Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2496.35
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Şubat 2021

Siyaseti ve Partileri yönetmek

Bir yerleşim yeri olarak basit bir köy dahi düşünülürken orada olacak her şey, her iş, her ekonomi dolayısıyla şehirleri ve ülkeleri bağlıyor ve etkiliyor. Ülkeler de bizzat dünyayı bağlıyor ve etkiliyor. Bir ülkedeki her yerleşim yeri ve her faaliyet bir bütün olarak düşünülmelidir. Dolayısıyla dünya da bir bütün olarak düşünülmelidir.

Siyasetçi, bir şehri yönetirken aynı zamanda ülkeyi, bir ülkeyi yönetirken de dünyayı yönettiğini bilmelidir. Tüm bu yönetme işinin içerisinde o yerin sağlıktan tutun ekonomiye, hayvancılıktan tutun eğitime ne varsa hepsi bir bütünlük, bir karmaşıklık içinde birbirinin içerisine girmiş ve örülüdür.

Bu bütünü kavrayamayan, verdiği her kararla bütün üzerinde etki sahibi olduğunu anlayamayan ve bu bütün içerisinde şehri, ülkesi adına faydalı-faydasız ayrımı yapamayan her siyasetçi, niyeti ne kadar hâlis olursa olsun daima zarar verir. Hem de her koşul ve şeraitte zarar verir.

Bütünü görmek, bireyden başlayarak toplumu, kurumları, şehri, ülkeyi tıpkı bir vücut gibi görüp birbirine düşman değil, birbirini destekleyen ve besleyen azâlar olarak görmek demektir.

İktidar ve muhalefet partileri aynı bütünün sadece birer parçalarıdır. İktidar karaciğer ise muhalefet mide demektir. Aynı bütünün birbirini destekleyen iki organı demektir. Dolayısıyla partileri yönetmek demek ülke siyasetini yönetmek demektir, ülkeyi yönetmek demektir. İktidar veya muhalefet hangisi hasta ise önce birbirini sonra devleti etkiler, ülkeyi etkiler. Sonunda kaybeden ülke olur, herkes olur.

Bu bütünlüğü ve etrafını etkilemeyi daha kavrayamamış ve bu bütünlüğün tersine hareket eden hiçbir siyasetçinin beraberinde olmayın. İster aynı görüşten olsun ister aynı inançtan olsun en sonunda sizi, devletinizi ve ülkenizi mutlaka yanlışa götürecektir. İsterse her konuşmasında her parti programında size dünya ve ahiretteki cenneti vaat etsin sizi mutlaka cehenneme sürükleyecektir.

Toplumlar, şehirler, kurumlar tıpkı bir insanın vücudu ve vücudun organları gibidir. Bunların hepsi birbirini desteklemelidir. Böylece bir vücutta en doğru ve en iyi yaşam; bir bütün, sağlıklı ve akıllı yaşam ile mümkündür. Şehirleri, kurumları, ülkeyi her konuda vücut gibi bir bütün olarak düşünmek ve öyle hareket etmek en akıllı çözümdür.

Bir vücut düşünün ki karaciğer mideye, mide karaciğere yardımcı oluyor, beraber çalışıyorlar. Ülke siyasetleri aynen böyle kurtarıcı olur. Bir vücut düşünün ki karaciğer mideyi, mide karaciğeri suçluyor. Sen vazifeni yapmıyorsun ben yapıyorum diye suçluyor. Ülke siyasetleri de aynen böyle batırır.

Siyasette; suçlamak yerine “iktidarın yaptıklarından çok daha iyisini yaparız anlayışı, siyasetin aklı ve ahlakı” olmalıdır. “İktidar gitsin de nasıl gidiyorsa gitsin, sonrasına sonra bakarız anlayışı” doğru bir anlayış değildir. Siz gelmeden hiç kimsenin gideceği zaten yok. Siz eğer doğru ve hakikatli iseniz elbette ki tabiat kuralı gereği gelirsiniz. Ancak gelebilmek için yanlış yollara, yanlış işlere, yanlış sözlere tevessül etmek zaten sizin doğruluğunuz değil bilakis yanlışlığınızdır.

Siyaset; bir karalama ve suçlama alanı değil bir hizmet yarışı, sevap kazanma yarışı, Allah rızasını kazanma yarışıdır. Aksini düşünen, aksini yapan varsa asla o kişiler, o alanda olmamalıdır. Eğer böyleyse zaten o kişilerin insanlık ve vicdan ile problemi vardır.

Her iktidarın, her partinin tıpkı insan gibi belirli bir ömrü vardır. İktidarın gitmesi için muhalefetin doğruları saklaması değil gerçekleri söylemesi, karalaması ve suçlaması değil Hakikati tavsiye etmesi ve yol göstermesi önemlidir. İktidarın vazifesi de iktidarda kalmak için büyük bir nezaket ve vakar ile bunları dinleyip ikazları dikkate almak ve yapılacakları yapmasıdır.

Unutulmamalıdır ki Allah Resulü yıkarak değil suçlayarak değil doğru söyleyerek ve doğru yaparak gelmiştir. Zaten Hak ve Hakikatten şaşması düşünülemez. Önceliği hiçbir zaman yıkmak, suçlamak olmamış bilakis dosdoğru ve Hakikat olarak gelmek olmuştur. Zaten doğru olan Hak gelince yanlış olan Batıl zeval olacaktır.