Şırnak’tan selam ve sevgi var

Şırnak'ın Çalışkan beldesinden selamlar Feridun Ağabey… Gazetenizi uzun süredir hem okuyor hem de çevreme tavsiye ediyorum. Ülkemizde okunacak sayılı gazetelerden bir tanesi. Gönderdiğim yazımı paylaşırsanız mutlu olurum, teşekkürler...

“Globalleşmenin değişim ve gelişimin çoğaldığı yirmi birinci yüzyıldayız. Yanlış ile doğruyu iyi şekilde ayırt etmek zorundayız. Büyük nimet olan aklı, doğru kullanıp seçici olacağız. Çağımızın en büyük savaşlarının verildiği televizyon (Haber, dizi, film, yarışma ve eğlence programları, spor, belgesel vb.) internet  (Facebook, Twitter, YouTube, Instagram, TikTok; haber ve alışveriş, siteleri, eğlence, kumar, oyun uygulamaları vb.), yazılı basına (gazete, kitap, dergi vb.) karşı dikkatli, bilinçli olmalıyız.

İnsan sağlığını hiçe sayan gıdaların zararları, yerli yabancı nice çılgın müzik gruplarını da unutmayalım. Kendimize ailemize, dost ve akrabalarımıza iyi örnek olmaya çalışanlardan mıyız? Toplumların duyarlı bilinçli insanlara ihtiyacı var. Bugün en çok neye nasıl çaba ve gayret gösterdiğimizi düşünelim. Şu fâni, üç günlük dünyada görev ve sorumluluklarımızı yerine getirebiliyor muyuz? Getirmeye niyetleniyor muyuz? Tamir eden çare arayanlardan mıyız?

Yoksa yiyip içip kırıp döken faydası olmayan zararlı olanlardan mı? Dünyaya düşkün olan insan, ailesini dostlarını sevdiklerini akrabalarını ihmal eder, dünyanın bir tarla olduğunun bilincini kaybetmemeliyiz. Merhamet iyilik ve sevgi tohumları ekmeye çalışalım. Saygılarımla..."

 

 

 

“Feridun Ağabey, 7 Ekim günü köşenizde de Serhat Arvas isimli okuyucunuz konuyu dile getirmişti. O da çocukların okulda saatlerce maskeyle oturmasından mustaripti. Lakin Feridun Ağabey maskeyi mumla arar olduk. Pazartesi günü kardeşim okula başlayacak ve okul yönetimi maskeyle siperliği zorunlu tutmuş. Siperlik okul yönetimi kararıymış ve mecburiymiş. (Şimdiye kadar okula giden 1. Sınıflarda siperlikli ve maskeli ders işlemiş.) 6 saat boyunca yaşları 6 ila 10 arası değişen küçücük çocukların buna mecbur bırakılması hangi vicdana sığar? Okul yönetiminden geçtim artık çok rica ediyorum. Buradan yetkililere sesleniyorum. Bu işe bir çare bulsunlar. Memlekette eğitimciden, çocuk psikologlarından bol ne var. Onların da mı söyleyecek sözleri yok. Yine son söz olarak, Millî Eğitim Bakanlığından ülke genelindeki tüm okullarda geçerli olacak bir kaide konulmasını ve çocukları bu işkenceden kurtarmalarını istirham ediyorum.

 

 

 

 

“Feridun Ağabey size üç fotoğraf gönderiyorum. Sizin aracılığınızla da gerek Bahçelievler Belediyesi Başkanlığına gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına iletmek istiyorum...

Bu fotoğraflardan birisi Yenibosna 29 Ekim Caddesi Altınyıldız İlköğretim Otobüs Durağı. Durağın devamındaki kaldırıma, belki bir manevra sırasında hafriyat kamyonu çıkmış ve kaldırım darmadağın olmuş. Ne zamandan beri o tarumar hâliyle duruyor...

Bir diğeri Yenibosna Kuleli Kuyumcukent istikametindeki durak. Hemen arka tarafta, durakta bekleyenlerce her türlü içecek kutusunun ve şişesinin atıldığı bir mezbelelik oluşmuş. Herhangi bir yetkilinin veya elit kimsenin bu duraklarda işi olmadığı için bu hâli görmesi mümkün olmuyor...

Üçüncü fotoğraf da yine 29 Ekim Caddesi üzerinde ve metro istasyonu inşaatı sebebiyle tek yön olarak trafiğe açık bulunan yolun kaldırımından bir bölüm… Burası ana yola bağlanan tali yol ama ana yola asfalt döküldükçe asfalt kalınlaşmış, tali yol, kod olarak aşağıda kalmış. Aslında asfalt döken ekip buraya yağmur suyu biriktiğinde buradan yaya geçmesi zorlaşır diye akıl etmesi lazım... (Hatta bir arkadaş işine giderken tam da denilen yerde süratle gelen bir aracın biriken kirli yağmur sularını üzerine sıçrattığı için evine geri dönüp üzerini değiştirerek tekrar işine gittiğini söylemişti.) Dolayısıyla bu yer de her yağmur yağdığında göl oluyor. Yayalar araç yoluna inmek zorunda kalıyor...

Bu üç altyapı ve temizlik çalışması gerek Bahçelievler Belediyesine gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesine en ufak bir yük getirmez. Ancak gerçekten meskûn mahal sakinleri tarafından takdir edilen güzel bir hizmete imza atılmış olur. Belediyecilik aslında biraz da bu değil midir? Saygılarımla...” A. F.