Gençler, yüzyüze olmayan eğitimin sınavı yüzyüze olur mu diyor. Eğitim bakanları ise "Gençler, erteleme, yükünüzü daha da artıracak. Durumunuzu tespit edip ihtiyaçlarınıza uygun destekleme programları geliştirmemizi engelleyecektir." gibi kan kırmızısı kalemle gizemli bir yanıtı veriyor.

Çocukların sorusuna verdiği tweettır mesajının bu bölümünde Ziya Selçuk'un kırmızı kalem kullanmasının derin anlamları var: Sınav, düşündüğünüzün aksine sonuç değil, sistemin kendisidir. Sınavı çektiğimizde bu neoliberal eğitim çöker, ısrar etmeyin geri adım yok demeye getiriyor. '1 Kasım'a kadar işlenmiş konuları (bir üniteyi) kapsayacak sorularla 15 Şubat'ta sona eren birinci dönem notunuzu oluşturacağız, ayrıca uzaktan eğitime geçilmeden önce öğrencilerin bir kısmı dönem sınavı olmuştu bu durumun sınava alınmayan veya alınan öğrencilerin aleyhine veya lehine sonuçlar doğurmasının önüne geçmeye çalışıyoruz' dese dürüst fakat anlamsız bir açıklama yapmış olurdu. Ama o, içinde tehdit barındıran yanıt verme yoluna gidiyor.

Gençler adına soruyoruz; bir okula, bir sınıfına ait olduklarını unutan çocukların sınıf seviyesini tespit edeceği varsayılan sınavın, bırakın ertelemeyi hiç yapılmasa artıracağı yük ne olabilir ve hangi destekleme programınızı geliştirmenizi engeller? Ya da bir destekleme programınız var mı?

Gençler soruyor; birinci dönemde "Seçmeli dersleri projeyle değerlendireceğiz, sınav yapmayacağız." demiştiniz. Şimdi ne oldu da Mart'ta yapılacak birinci dönem sınavlarına seçmeli dersleri de dahil ettiniz. Projesi değerlendirilmiş, ve sisteme kaydedilmiş öğrenci okul müdürüne soruyor "Ama hocam bakan seçmeli derslerden sınav yok demişti!" Müdür, bakana değil yazıya bakarım diyor ve öğrenciye yazının ilgili bölümünü gönderiyor. "Birinci dönemde yapılamayan derslerin sınavı yapılacaktır." Bakanın, gençlerin seçmeli derslerin sınav takvimine dahil edilmesine ilişkin sorularına bir yanıtı var mı?

Sınavların, iyileştirilmesi gereken sorun alanlarını belirleyen objektif bir eğitim ölçümü olduğunu, öğrencilere yardımcı olmak için anlamlı veriler sunduğunu söyleyen yalancıdır. Sınavlar öğretmenleri de değerlendirmez, onları kontrol eder. Öğrencilerin öğrenme farklılıklarını teorik olarak kabullenmeyen yoktur. Bir çocuğun diğer çocuklardan daha az zeki olmadığını Ziya Selçuk da söyler. Fakat tüm çocukları aynı şeyi aynı yöntemlerle öğrenmeye zorlayan sınavistler de onlardır.

Dediğim gibi sınav sınavdan fazlasıdır: Hâlâ seçme, eleme; kişinin ekonomik, sosyal ve siyasal durumuna göre hiyerarşideki yerini belirleme işlevini yerine getiriyor olsa da sınavlar, esas olarak sistemin bu ayrıştırmayı başarıp başaramadığını, kaçak verip vermediğini test eder. Sınavı kabullendiğiniz noktada toplumdaki yerinizi, ekonomiden alacağınız payı da kabullenmiş olursunuz. İktidar, hayattaki yerinizi belirler; o, önünüzü açacak koşulları sağlamakla yükümlü değildir artık!