Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Hiç kuşkusuz koronavirüs hepimizin hayatını derinden etkiliyor. Davranışlarımız değişiyor, çalışma hayatımız değişiyor…

Bir taraftan evde çalışmanın yöntemleri aranıyor. Diğer taraftan da çocuklar uzaktan eğitime alışmaya çalışıyor.

En önemlisi de hayatımız daha fazla çevrimiçi hale geliyor… Görünen o ki, daha fazla internet tabanlı eğitim olacak hayatımızda… Uzaktan daha fazla çalışma yapılacak, zira Zoom gibi programlar üzerinden birçok toplantı yapılmaya başlandı bile…

Bir anlamda, yeni sosyal mesafeli hayatımıza alışmaya çalışıyoruz. Tabii bu noktada, değişen sadece sosyal mesafemiz değil doğrusu…

Koronavirüs öncesinde popülist hareketlerin tüm dünyayı kasıp kavurduğunu hep birlikte izledik… Salgın ile birlikte bazı şeylerin değişmeye başladığı gözlemleniyor. Özellikle bilimin, uluslararası işbirliğinin kritik hale geldiği ortaya çıkıyor. Bu dönemde ülkelerin salgın ile kendi başına baş edemeyeceği, ülkeler arası işbirliğinin de önemli olduğu özellikle vurgulanıyor.

KRİZ YÖNETİMİ ÜZERİNE

Dünya genelinde bugün birçok insan bir taraftan virüse yakalanma korkusu içinde diğer taraftan da gelen ölüm haberlerinin üzüntüsünü yaşıyor.

En önemlisi de geçim derdi ile karşı karşıyayız… Maalesef ekonomi ile ilgili haberler de her geçen gün kötüleşiyor. Derin bir durgunluğun kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. Karşılaşılan bu zorluğun, durgunluğun uzun bir depresyona dönüşmesini önlemek için bu dönemde, yeterli güç ve hız ile hareket edilmesinin özellikle önemli olduğu görünüyor.

Öncelikli olarak da işini kaybedenler için temel gelir sağlamanın yanında insanları ilk etapta işlerini kaybetmekten korumanın da çok önemli olduğu ortadadır. Zira firmalar ne kadar çok zarar görürse, sisteme geri dönmeleri o kadar zor olacaktır maalesef…

Dolayısıyla bu dönemde kapsamlı bir kriz yönetiminin uygulamaya geçirilmesi önemlidir. Bu noktada, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden kriz yönetimi ile ilgili 14 maddeden oluşan önerilerini detaylı olarak açıkladı. Bu bağlamda, Davutoğlu’nun öneri başlıkları kısaca şu şekildedir:

“Empati yapın, iletişime açık olun, ilgili tarafları sürece katın, sürece bir sistem mantığı ile yaklaşın, doğru zamanlama, önceliklendirme yapın, ayrıcalıklı tutumlardan kaçının, telafi edici tedbirler alın, şeffaf olun, eşitlikçi tavır sergileyin, geçmişte yaptıklarınızı değil, gelecekte yapacaklarınızı anlatın, reaktif değil, proaktif olun, en kötü senaryoya göre hazırlık yapın ve alınacak tedbirler anayasal düzene ve insan haklarına aykırı olmamalı.”

Ayrıca, Davutoğlu’nun dikkatimi çeken bir cümlesi de şu şekildedir: “Burada en önemli hususlardan bir tanesi yerel yönetimlerle merkezi yönetimler arasındaki ilişkinin sağlam kurulmasıdır. Şu veya bu parti yok. İyi bir iş gördüğümüzde destek vermemiz lazım.”

İşte tam da bu noktada, şu anda yaşadığımız kriz, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerle birlikte ne kadar iyi yönetilirse, bu krizden o kadar az zarar ile çıkılabilir…

***

Aslında böylesi zor günlerden geçerken birbirimize güç vermemiz önemlidir. Zira tam da böyle zamanlarda hükümet ve muhalefetin de bir araya gelmesi ve kararların ortak akıl sonucunda ortaya çıkması çok değerlidir.
Bugün ayrı ayrı konuşma günü değildir. Tam tersi gün birlik olma günüdür.

KISA KISA

Koç Holding şirketlerinin bu zorlu günlerde salgın ile ilgili yaptıkları çok anlamlıdır. Bu noktada, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun açıklamaları şu şekildedir: “İlk aşamada Türkiye’nin dört bir yanındaki 170 hastanede evlerine gidemeyen sağlık personelinin ihtiyaçları için temel beyaz eşya ve küçük ev aletleri temin ettiklerini aktararak, bu dönemde 7/24 çalışan sağlık çalışanlarına Divan İstanbul ve Divan City otellerimizi açıyoruz. Ayrıca koronavirüs tedavisinde yoğun bakım sürecinde büyük ihtiyaç haline gelen solunum cihazı üretimi için çalışmalarımıza başladık. Topluluk şirketlerimiz, toplum yararını gözeterek, benzeri birçok uygulamayı önümüzdeki dönemde de hayata geçirmeye devam edecekler.” dedi. Bu vesileyle, Koç Holding Ailesine teşekkür ederiz. Diğer holdinglerden de sevindirici haberleri bekliyoruz…

***

Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un “bir yıl araç satmasak da maaş ödeyeceğiz, kimseyi işten çıkarmayacağız, devlet desteğini de ihtiyaç sahiplerine bırakacağız.” açıklaması yaşadığımız bu zorlu süreçte çok değerlidir doğrusu… Toyota Ailesine sonsuz teşekkür ederiz. Diğer firmalardan da yakın zamanda benzer açıklamaların gelmesi dileğiyle…

***

Ülkemizde ardı ardına gerçekleştirilen dayanışma kampanyaları çok önemlidir. Hem kamunun hem de belediyelerin başlattığı her bir kampanya çok değerlidir doğrusu… Ama görüyoruz ki, yardımlaşmada bile kutuplaşma dili kullanılıyor maalesef…
Yetmedi mi bu kavgalar? Bırakalım şu kavga dilini…
Gün kavga etme günü değildir…
Gün birbirini yeme günü değildir…
Gün olumsuzlukları büyütme günü değildir…
Gün hepimizin birbirini anlama günüdür… Gün dille değil, gönülden konuşma günüdür…
Gün bu toprakların kuşatıcı dilini, şefkat dilini ve en önemlisi gönül dilini ortaya çıkarma günüdür…
Mevla’nın da dediği gibi;
Ne kadar söz varsa düne ait! Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum