Gündem

Soylu'dan 'bağış' açıklaması:İçişleri Bakanıyım, işgilleniyorum, bu benim hakkım; acaba birileri bu süreçten başka bir anlam mı çıkarıyor?

"Devlet içerisinde devlet olmaya müsaade etmeyiz yeni bir yol açılmasına müsaade etmeyiz"

01 Nisan 2020 21:27

T24 Haber Merkezi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerin yeni tip Koronavirüs salgınıyla mücadele için bağış toplamasına ilişkin "İçişleri Bakanıyım, işgillenmek benim en doğal hakkım. Ben işgilleniyorum. Acaba birileri karşı karşıya kaldığımız bu süreçten başka bir anlam mı çıkarıyor?" dedi.

Soylu, "Ben dün telefonda da sayın Ekrem İmamoğlu'na aynı tavsiyelerde bulundum. Burada gerek yardım meselesinin gerek ilerleyen sürecin her birimizin nasıl pozisyon alması gerektiğini konuştum. Biz kör dövüşünün içerisinde bulunmamalıyız bu yanlış bir şey. Aramızdan en ufak bir su sızmamalı. Usul bellidir. Eğer kanunsuz bir yardım toplamak varsa bu yardımı yapanlara yönelik iade her zaman açıktır" diye konuştu.

CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin salgınla mücadele kapsamında topladıkları bağışlara ilişkin konuştu. Soylu, kampanyaların usule aykırı olduğunu söylerken, "Konya'da kampanya durduruldu ve toplanılan para iptal edildi. Diğer iki belediye durdurmayacaklarını söylediğinde kolluk güçlerimizi kullanma hakkına sahipsiniz. Devlet içerisinde devlet olmaya müsaade etmeyiz yeni bir yol açılmasına müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı.

Soylu, 29 Mart günü Koronavirüs salgını tedbirlerine rağmen 2 İETT otobüsünün 'organize olarak doldurulduğu' ve 'provokatif paylaşım yapıldığı' iddiasına ilişkin gelen soruyu da yanıtlarken, "Ayın 29'unda ve 22'sinden ve 15'ine 3 hafta boyunca o duraklardaki görüntülerle araştırma yaptık. 29'unda ve 15'inde benzer sayı. Sabah işine giden insanlar, çalışan ve gariban insanlar. Burada 'bizi sabote etmek için yapılıyor' demek; sosyal medyaya kendini kaptırmış tipler var" açıklamasında bulundu.

TIKLAYIN - İETT otobüsünü 'organize olarak dolduran' ve 'provokatif paylaşım' yapanlar hakkında suç duyurusu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Kamu düzenin ayakta tutmak bizim açımızdan en önemli süreçtendir. İkincisi sağlık sisteminin ayakta kalması salgının bulaşısı ve onun oluşturacağı hastaların ve sağlık sisteminin neredeyse işleyemez haline getirmemesini temin etmek. Üçüncüsü belirsiz bir sürecin gıda tedarik zincirlerinin devam etmesi esastır ve dördüncüsü sosyal mesafe ve sosyal izolasyonun sağlanmasını sağlamaktır.

Dünyada Almanya'nın kendine ait farklı bir yöntemi var. İtalya'nın ABD'nin farklı bir yönetim var. Belli merkezlere ve ülke genellerine yönelik farklı yönetimleri var biz bütün bunları izliyoruz. 81 ilin giriş ve çıkışındaki denetimleri sıklaştırdık. Şehirlerden şehirlere gitmeyin bunu daha da zorlaştıracağız.

Taşınma halinin son bulması gerektiği bir dönemdeyiz. Bu özel dönemde yer değiştirmememiz lazım.

Esas itibariyle biz fiili bir zorluk çıkarmaya çalışıyoruz bunu çok net ifade ediyorum. Kendi şehirleri dışına çıkmaların istemiyoruz. Bunun için tüm özel araçlarda kontrol yapıyoruz.

Şimdi gerek umreciler gerekse de yurt dışından gelen öğrenciler yurtlarımızdaydı. Toplam 18 bin kişi yurtlarda kalıyordu.

