İFTİRALAR, KUMPAS OPERASYONUNA DÖNDÜ
- SÖZCÜ daha kurulmadan Burak Bey ile çalışmaya başlamışsınız. Kaç yıl oldu?
2007 yılıydı, henüz SÖZCÜ Gazetesi kurulmamıştı. Spor gazetemizin kuruluşunda yer aldım. Haziran 2007’de de SÖZCÜ yayın hayatına başlarken satış direktörü olarak görev aldım. 11 yıl oldu.
- Bu kitap nasıl ortaya çıktı?
SÖZCÜ’ye atılan iftiraların temeli yıllar öncesine dayanıyor. Yıllardır SÖZCÜ’nün patronu, kuruluşu, büyümesi, yazarları için olmadık iftiralar atılıyor. Atatürkçü ve Cumhuriyetçi duruşundan şüphe duyulmayan SÖZCÜ, iftiraları hiçbir zaman önemseyip cevap verme gereği duymamıştı. Ta ki bu iftiralar kumpas operasyonuna dönüşünceye kadar. SÖZCÜ Gazetesi’nin kuruluşundan bugüne her anına şahidim. Atılan iftiralara karşı SÖZCÜ ve yazarlarının neler yazdığına da hepimiz şahidiz. Bunlar göz ardı edilemezdi. Bu gazetenin patronunun, yazarlarının, çalışanlarının özverisiyle büyüdüğüne şahidim. Sırtını birilerine dayayıp “SÖZCÜ’nün arkasında kim var?” diye soranların sorusunun cevabını en iyi bilenlerdenim.
ARKAMIZDAKİ OKURLARIMIZI HESABA KATMADILAR...
- Peki, kim var?
Elbette bizim de varlığımızı sürdürebilmemiz için finansöre ihtiyacımız vardı. Fakat bizim arkamızda birileri değil, her sabah 1 lirasını vererek gazetemizi satın alan yüz binlerce okurumuz var. Yani SÖZCÜ’nün bir değil, yüz binlerce finansörü ve patronu var. Gücümüzü halktan alıyoruz. Bu güçle sürekli büyüyen SÖZCÜ Gazetesi’nin patronunu etkisiz kılarak SÖZCÜ’yü bitirebileceklerini düşünenler, gazetemizin arkasındaki yüz binleri hesaba katmalıdır.
- 19 Mayıs günü operasyon için çok manidar bir tarihti...
Sabah hepimiz operasyon haberiyle güne uyandık. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı, milli mücadelemizin başlangıcı kabul edilen bu önemli gün bizim için de büyük bir mücadelenin başlangıcı oldu. Kısa süreli şaşkınlık yaşadık. Fakat tarih tekerrür ediyordu ve biz Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi kumpas davalarından yaşadıklarımıza aşinaydık.
KALEMİNİ SATMAYAN YAZARLARIN BULUŞTUĞU YERGazetemizin Satış Direktörü Bilal Ak, “SÖZCÜ, Atatürkçü, muhalif ve kalemini satmayan, sadece inandığını yazan yazarların buluştuğu bir gazete. Bu, bazı çevreleri rahatsız etti. Başta da kripto FETÖ’cüleri” ifadelerini kullandı.
SENARYO VE AKTÖRLER DİĞERLERİYLE AYNI...
- Yandaş medyada inanılmaz bir linç kampanyası yürütüldü. Kitap aslında biraz da bunların tamamen iftira olduğunun da kanıtı değil mi?
Kesinlikle. Diğer kumpas davalarında olduğu gibi SÖZCÜ kumpasında da senaryo ve aktörler aynıydı. Bu kumpasın hazırlayıcısı yandaş medya ve kripto FETÖ’cüler, SÖZCÜ’ye saldırmaya yıllar önce başlamıştı. SÖZCÜ’nün hızla büyümesiyle birlikte Fehmi Koru’nun ‘Taha Kıvanç’ takma adıyla yazdığı bir iftira yazısı vardı. Ardından yandaş medya, bu adamın iftiralarını referans göstererek ve gazetemizin patronu Burak Akbay’ın fotoğraflarını fotoshop ile değiştirerek linç kampanyası başlattı. Bu linç kampanyası uzun yıllar sürdürüldü.
- Neden SÖZCÜ Gazetesi hedefe konuldu?
Öncelikle, SÖZCÜ halktan aldığı güçle sürekli büyüyor. Atatürkçü ve muhalif bir gazete. Kalemlerini satmayan, sadece inandığını yazan yazarların buluştuğu bir gazete. Bu bazı çevreleri rahatsız etti. Başta da kripto FETÖ’cüleri... Diğer kumpas davalarında FETÖ’nün uyguladığı taktikler SÖZCÜ kumpasında da bire bir uygulandı. SÖZCÜ’ye ‘FETÖ suçlaması’ yapılıyordu ama suçlayan kişiler kamuoyunun da yazdıkları yazılarla bildiği açık FETÖ’cülerdi. Önlerinde engel olarak gördükleri SÖZCÜ’yü ortadan kaldırmak istiyorlardı.
Yüz binlerce okurumuz bizim en büyük şahidimiz
- O arşivden başka neler çıktı?
