Siteyi kim yönetecek karar vermemişler. Sonunda yönetmek isteyen birkaç kişi arasında seçim yapmışlar. Çünkü site çook büyükmüş. Oylama sonucunda en bilgili ve liyakatli birini seçtiklerini sanmışlar. Demişler ki; seçildin, ama bak çimler biçilecek, havuz temizlenecek, kamera ve güvenlik görevlisi konacak vs. 

Birkaç ay işleri yoluna koysun diye beklemişler. Fakat işler kötüye gitmiş, site aidatları düşürücem deyip iki katına çıkarmış, çimleri işi bilmeyen bahçıvana biçtirmiş. Elektrik arızalı otomatları yaptırmamış. Güvenlik görevlisi olarak akrabasını koymuş, hemde kameraları izlenmiyor. Siteye giren çıkan belli değil. 

Tabiî daire sahipleri söylenmeye başlanmış ve yöneticiyi sürekli sorgulamaya ve işleri düzeltmesi için uyarmaya başlamışlar. Hee bu arada yönetici kendini o ölen site sahibi sanmaya ve sağ soldaki daire sahiplerine emirler vermeye, ahkâm kesmeye başlamış. Daire sahipleri çok kızmışlar ve “Bizim içimizden geldin, hizmet etmen için seni o göreve getirdik, bize zulmetmen için değil” demişler. 

Peki sizce site yöneticisi ne demiş;

“Ey daire sahipleri! Yönetimimi eleştiren haindir. Bu sitenin bekası bana ve ekibime bağlıdır.”

Bazı daire sahipleri yıllar geçtikçe yöneticiyi kanıksamış ve site sahibi addetmeye başlamış. Onlar da bu sefer ona birşey olursa sitemiz ve dairelerimiz elden gider diye korkudan desteklemiş. 

Sonunda hakikatleri gören bir yönetici adayı çıkmış. Seçimleri kazanmış. Ve daire sahiplerinin isteği gibi işler yapmış. Liyakatli davranmış ve ekibini iyi seçmiş. Sürekli ekibi ve daire sahipleri ile istişare etmiş. Ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.