"Otobüs yolculuğu yüzde 99 azaldı; uçak yolculuğu birkaç sefere düştü"

Buradan muradımız şu; Otobüs yolculuğu yüzde 99 azaldı. Uçak yolculuğu günde birkaç sefere düştü. Üretim için gidenlerle ilgili bir kısıtlama yok. Biz özel araçların il dışına çıkmaların arzu etmiyoruz. Bunun için her türlü zorluğu oluşturacağımıza inanıyorum.

Biz veriler üzerinden bu mesele başladığından itibaren ölümler başladığı andan itibaren sürekli önlem almaya çalışıyoruz. 

Aldığımız her tedbirle özellikle inanların dışarıya çıkmamasını ikna etmeye çalışıyoruz. Aldığımız tedbirlerle de bunu uyguluyoruz. Hem tembihlerimiz hem de ortaya koyduğumuz stratejinin başarıya ulaştığına inanıyoruz.

Özellikle eğer 18 büyükşehir belediyesine ait toplam yolcu hareketliliği gelirse tam anlamıyla gözükecektir. Bunun farklı olduğu illerde var.

"Gevşeme olursa ilave tedbir alacağız"

Bir gevşeme olursa biz başka bir tedbir alacağız. İllerde bazı özel araçları da kısıtlayabiliriz.

Yüz hanelik yerde 8-10 vaka görülürse bu bir risktir. Temas başladığı andan itibaren o beldenin tamamı bu virüs ile karşı karşıya kalacaktır. Değerlendirme yapılıyor ve karantina kararı alınıyor.

İstanbul Türkiye'nin dünyaya açık penceresi en çok dikkat ettiğimiz il İstanbul. Biz şöyle başladık. Çin İran ardından Avrupa… Şimdi İstanbul Avrupa ile çok iç içe yani Avrupa'nın 9 ülkesine ve ardından diğer ülkelerine günler önce uçak seferlerini yasaklamamızın temel sebebi İstanbul'un yavaş yavaş yükseliyor olmasıydı. İstanbul'u esas etkileyen Avrupa. Tedbirleri aldık. İstanbul'un yanı sıra ben 5 gün önce kaymakamlarımızla bir araya geldik. İstanbul Valimiz tüm belediyle başkanları ile görüştü. Yaklaşık 218 bin esnaf kapattık. Bunun önemli bir bölümü de İstanbul'dur. Bulaşın yayılmasının engellenmesi için yaptık. Yurt içi ve yurt dışı tüm uçuşları durdurmaya gittik. Şu anda bizim elimizde bu vakaların nereden geldiğine dair temel bilgiler söz konusu.

2-3 kişi yan yana geldiğinde polise uyarın diyoruz.

"Söylenecek en kötü söz 'her şey iyi durumda' demektir"

Söylenecek en kötü söz 'her şey iyi durumda' demektir. Bu hepimizi rehavete iter. Şunu söylemem gerekir ki alternatif her türlü tedbirlerimiz hazır. İşin başından itibaren senaryoların tamamına ait alınacak tedbirleri ortaya koyuyoruz.

Biz hiçbir kararı kendi başımıza almıyoruz. Biz bu kararı Sağlık Bakanımız ve Bilim Kurlumuzun tavsiyelerini Cumhurbaşkanımıza arz ederek ortaya çıkacak akılla şu ana kadar alınan kararlar alınmıştır. Sahada gördüklerimizi biz paylaşmak zorundayız. Bilim Kurulu'nun bize söylediği siz sosyal mesafeyi artırın. Bir şehrin bir caddesi ile ilgili yoğun alışveriş görüyorsak hemen barikatları koyarız. Alınan tedbirler yürümüyorsa üst tedbirleri almak bizim temel sorumluluğumuzdur.

Bizim yapmamız gereken bu seyreltmeleri ne kadar daha yapabiliriz. Hangi üretimlerden vazgeçebiliriz. bunları ortaya koymaktır. Senaryolarımız hazır.

"Özel araçlar için uygulayabileceğimiz tedbirler var"

Sokağa çıkma yasağından önce alınabilecek tüm tedbirler de hazır. Özel araçlar için uygulayabileceğimiz tedbirler var. Dünyada hangi ülke neyi yapmış, biz ne yapabiliriz. Sürekli geri dönüş alarak bilgi alıyoruz. Elimizden gelen bütün gayreti koyuyoruz. Safa safa ne yapabileceğimiz konusunda biz bu kararları alırken ne ABD ne Avrupa aldı. Biz bu kararları bu ülkelerden önce aldık. Sağlık Bakanımızın ‘Allahını seviyorsan bu kapıları kapat' dediği gün kapattık. 