Bize iftira atanların, soruşturmalarda milat kabul edilen 17/25’ten sonra terör örgütü elebaşı Gülen’i ve örgütünü öven, Cumhurbaşkanı’na ise iftiracı diyen yazılarını ortaya çıkardık. Diğer kumpaslarda da nasıl rol aldıklarını ve SÖZCÜ davasında tanık olanların kripto FETÖ’cüler olduğunu ortaya koyduk. Onlar FETÖ’nün acımasızca hapse tıktığı kumpas mağduru vatanseverleri linç ederken biz bu vatanseverlerin sesi olmaya çalıştık. Özetle kim FETÖ’nün sözcüsüymüş, kim FETÖ ile yıllarca kol kola yürümüş ve bugün hâlâ kim onun amaçlarına hizmet ediyor tek tek ortaya koyduk. Yıllarca FETÖ ile mücadelenin en ön saflarında yer almış ve örgütün iç yüzünü ortaya koyan SÖZCÜ yazarlarına iftira atan FETÖ artığı zihniyetin medya uzantısı hadsizlerine de bu kitapta cevap verdik. SÖZCÜ Gazetesi patronu Burak Akbay hakkında yıllardır oluşturulmaya çalışılan algı operasyonunu ortaya koyup, atılan iftiralara belgelerle cevap verdik.
SÖZCü, İLK GÜNDEN BERİ FETÖ TEHDİDİNE DİKKAT ÇEKİYOR...Yayın hayatına 2007’de başlayan SÖZCÜ, Atatürkçü çizgisinden ödün vermedi. Manşetleriyle de FETÖ tehdidine ve kumpaslara dikkat çekti. İşte bunun kanıtı iki manşet...
- Öyle ise tarihe bir tanık bıraktınız...
Arkamızdaki yüz binlerce Sözcü okuru yıllardır zaten bizim tanığımız. En büyük şahidimiz okurlarımız. Boş sayfalı çıkan SÖZCÜ’yü bile yok sattıran halk, gazetemize bu iftiraları atan yandaş medyanın toplamından iki kat daha fazla satış yaptırarak kime itibar etiğini göstermiştir. Bu kitap yalnızca iftiralara cevapları değil bize bu iftiraları atanları da tarihe not düşürecektir.
Kitap, ülkenin karanlık yıllarını anlatıyor
Bilal Ak’ın ‘Gerçekleri Arşiv Yazar’ kitabında neler bulacaksınız? İşte cevabı:
- Türkiye’nin karanlık yıllarını...
- Yandaşların utanç manşetlerini.
- Medyanın içindeki kriptoları.
- SÖZCÜ’nün tarihi manşetlerini.
- SÖZCÜ kumpasının perde arkasını.
- SÖZCÜ’ye iftira atanların, kumpası kuranların gerçek yüzünü.
- SÖZCÜ’nün iftiralara cevapları.
Bilal Ak’ın “Gerçekleri Arşiv Yazar” adlı kitabı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktı. Ak, kitabını Hande Zeyrek’e anlattı.Kitabın tüm geliri Atatürkçü Düşünce Derneği’ne gidecek
- Operasyondan hemen sonra SÖZCÜ arşivine mi girdiniz?
Yalnızca SÖZCÜ’nün değil, bize bu iftiraları atan gazetelerin de arşivine girdim. Çünkü onların iftiraları, SÖZCÜ Gazetesi’nin ve yazarlarının FETÖ yanlısı haberler yaptığı, hatta onlarla iş birliği yaptığı yönündeydi. 2007’den sonra FETÖ’nün kumpas davalarında bize linç kampanyası yapan gazeteler hangi manşetleri atmış? Biz ne yazmışız? Hepsini karşılaştırdım. 17/25 Aralık’tan sonra, “SÖZCÜ yılda bir kez göstermelik FETÖ haberi yapıyor” demişlerdi. Son üç yılda SÖZCÜ’nün FETÖ ve kumpaslarını yazdığı 1500’e yakın haberi tek tek çıkardık. Arkadaşlarımızın da yardımı ile 11 yıllık gazete arşivimizi didik didik ettik. FETÖ’nün düşmanı olan kumpas mağdurlarının da sesi olan bir gazete olduğumuzu ortaya koyduk. Onların ‘Hocaefendi’ dediği yazıları, bizim ise manşetten FETÖ ve örgütünün iç yüzünü ortaya koyduğumuz yazılarımız vardı.
- Kitabın gelirini bağışladınız...
Evet. Kitabın geliri Atatürkçü Düşünce Derneği’ne gidecek...
- Gerçek gazete satışları da çok tartışılan bir konu. Gerçek nedir?
Kitapta ondan da bahsettik. “SÖZCÜ’nün arkasındaki tek güç okurudur” dedik. Diğerlerinde ise durum farklı. Bu gazetelerin bazılarının satışı 10-15 bin. Satışlarını 10 katı şişirip ilan parası alıyorlar. Şöyle özetlersem hepsinin satışı toplamı SÖZCÜ’nün net satışı kadar bile değil. Hatta bazı günler yarısı kadardır. Ancak SÖZCÜ kurulduğu günden bugüne tirajını hiçbir zaman manipüle etmemiştir. Ve tirajımız uluslararası denetleme kurumu BPA tarafından bizim talebimizle denetlenmektedir.
