Evet, yaz biterken son bir hamle ve gayretle Risale-i Nur okumalarımızı; tayin ettiğimiz ve programladığımız şekillerde inşallah hedeflerine ulaşmış bir şekilde tamamlayabilmiş, ikmal etmiş olalım.
Hayatın, ömrün ve canlılığın bittiğini, biteceğini ve bir gün muhakkak gelip ölüm adıyla tanışılacağını anlatan sonbahar mevsimi gerçekten de canlılar için ve özellikle de insanlar için ve bunun içinde de mü’min, muvahhid Müslümanlar için çok önemlidir.
Bir bitişi, bir sonu ve derlenip toplanışı, dürülüp kapanışı anlatır sonbaharlar. Hayatın bittiğini, biteceğini; biten lezzet ve zevkleriyle, kuruyan ve solan düşen yaprak ve dallarıyla anlatır, bizlere dersler verir sonbahar.
Hayata bağlılığımızın daima huzur ve saadet içerisinde mütalaa edilebilmesi için bu ikaz edici bir mürşid olan sonbaharın bizlere verdiği haberleri, uyarıları, ikazları dikkate almamız şarttır.
İşte bu özellikleriyle ehl-i imanın imanlarının kurtarılması ve muhafazası noktalarından sonbaharın getirdiği ve bizlere anlattığı ikaz ve anlatımlarla Kur’an okumalarımıza, Risale okumalarımıza daha bir ehemmiyet/önem vermemiz ve dikkatle gayret etmemiz, çalışmamız şarttır.
Sonbaharlar adeta bitişi anlatırlarken bizlere, mü’min ve muvahhid Müslümanlara başlangıçları imanın bizlere kazandıracağı, kazandırdıkları güzellikleri, huzuru, saadeti, zevki, lezzeti ve şevki, aşkı anlatırlar. Çünkü firakın/ayrılığın olması vuslatın/kavuşmanın olmasını haber verir.
Yaşlanan ömür günlerine elveda diyen ve bir senelik hayatından ayrılan Müslümanlar için geriye ancak ve ancak huzur, saadet ve sevinçli bir yaşayış kalabilmelidir.
İnsan dünyayı ve kâinatı okuyan Risale-i Nur ise bu konuda bitmez, tükenmez ve bulunmaz, bihemta/paha biçilmez bir kaynaktır… Bizlere düşen görev ise; sonbaharı sebep gösterip, vesile kılıp Kur’an ve Risale okumalarına daha sıkı sarılmak ve devamlı ve dikkatlice sahip çıkabilmektir.
Unutmamalı ki sonbaharı kış takip ettiği gibi, hayatı da ölüm takip edecektir.