|

İşinde detaycı günlük hayatında mütevazı: Fuat Oktay

Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak göreve başlayan Fuat Oktay’ı tanımlamak için sık sık kullanılan tanım “Tam bir Anadolu insanı.” Çalışkan yapısı ile bilinen Oktay, gerektiğinde 3 saat uyku ile çalışıyor. Öğretim görevliliği zamanından gelen refleksle çalışanlarını bir öğrenci gibi yetiştiriyor. Özel hayatında ise mütevazılığı ile biliniyor. Gerçek Hayat'tan Emeti Saruhan, Fuat Oktay'ı pek bilinmeyen yönleriyle yazdı.

Yeni Şafak ve
14:03 - 16/07/2018 Pazartesi
Güncelleme: 15:33 - 16/07/2018 Pazartesi
Gerçek Hayat
Son Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay, yeni dönemde ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı oldu.
Son Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay, yeni dönemde ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı oldu.

Son başbakan Binali Yıldırım’ın müsteşarlığını yapan Fuat Oktay, yeni kabinede tek cumhurbaşkanı yardımcısı olarak göreve başladı. Daha öncesinde ABD’de otomotiv alanında yüksek lisans eğitimini gerçekleştiren, THY ve AFAD gibi kurumlarda görev alan Oktay’ın bilinmeyenlerini ortaya koymaya çalıştık.

Sorumluluk bilincine sahip bir gençti

1964 yılında Yozgat-Çekerek’te doğan Fuat Oktay, 3 çocuklu ailesinin ilk çocuğuydu. Babası Çekerek İlçe Tarım Müdürlüğünde memur olarak çalışıyordu. İlk, orta ve liseyi Çekerek’te okudu. Çekerek Lisesi’ne 1977 yılında başlamış, Fen bölümünü tercih etmişti. Derslerinde başarılı çalışkan bir öğrenciydi. Şu an 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı olan Bekir Koç, Fuat Oktay’ın lisede sıra arkadaşıydı. Bekir Koç, Fuat Oktay’ın çalışmayı seven, sorumluluk bilincine sahip bir genç olduğunu anlatıyor: “1977-80 arası 3 yıl beraber okuduk. Çok yakın arkadaşız. Aynı memleketin aynı toprağın insanıyız. Liseyi 80 öncesi bitirdik. İdealist gençlerdik ve memleket hakkında, gelecek hakkında düşüncelerimiz vardı.” Fuat Oktay’ın sayısal derslerde sözele göre daha iyi olduğunu anlatan Bekir Koç, Oktay’ın çalışarak birikimlerinin üzerine yeni bilgiler koymayı sevdiğini söylüyor. Orta Anadolu’da mütevazı bir lisede öğrenim gördüklerini anlatan Koç, “Öğretmenlerimiz sayılıydı. Üniversiteye hazırlanmak için öyle bol materyalimiz, dokümanımız yoktu ama mevcudu da değerlendirirdik. Ders kitaplarıyla çalışırdık. Bir gün bir yerden elimize bir test kitapçığı gelmişti. 3 gün onda, 2 gün bende, 3 gün birinde, böyle böyle nöbetleşe aynı test kitabıyla çalıştık. Testlerle o kitapçıkla tanışmıştık” diyor.


Ocak kültüründen geliyoruz

80 dönemi öncesi okulların atmosferi malum. Bekir Koç bu ortamda birbirlerine tutunduklarını söylüyor: “80 öncesi siyasal gruplar vardı bilirsiniz. Herkes kendi grubu içinde iyi anlaşırdı. Fuat Bey de arkadaşları ile uyumlu biriydi. Aramızda 3-4 yaş var, fakat kardeş gibi anlaşırdık. O zaman arkadaşlıklarımız daha içtendi. Erken yaşta vatan kurtarmaya başladık. Ocak kültürümüz vardı. Cavid Ersen’in yazdığı Kızıl Zindanlar gibi milli kitaplar okurduk. Sinemaya da giderdik ama arada bir ama gizlice kaçardık çünkü lisede sinemaya gitmek pek hoş karşılanmazdı. Sanat müziği yaygındı o zamanlar fakat biz halk müziğini özlerdik. Arabesk meşhur oldu sonra ama onu pek dinlemezdik. Mezun olduğumuz sene Fuat Bey Adana İdari Bilimleri kazandı.” Bekir Koç, Fuat Bey’le Çekerek’i ziyaret ettikçe görüştüklerini söylerken, Cumhurbaşkanı yardımcı olmasından dolayı da iftihar ettiğini belirtiyor ve ekliyor, “İnşallah başarılı olur.”

Hizmet aşkıyla büyüdük

Benzer şeyleri şu an Çekerek’te Mali Müşavirlik bürosu olan Musa Köse’den de duyuyoruz. Köse, Fuat Oktay’ı “Liseden bu yana arkadaşlığımız devam ediyor. Çalışkan, irade sahibi, milletine ve devletine sadık bir insandır. Hizmet aşkıyla büyüyen gençlerdik biz. Anadolu insanıyız. Anadolu insanı deyince de mutaassıp, dinine, milletine bağlı bir insan akla gelmeli. Şimdi 55-56 yaşlarındayız” sözleriyle anlatıyor.


