Kadim binaları hatırlayın...
Kalın dış duvarlar ve önünde rahatça oturacağın cumba pencereler...
Mimari estetik yanı sıra bu kalınlık, duvar için gerekliydi zira ısıtma soğutma yükleri pahalıydı.
Sonra petrol geldi, elektrik yaygınlaştı, duvarlar inceldi, ısıtma soğutma araçları her eve girdi. İncelen duvarlarla birlikte ısı kaybı fırladı, paramızla göğü ısıtır, sokağı soğutur hale geliverdik.
Fakat bugün fosil yakıtların sonuna doğru koşan dünyada, faturalar ödenemez hale çıkınca, ısı yalıtımını yeniden keşfettik. Gördük ki atalarımız yerden göğe haklıymış, duvarları yeniden kalınlaştırmak gerekiyormuş.
Teknolojiyi kullanarak, atalarımız gibi 50 santim duvar yerine, malzeme biliminin eseri yalıtım malzemeleriyle bunu 8-12 santimle çözebiliyoruz.
Avrupa Birliği; 2020'den itibaren "sıfır enerji bina" uygulamasıyla fosil yakıt kullanımını yasaklıyor.
EPS Sanayi Derneği Genel Sekreteri ve Austrotherm Genel Müdürü Özgür Kaan Alioğlu, özellikle yeni binalarda halen 4 santim olan yalıtım levha kalınlığının AB'deki gibi en az 12 santime çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Peki, maliyet? Bina mantolama sürecinde yalıtım levhası payı, %20 civarında...
Gerisini sıva, komponent, iskele, boya ve işçilik oluşturuyor.
Levha parası ise kalınlıkla doğru orantılı, hatta azalan maliyetle değişiyor.
Avrupa'daki evlerde kombi cihazlarının bizim evdekilerin dörtte biri olması, ısı yalıtım levha kalınlığından kaynaklanıyor.
Kalın malzemeli mantolama ardından kombiyi kısıyorsunuz, anında İran'daki doğalgaz vanası kısılıyor. Anında cari açık azalıyor, enerji faturası iniveriyor.
Bu bir bilinç meselesi...
Hele bir yaptırayım diyor, daha kalın malzeme ile dramatik tasarrufa odaklanamıyoruz. Yaptırım olmayınca da müteahhit 4 santimlik minimum kalınlıkla geçiştiriyor.
Sıfır enerji bina kavramına doğru daha kalın yalıtım malzemesi, binanın ısıtma ve soğutma yüklerini azalttığı gibi hanelerimizin faturalarını, ülkemizin cari açığını geri çekiyor. Bilin istedim.