Belki de siyasal pozisyonun alınmaması gereken tek yer burasıdır. Her birimizi siyasal pozisyonlarımızdan sıyrılarak elimizde bulunan kurum kuruluşların ortaya koyduğu sorumlulukla hareket etmek zorundayız. Bir belediye başkanının kamusal sorumluluğu vardır. Devlette bir Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı var.

"Ekrem İmamoğlu'na da aynı tavsiyelerde bulundum..."

Her insanın bir sorumluluğu var. Ben dün telefonda da sayın Ekrem İmamoğlu'na aynı tavsiyelerde bulundum. Burada gerek yardım meselesinin gerek ilerleyen sürecin her birimizin nasıl pozisyon alması gerektiğini konuştum. Biz kör dövüşünün içerisinde bulunmamalıyız bu yanlış bir şey. Aramızdan en ufak bir su sızmamalı.

Günde 200'ün üzerinde telefonla konuşuyoruz ki bir eksiklik olmasın. Sahadan gelen bilgiyi atlamayalım. Yaptığımız bir adımın olumsuzluğu varsa yansısın. Dün akşam FOX TV kanalında bir değerlendirme yapıldı. Bizim idari sistemimizde yerel hükümet yok. Acaba birileri bu karşı karşıya kaldığımız bu süreçten bir başka anlam mı çıkarmaya çalışıyor? İşkillenmemi çok bulmayın. Trump bu virüsü bize Çin getirdi dedi.

Bu işin ne kadar gideceğini bilmiyoruz. Polisimizi bekçimizi jandarmamızı büyük iş gören bize bağlı bütün birimlerin ne kadar gideceğini bilmiyoruz. Buna dünyanın ve bizim nefesimiz ne kadar sürecek bunu bilmiyoruz.

Daha bizi anlamamışsınız diyerek sitemle aynı muameleyi görürlerdi. Bu iş başladığı andan itibaren biz Aile Bakanımız ile birlikte ve Sağlık Bakanlığımız ile birlikte 4 saatlik toplantı yaptık. Bu insanlar evde taş mı yiyecekler? Bu insanların talebi olduğunda bunu nasıl sağlayacaklar. Sosyal destek vefa grubu kurduk. 766 bin yaşlının evine ulaştık. Yaklaşık 7-8 gündür bu ülkede 65 yaş üzerinde evinde yalnız kalan insanlara vefa destek sosyal grubuyla toplam 766 bin insana yardım ettik.

Buranın bir yönetim kademesi var bu size bir takım kurallar söylemiş.

"Benim tepemde bir kanun var, bunu ben koymuş değilim"

Benim tepemde bir kanun var bu kanunları ben koymuş değilim. Bu kanun bir devlet kaidesi oluşturmuş. Biz burada görev yapıyorsak devlet kaidesi çerçevesinde yapıyoruz. 

Benim yardım kampanyası toplama hakkım yok. Ben bu izni Cumhurbaşkanımızdan aldım. Yardım kampanyası için izin aldım.

Hepimiz kanunla bir şekilde donatılmışız. Baştan beri bir şey söylüyorum. Kamu düzenini bozmamak. Bizim görevimizi kamu düzenini bozmamak. Düzeni bozan olursa ben onu Adalet Bakanlığı'na şikayet ederim. 12 saat sonra el koyarız demeseydik bu çağrıyı yapmasak 124'ün üzerinde üretici geldi.

"Yardım ayrıdır, bağış ayrıdır"

Yardım ayrıdır, bağış ayrıdır. Sadece kelimeler birbiriyle karıştırarak tilkiye aslan da desek tilkidir kaplan da. Belediyeler kurulduğu günlerinden bu yana bağış alabiliyorlar. Belediyeler hem 53 93'e göre hem de 52 16'ya göre bağış alma hakkına sahiptir. Ben belediyeye benim 8 tane evim var. Bana bu fazla ben bunları veriyorum. Bunu dediğiniz andan itibaren belediye bunu kabul eder. Bağış özeldir, yadım geneldir. Yardım ve bağışı ayran en önemli özellik budur. Burada kamunun bir sorumluluğu vardır. Belediye imar geçirebilir. Hukuk yani kanun yapıcı öyle bir şey ortaya koymuş ki belediyenin şartlı veyahut şartsız bağışı bir istismar kamuya zarar getirebilecek bir yolsuzluğuna düşürmek için bunu yasalaştırmış.

