reklam
reklam
DOLAR 32,5038 % 0.08
EURO 34,7826 % -0.12
STERLIN 40,2943 % -1.04
FRANG 35,7169 % 0.28
ALTIN 2.499,53 % 0,61
BITCOIN 2.126.192 2.402

Stres, Kalp Sağlığını Olumsuz Yönde Etkiliyor

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Stres, Kalp Sağlığını Olumsuz Yönde Etkiliyor
reklam

Lüleburgaz Özel Medikent Hastanesi, kalp sağlığı ile ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.

Ailesinde kalp hastası olanların, belirli bir yaşın üzerindeki ve daha önce kalp muayenesi yaptırmamış kişilerin kardiyoloji uzmanına başvurmasının uygun olacağını ifade eden yetkililer “Kişiler EKO ile kalplerinin durumunu ekrandan izleyebilir, Efor testi yaptırarak kalp performanslarını kontrol ettirebilir.

Kolesterol, trigliserid ve kan şekeri ölçümlerini mutlaka yaptırılmalıdır. Ayrıca tansiyonun da düzenli olarak ölçtürülmesi gerekir. Bunları her yıl tekrarlayın.  Aile geçmişin kalp hastası varsa, kişi şişmansanız, diyabet veya yüksek tansiyon hastasıysa ve sigara kullanıyorsa bu tetkikleri 30 yaşından itibaren yaptırmalıdır” dediler.

Konuyla ilgili yetkililer tarafından yapılan açıklamanın devamında “Sigaranın zararlı etkisi, kadınlarda erkeklere göre daha fazladır.

Sigara kadınlarda, östrojeni parçalayarak erken menopoz riskinin yanında; kalp ve akciğer sağlığını da olumsuz etkilemektedir.

Sigara içen hastaların kalp ameliyatları sonrası iyileşme süreleri de uzamaktadır.

Sigara bırakıldığında vücut kendini hızla yenilemeye başlayacaktır. Kalp sağlığınız için dengeli ve doğru beslenmenin önemi büyüktür. Kolesterolün belirli bir seviyede tutulması için yağ tüketimine çok dikkat edilmelidir.

Hayvansal kaynaklı yağlardan uzak durulmalı, tereyağı dozunda tüketilmeli, ,zeytinyağı, ayçiçek, mısırözü, soya gibi bitkisel yağları tercih edilmelidir. Kırmızı etin tüketimini sınırlandırmalı, et tercihi balık, hindi ve tavuktan yana kullanılmalıdır.

Beslenmede, fasulye, mercimek, bezelye gibi kolesterolsüz protein kaynaklarına yer verilmelidir. Yağsız veya az yağlı, süt ve süt ürünleri tüketilmelidir.

Konsantre süt, sakatat ve sosis, sucuk, salam gibi gıdalardan uzak durulmalıdır.

Düşük kalorili sebze ve meyveler kalp hastalıklarına karşı koruyucu maddeler içerirler.

Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.

Beyaz un yerine işlenmemiş buğday unu (kepekli) tercih edilebilir.

Yeni yılda hareket alışkanlıkları değiştirilebilir. Asansör yerine merdiven kullanılmalı, yakın yerlere araba ile gitmek yerine yürüyüş tercih edilmelidir. Haftada en az üç kez bir saat yürünmelidir.

Soğuk havalarda kalp sağlığı için; evlerdeki koşu bandında ya da büyük alış veriş merkezlerinde tempolu yürüyüş tercih edilebilir.

 Mümkün olduğunca stresten uzak durulmaya çalışılmalıdır. Kişi her şeyden önce kendisiyle barışık olmalıdır.

Çok çabuk karar veren, hızlı hızlı konuşan, merdivenleri birkaç basamak birden çıkmaya çalışan, çabuk çabuk yemek yiyen, sabırsız kişiler (A tipi kişilik) yavaşlamasını bilmelidir.

 İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir.

İş ortamının mümkün olduğu kadar keyifli hale gelmesi için; kontrolsüz hırs ve rekabet duygusundan uzak durulmalıdır.

Kalp sağlığının korunmasında iş ve çalışma koşulları önemli bir yere sahiptir.

Ofis egzersizleri yapılmalı, iş ortamında da hareketsiz yaşamdan uzak kalınmalıdır. İş ortamında sigara içilmesine müsaade edilmemelidir.

Öğle aralarında sağlıklı beslenilmeli, fast food gıdalardan uzak durulmalı ve zararlı atıştırmalıklar alınmamalıdır.

