TDK şöyle tanımlıyor 'feminizmi': Toplumda kadının haklarını çoğaltma, erkeğinkiler düzeyine çıkarma, eşitlik sağlama amacını güden düşünce akımı, kadın hareketi... Feminizm modası çoktan geçti, moda olamadan geldi geçti hayatımızdan aslında. Feminizm kelimesi telaffuz edilmeye başladığı yıllarda, savunucuları 'erkek düşmanı' olmakla itham edildi. Gençliği 80'lere denk gelenler iyi hatırlayacaklardır, kadın hakları, kadınlara eşit hak ve özgürlük diye yırtınılan günleri. Bir avuç kadın yırtındı hak-hukuk diye diye, geride kalan bir dolu kadın feminizmi harcadı gitti, iki kuruş erkek parasına/gücüne! Oysa dertleri eşitlik, hayatı paylaşma özgürlüğü idi. Kadınlar kadınları sonuna kadar savunacak ve destek olacaktı!
FEMİNİZMDEN KORKTULAR
Bugün feminizm gülünecek, dalga geçilecek, şakası yapılacak aptal bir sözcük sadece. O yıllarda ne olduğu anlaşılsa, daha doğru anlaşılmak istense, bugün hepimiz rahat edecektik kadın-erkek. İstemediler, hem kadınlar, hem erkekler. Erkekler istemedi çünkü kadını rakip gördü, evdeki konforlarının sona ermesini istemedi; kadınlar istemediler çünkü erkeklerle birlikte hayatı sırtlamak zordu, ne diye onca yükün altına gireceklerdi!
Kadın kadının dostu, yandaşı, arkadaşı, destekçisi olacaktı, en büyük düşmanı oldu! Kadın bugün hem erkekle hem de diğer kadınlarla çarpışmak zorunda, ne yazık.
KÖTÜLERİN SONU GELECEK Mİ?
Sümeyye Erdoğan üzerinden yapılmaya çalışılan ve aslında Recep Tayyip Erdoğan'a dokunması planlanan düşmanlığın geldiği noktadan öyle korkuyor ve hayrete düşüyorum ki anlatamam. Nasıl bir zihin yapısına gelindi, nasıl bir kötülük sardı içlerini? Kadınların malum konuyla alakalı şaka yapması, dünyanın en büyük kötülüğü gibi. Bile bile, isteye isteye, gerine gerine gülmeleri ve berbat şakalarına daha da berbatlarını eklemeleri! Sümeyye Erdoğan adını bu şekilde kullanan, bir kadının adını ve ruhunu çirkin sözleriyle kirleten kadınlara acıyorum. Ne herhangi bir dine, ne herhangi bir inanışa, ne ateizme, ne de sonu -izm'le biten herhangi bir düşünce tarzına uymaz; ahlaksızlık, edep yoksunluğu, kifayetsizlik ve kötücüllük. 80'lerin feministlerini özlüyorum, bugünün kötülük goygoycuları o zaman yaşasalardı dünyaya geldiklerine bin pişman olurlardı. Bir kadının bir başka kadının namusu üzerinden yapılan şakaya salyalarını akıta akıta gülmesi acaba nasıl açıklanır? Acımak, sadece acımakla galiba...