Bizim genelgemiz 2-3 belediyeyi kapsayan bir genelge değil. Sendikalar dernekler ve yerel yönetimler. Biz bunu Konya Belediyesi, Ankara ve İstanbul'da gördük. Biz hemen Konya, İstanbul ve Ankara valimizi aradık. Bu arkadaşlarımız uyardık. Konya Valimiz Belediye başkanımızla görüştü kampanya durduruldu ve toplanılan para iptal edildi. Diğer iki belediye durdurmayacaklarını söylediğinde kolluk güçlerimizi kullanma hakkına sahipsiniz. Kanuna aykırı işleyen bir usulü durdurduk. Devlet içerisinde devlet olmaya müsaade etmeyiz yeni bir yol açılmasına müsaade etmeyiz. 50 genelge çıkardık bugüne kadar. 

"Devletin kuralları esnetilemez"

Devletin kuralları esnetilemez. Devlet tam bugünlerde var. Devlet sıkıntılı dönemlerde kamu düzenin korumakla görevlidir. Devlet millet için vardır. Güvenliğimiz ve sağlığımız için vardır.

Bu kuralı uygulamak bizim sorumluluğumuzdur. Her yer için sorumluluğumuzdur. Bir bağış ayrıdır, yardım ayrıdır. Bağışı bir sözleşme olarak değerlendirin.

Usul bellidir. Eğer kanunsuz bir yardım toplamak varsa bu yardımı yapanlara yönelik iade her zaman açıktır. Hem valimiz hem de ilgili belediyelere ve bankalara da yazacaklar.

Burada Aile Bakanlığının rolü önemlidir. Çünkü sosyal yardımların tamamını yöneten bakanlıktır. Aile Bakanlığı Çalışma Bakanlığı ile de birleştiği için işten kimin çıktığını ve kimin hangi pozisyonda olduğunu bilen en iyi makamdır.

Bu yardımlar bir yere fazla gönderme olmadan çok rahat bir şekilde bu yardımları doğru ulaştırabileceğini düşünüyorum.

Valilerin 1 maaşlarını yardım kampanyasına bağışlamaları

Valililerimizden kaymakamlarımızdan bu talep geldi ve özellikle bu dönemde dediler ki ‘bizde yardımcı olmak istiyoruz ve bunu anons edilmesini istiyoruz'. Elbette ki arkadaşlarımız böyle bir talep getirince biz de böyle paylaşım yaptık. İnşallah el birliği ile atlatacağız. Burada ayrılık gütmemeliyiz.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Ana caddelerin seyrekleştirilmesi benim talimatım. Bazen bizler söylediklerimizle beraber çalıştığımız arkadaşları koridora sokabiliyoruz. Hepimizin hatası olabilir. Eğer hataysa da vatandaşımızın bizi affedeceğini düşünüyoruz.

Adam kaybetmek kolay, kazanmak zor.

İstanbul'da dolu otobüs tartışması

Olayı duyar duymaz meseleyi bir yerel yönetim olarak görmedim ben. Böyle bir kötü akıl söz konusuysa bulmamız lazım. Bunu araştırmamız lazım. Bu doğruysa felaket. Bu bir iftiraysa ayrı bir felaket. Hemen bir soruşturma başlatılmasını istedik ve başladı. Ayın 29'unda ve 22'sinden ve 15'ine 3 hafta boyunca o duraklardaki görüntülerle araştırma yaptık. 29'unda ve 15'inde benzer sayı. Sabah işine giden insanlar. Burada bizi sabote etmek için yapılıyor demek sosyal medyaya kendini kaptırmış tipler var. O insanlara da kusur işlendi. İnsanların kimliklerine baktık ne iş yaptıklarına baktık. Bunlar çalışan ve garip insanlar. Risk grubuna giren ve sahada olan insanlar."