 Aşık olmak endorfin hormonu salgılanmasını sağlar ve kalbe iyi gelir.

Endorfin, keyif ve mutluluk veren bir hormondur. İyi bir aşk hayatı, kalp sağlığı için çok önemlidir.

Mutlu yaşayabilmek için sağlıklı bir aşk hayatına ihtiyaç vardır.

Tüm dünyada yaşamı tehdit eden sağlık sorunları arasında ilk sırada yer alan kalp hastalıkları, anne karnından başlayarak yer yaş grubunda görülüyor.

Yeni doğan her bin bebeğin yaklaşık 8’i doğuştan kalp hastalığı ile dünyaya geliyor.

Erişkin dönemde ise geçmişte ileri yaş hastalığı olarak kabul edilen kalp hastalıkları; yaşam kalitesini olumsuz etkileyen koşul, beslenme, egzersizden uzak hareketsiz yaşam ve yoğun strese bağlı olarak gençlerde de sıklıkla ortaya çıkabiliyor.

 Yaşamın her evresinde sağlıklı bir kalbe sahip olmak için ise koruyucu önlemler almak büyük önem taşıyor. 

Kalp damar hastalıkları açısından genetik geçiş önemli bir nedendir.

Ancak bu faktör tek başına kalp hastalığına neden olmamaktadır.

Genetik geçişi kötü olmasına rağmen doğru beslenen, egzersiz yapan ve sigara kullanmayan kişilerde kalp hastalığı görülmeyebilir.

Tam tersi, genetik geçişi iyi olan kişiler de düzensiz ve sağlıksız beslenir, hareketsiz yaşamı benimser ve sigara içerse kalp damar hastalığına yakalanma riski artar.

Kalp damar hastalıklarından korunmak büyük oranda kişinin elindedir.

 Çocukluk çağında kalp hastalıklarına karşı önlem almak için ebeveynler öncelikle çocuklarını enfeksiyonlardan korumalıdır.

Bu dönemde kalp için tehlike yaratabilecek en önemli problem akut eklem romatizması denilen “Beta hemolotik streptokok”larla oluşan mikrobik bir hastalıktır. Bu mikrop boğazda anjin şeklinde başlar ve daha sonra eklemlere ulaşır ve asıl büyük hasarı kalpte yapar. Erken tanı konulmamış ve tedavisi uygun bir şekilde yapılmamış enfeksiyonlar; kalp zarı iltihabi, kalp adalesi iltihabı ve özellikle kalp kapak hastalıklarına neden olabilir.

Halk arasında şeker olarak bilinen diyabet ile tansiyon ikilisi, kalp damar hastalıkları oluşumunu tetikleyen önemli etkenlerdir.

Yapılan çalışmalar diyabet hastalığının çoğunlukla çocukluk ve gençlik yıllarında ortaya çıktığını göstermektedir.

Aşırı kilo, kötü beslenme, insülin direnci gibi durumlar kalp damarlarını, diyabet hastalığı daha klinik olarak ortaya çıkmadan etkilemektedir.

Kalp damar hastalıklarının oluşumunu tetikleyen diğer bir hastalık da tansiyon yüksekliğidir.

Tansiyonun kontrol altında tutulması kalp damarlarının korunması bakımından önemlidir.

 Kilonun, vücudun tolere edebileceği bir oranın üzerine çıkması başta kalp ve damarlar olmak üzere tüm organları zorlanmaya başlar.

Fazla kilo, sağlık için her zaman bir dezavantajdır.

 İdeal kilonun belirlenmesi ve bu kilonun korunması bu nedenle çok önemlidir. Kilo kontrolünde uygulanabilecek en basit yöntem, tüketilen yiyecekleri yarıya indirmek ve hareketi iki katına çıkarmaktır.

 İdeal kilonun korunması için daha küçük yaşlardan doğru bir bilinç yaratmak gerekir.

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren mümkünse aile içinde ve okul ortamında, doğru beslenme ve egzersiz konularında dersler verilmesi ileride kalp damar hastalıklarından korunmada etkili olacaktır. 

Sigara, kalp damar hastalıklarının artmasında önemli bir etkendir.

Sigara kullanımı özellikle kadınlarda koruyucu hormonları yok ettiği için menopoza kadar şanslı olan kadınların sigara tüketmesi bu şansını ortadan kaldırabilmektedir.

Çoğunlukla ergenlik döneminde merak ve özenti ile başlanan sigara, kalp damar sağlığını tehdit etmektedir” denildi. 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent