşılığı veriyordu. Mağaranın girişinde göz yaşartıcı bomba kullanılmıştır. Teröristlere teslim olmaları yönünde sürekli çağrı yapıldı. Daha sonra mağara içinde ilerleme sırasında geçitlerin ve demir kapıların olduğu görüldü. İlerleme zor oldu" diye konuştu. Akar, şöyle devam etti:

"Akşam saatlerine doğru birinci terörist 'Ateş etmeyin teslim olmak istiyorum' diyerek dışarı çıktı. İçeride 7 terörist, 12'si Türk vatandaşı 1'i yabancı 13 kişinin olduğu, 13 kişinin 05.45'te başlarına kurşun sıkılarak öldürüldükleri ifade edildi."

Akar'ın ardından söz alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu alıkonan asker ve polislerin aileleri ile bu süreçte sık sık görüştüklerini söyledi: 

''Biz, bu ailelere sadece bir vatandaş muamelesi yapmadık, Allah şahittir, evlat olduk. Her üç ayda bir görüştük. Ama kimlerin nasıl görüştüğünü, bu ailelerimizi nasıl istismar etmeye çalıştıklarını, nasıl PKK'ya yönelik yeni bir alan açmak için çaba sarf ettiklerini söyleyeceğim. Üç ayda bir şehitlerimizin aileleriyle görüştük. Aileleri Cumhurbaşkanımız ile de görüştük. Terör örgütü 1984'ten beri 6 bin 21 sivili katletti."

"Buradaki bu operasyonda, bu arkadaşlar ayın 10'unda şehit oldu. Belçika numaralı bir telefondan aileleri arayıp 'Deyin ki 'Buralar bombalanmasın' dediler. Çocukları katlettikten sonra ölümlerinde de aileleri istismar etmeye çalıştılar"

"ABD ne derse desin, biz bu coğrafyada ne acılar yaşandı biliyoruz. Şehitlerimizin vücut bütünlükleri fotoğraflarda, bu dosyada mevcut. Bu fotoğraflara baktığımızda, Allah şahittir ki o Murat Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek şerefsiziz"