24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Soru ciddi: Rusya ABD’yle anlaştı mı?

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Gözümüz Suriye sahasında. Bir şeyler ters gidiyor. Özellikle Rusya ile ilişkilerde. Konuşmamız lazım.

***

Olgulara bakıyoruz: Önce olumlulara.

Kilometre taşları şöyle.

Bir: Türkiye-Rusya barıştı (24.6.2016).

İki: Tayyip Erdoğan-Vladimir Putin Petersburg’ta buluştu (9.8.2016).

Üç: Türkiye Suriye’de Fırat Kalkanı harekatını başlattı (24.8.2016).

Anlamı: Amerikan koridoru kesildi.

***

Dört: Türkiye-Rusya-İran toplandı. Suriye için Moskova bildirisi yayınlandı (20.12.2016).

Temel vurgu: Üniter ve laik Suriye.

Anlamı: Atlantik bölmek istiyor, Avrasya birleştiriyordu.

Beş: Halep, tekrar Esad yönetiminin kontrolüne verildi (22.12.2016).

Altı: Suriye’de ateşkes ilan edildi. Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde (30.12.2016).

Yedi: Astana zirvesi toplandı. Türkiye, Rusya ve İran’ın öncülüğünde (23.1.2017).

Bir ilk yaşandı. Şam ile silahlı muhalifler bir araya geldi.

Anlamı: Çözüm için Avrasya inisiyatifi öne geçmişti.

***

Bu arada: Bir şeyler oldu. Başka dinamikler devreye girdi. Aykırı adımlar birbirini izlemeye başladı.

Hem Rusya cephesinde. Hem de Türkiye cephesinde.

İlk işaret, Astana zirvesinden geldi.

Rusya, Suriye için bir taslak sundu. Anayasa taslağı (24.1.2017).

Moskova’nın adımı sorunluydu.

Başka bir ülke için anayasa hazırlanmıştı.

Bir tür “Kürt özerkliği” önerilmişti.

***

Sonraki adımlar birbirini izledi.

Özellikle “Kürt faktörü”nde.

Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Aleksandr Botsan-Harçenko açıkladı. “Rusya’da bu örgütler (PKK/YPG) resmi olarak teröristler listesinde değil. Bu bir gerçek, durum böyle “ (8.2.2017). Anlamı: Beraber çalışılabilir. Yardım edilebilir.

***

Diğer gelişmeleri kısaca not edelim.

Moskova’da Kürt konferansı toplandı (15.2.2017).

Rus ve ABD genelkurmay başkanları Bakü’de masaya oturdu (16.2.2017)

Rus Savunma Bakanlığı’nın değerlendirmesi:Taraflar, dünyadaki gerginliklerin azaltılması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldı.

***

PKK/YPG, Şam yönetimiyle anlaştı. Rusya arabulucu (2.3.2017).

Sonuç: Suriye birlikleri, Münbiç’te tampon rolü üstlendi. PYD ile TSK arasında.

***

Rus zırhlı birliği önce Münbiç’te bayrak gösterdi (4.3.2017).

Sonra Afrin’de (21.3.2017).

Rus Savunma Bakanlığı: Ateşkes izleme görevi için dedi.

İngiliz The Times gazetesi yazdı: “”Rus ve Amerikan güçleri Suriye’de orta yol buldu... Kürtler ile Türkiye’nin desteklediği milisler arasında tampon görevi görüyorlar” (7.3.2017).

***

Türkiye bağlantılı gelişmeler de tatsızdı.

Erdoğan-Trump telefonla görüştü (8.2.2017).

CIA Başkanı Michael Pompeo Ankara’ya geldi (9.2.17).

Erdoğan Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan turuna çıktı (12.2.2017).

Bayreyn’de konuştu: “Fars milliyetçiliğiyle mücadele...” (13.2.17).

NATO Genel Sekreteri Jens Soltenberg açıkladı: “İttifak Karadeniz’deki askeri varlığını güçlendirecek” (16.2.17).

ABD Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye geldi (17.2.2017).

Mevlüt Çavuşoğlu devam ettirdi: “İran, Suriye ve Irak’ı iki Şii devleti haline getirmeye çalışıyor” (19.2.17).

***

Ekonomi cephesi de nasibini aldı.

Türkiye, Rusya’dan tahıl ithaline ek vergi koydu: Yüzde 130. Önemli: Yılda 3 milyon ton kadar buğday alıyoruz.

***

Suriye cephesinde öngörülmeyen gelişmeler başladı.

Şubat başından itibaren.

Şam ve Hama... Kent merkezine saldırılar tırmandırıldı.

Gözler üç ülkeye çevrildi: Türkiye, Suud ve Katar.

***

Bir de Rusya’dan: Çeçenistan’daki Rus askeri üssüne saldırı. 6 asker öldürüldü (24.3.2017).

Çeçen militanlar uzun süredir suskundu.

***

Şimdi bir özetleme yapalım.

Öyle görünüyor ki iki gelişme iç içe.

Dönüm noktası, Donald Trump’ın seçilmesi.

Hem Rusya.. Hem de Türkiye...

Yeni ABD yönetiminden yüksek beklentiye girdiler.

Sonuçta: Washington’la ilişkiler, Ankara-Moskova işbirliğinin önüne geçti.

***

Türkiye: ABD’yi ve Körfez ülkelerini önceledi.

Şam ile açık ilişkide ayak sürüyor.

Tahran’la gerilimi göze almış görünüyor.

Oysa: Bu tercih, Ankara’nın elini daha da zayıflattı.

Artık: Türkiye’nin hassasiyetleri kolayca gözardı edilebiliyor. Hem ABD, hem de Rusya tarafından.

***

Ankara’nın zorunlu seçeneği belli: Suriye ile açık ittifak. Ve de İran’la. Türkiye’nin eli ancak böyle güçlenir.

Hem dost, hem de hasım kuvvetlere karşı.

Oysa: Türkiye hâlâ çıkmaz sokakta ısrarlı.

Muhaliflerin Şam’a saldırılarından medet umuyor.

Bu yol denendi. Ürünü: PKK kantonları oldu.

***

Rusya-ABD arasında bir anlaşma var mı?

Stratejik bir ittifaktan söz etmek zor.

Dünya artık çok kutuplu. İki kutuplu dönem geride kaldı.

Fakat: Bir uzlaşma seziliyor. Dönemsel ve sınırlı da olsa.

***

Ancak Suriye’de bile nihai hedefleri farklı.

ABD: Akdeniz’e açılan bir “devlet” peşinde.

Rusya ise en azından “koridor”a karşı.

Moskova’nın hesabı: Avrupa’da enerji tekelini sürdürmek. Koridor, bu tekeli tehdit ediyor.

Musul-Kerkük ve Körfez’in gazını Akdeniz’e açıyor.

Konu uzun. Devam edeceğim...