Futbol oynayarak eğlenirdik

Gençliklerinden bu yana hizmet aşkı, vatan millet sevgisi üzerine büyüdüklerini onun için de çalışkan öğrenciler olduklarını anlatan Köse, “Fen bölümü mezunuyuz. Dayanışma içinde, okulda öğretmenin anlattığı şeyler dışında, teneffüslerde ve hafta sonlarında konularla ilgili fikir alışverişinde bulunurduk. O dönemlerde dershane yoktu. Kendi gayretlerimizle kazandık üniversite imtihanlarını. Dinlenmek için de kendi aramızda 3-5 arkadaş bir araya gelip futbol oynardık” diyor. Fransızca ve İngilizce dersleri olduğunu, hem öğretmenlerinin hem de kendilerinin birebir gayretleri ile bir yere geldiklerini anlatan Köse, “İnsanın bir hedefi olursa yoluna devam eder. Bizim de hedeflerimiz vardı” sözleriyle anlatıyor ortamlarını. Köse Fuat Oktay beyin Cumhurbaşkanı yardımcı olması ile ilgili de “Önce bu imkanı veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etmemiz lazım. Bu yolu kendisi açtı. Fuat Bey’in de başarılı olacağından şüphem yok.” diyor.

ABD'de eğitim gördü

Liseden sonra Çukurova Üniversitesi, İşletme Bölümü’nü bitiren Fuat Oktay, üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1990 yılında ise yurt dışı yolu gözükmüştü. ABD’de otomotiv sektörünün merkezi Detroit’teki Wayne State Üniversitesi’nde imalat mühendisliği ve işletme alanlarında yüksek lisans, endüstri mühendisliği alanında da doktora yaptı. Yurt dışı dönüşünde Beykent Üniversitesi’nde İşletme Bölüm Başkanlığı ve Dekan Yardımcılığı görevini üstlenen Oktay’ın sonraki durağı Türk Hava Yolları oldu. 2008 yılında başladığı Stratejik Planlama ve İş Geliştirme, Satış ve Pazarlama, Üretim Planlaması ve Bilgi Teknolojilerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini 2012 yılına kadar sürdürdü. İş bitiriciliği ve disiplini ile tanına Oktay, bu dönemde çok sayıda ortak girişim projesini hayata geçirdi.

AFAD’ın büyümesinde imzası var

2 Ocak 2012 tarihinde ise AFAD olarak bilinen T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı görevine başladı. AFAD’ın büyümesi, etkin bir kurum haline gelmesinde önemli bir rol üstlenen Fuat Oktay, AFAD’ın yetkilerinin arttırılması, afet ve acil durumlardaki müdahale kapasitesinin artmasında da imzası olan isimdi. Oktay bu dönemde afet için sadece kamu kurumları, STK’lar, uluslararası kuruluşlar boyutunda hazır olmanın yetmeyeceği, bireyler, aileler, gençler, iş yerleri, üniversiteler boyutunda hazır olunması gerektiğini vurguluyordu. Bunun için de Afete Hazır Türkiye başlığında eğitimler başlatmıştı. Buradaki başarıları herkesin malumu olan Fuat Oktay, 19 Haziran 2016 tarihinde Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı.


Darbe girişiminde 3 gün uyumadı

Müsteşar olarak göreve başlamasından 1 ay sonra 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Oktay, darbe girişiminden 3 gün sonra kısa bir süre uyuyabildiğini, Çankaya Köşkü’nden 8 günün ardından ayrılabildiğini söylemiş, “Tam bir savaş haliydi. O savaş ortamını sonuna kadar yaşadık. Hain darbe girişiminin merkezlerinden biri olan hemen yanı başımızdaki muhafız alayından hiçbir şekilde ‘kuş’ bile köşke girmeyecek dedik ve vur emrini verdiğimiz bir sürece geçmiştik. Bu mücadeleyi köşk etrafındaki milletimizle birlikte verdik.” ifadeleriyle o günleri anlatmıştı. Oktay bu süreçte Olağanüstü Hal yönetiminin tüm mevzuatının belirlenmesinde, KHK’ların oluşmasında belirleyici oldu. Oktay’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hazırlanmasında da önemli görevler aldığı söylenenler arasında. “Sıfır hata prensibi” ile çalışan bir bürokrat olarak bilinen Oktay, çevresinde de nazik, kibar bir insan olarak tanınıyor.


  • Fuat Oktay, olağan dışı durumlarda çok hızlı bir şekilde sistemi kuran, işleten, bu sistemi de modüler şekilde dizayn eden biri olarak tanınıyor. Kurduğu sistemler olaya, kişiye özel değil, her yerde kullanılabilir özellikte oluyor.
  • Onun için hiçbir iş önemsiz değil. Her ne iş olursa olsun tüm yönüyle odaklanıyor ve en fazla 3 saat uyuyor.
  • Kurduğu sistemlerin alt yapısı kesinlikle verilere dayanıyor ve güçlü bir araştırma sonuçlarının dizaynını yapıyor.
  • Verdiği sorumlulukları tamamıyla kendisi takip ediyor, hiçbir sayı ve rakamı unutmuyor. Beş sene sonra da olsa bu veriyi hatırlıyor. Kontrol mekanizması çok güçlü, bu nedenle hata payını çok aza indiriyor.
  • Yürüttüğü iş devletin işi ise sadece 80 milyonun değil bu milletin tüm tarihinin sorumluluğunu bilerek hareket ediyor. Görevi onun için her şeyin önünde. Laubaliliği veya gevşekliği asla affetmiyor.
  • Onun için personel kavramı yok, ekip arkadaşı kavramı var. Kendisi de çok çalıştığından ekibi de çok çalışıyor. Hocalık yani öğretim görevliliği özelliğinden dolayı yanındaki çalışanları öğrenci gibi yetiştiriyor ancak bunu çalışanları sonradan fark ediyor.
  • Özel hayatta yani sivil hayatta ise son derece mütevazı bir insan. Her türlü ortama çok rahat uyum sağlıyor. İnsanların gönlünü fethediyor. Tam bir Anadolu insanı olarak tanımlanıyor.
#Fuat Oktay
#Cumhurbaşkanı Yardımcısı
#Gerçek Hayat Dergisi
6 yıl önce