Zeynep Aktaş

Zeynep Aktaş

zeynep.aktas@gmail.com

Tüm Yazıları

Türk Lirası cinsindeki varlıkların ucuzluğu yabancı yatırımcının ilgisini çekmeye başladı. Son iki ayda piyasalara beş milyar dolar girdi. Bu yılın ilk yarısı boyunca TL varlıklar ilgi görmeye devam edecek


Piyasalar sıcak para etkisiyle güçlenirken dolar/TL kuru 7.50 seviyesinin altında hareket ediyor. TCMB’nin ocak toplantısında faizi artırmamasına rağmen, bunun iletişimini iyi yapması ve politika metninde sıkı para duruşunun süreceğini belirtmesi, faiz artırımı kadar etki yaparak dolar kurunu baskıladı. Borsaya ve fonlara ilgi devam etti. Ekonomi yönetiminin değişmesi ve yeni atılan normalleşme adımları ile birlikte yabancılar son 2 ayda 1.9 milyar dolarlık hisse, 3 milyar dolarlık tahvil alımı ile toplamda 5 milyar dolarlık portföy yatırımı yaptı.

2 göstergeye dikkat!

Yılın ilk yarısında sıcak para akışının etkisini hissettirmeye devam etmesi beklenmeli. Global ölçekte piyasalarda dolaşan sermayenin yöneliminde iki faktör etkili oluyor.

1- Kredi risk primi en önemli gösterge olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 29 Ocak 2020’de kredi risk primi 234 seviyesinde bulunurken 10 Mayıs 2020’de 643’e kadar yükseldi. Bu yıla geldiğimizde ise 9 Ocak 2021’de 305 olan risk primi şimdilerde 329 seviyesinde. Geçen yıla göre aşağı yönlü bir eğilim var fakat hala 300’ün üzerinde ve bu oran yüksek. Risk primindeki gerileme sıcak para akışını doğrudan etkiliyor.
2- Sıcak para akışında önemli ikinci gösterge faizler. Bunun nedeni ise gelen paranın yüksek getiri araması. Gösterge faiz 2020’nin mayıs ayının ilk haftasında yüzde 8.35 idi. Şimdi ise 14.70. Politika faizi 2020’nin mayıs ayında 8.25 iken Ocak 2021 itibari ile iki katından fazla artarak 17 oldu. Yabancı para mevduat faiz oranlarında da artış gözlenmekte. Geçtiğimiz yıl mart ayında 3 ay vadeli dolar için 2.60 ve euro için 0.75 olan faiz oranı kasımda yüzde 4 ve 2.80’e çıktı. Aynı sürede dolar kuru 6.61 TL’den 7.41 TL’ye yükseldi. Bu da sıcak paranın akışını hızlandırdı.

Sıcak para gelirken TL önerileri arttı



Borsanın seyri ve BIST 50’de primsiz hisseler

Borsa endeksi, pandemi sonrası çıkışını devam ettiriyor. Ancak kısa vadede düzeltme yaşanıyor. Endeks 20 günlük ortalamasına geriledi. Borsa haftayı 1.542 seviyesinden tamamladı.

Pazartesi 8 günlük ortalamanın bulunduğu 1.544 aşılmazsa endeks 1.500’e geriler. 1.544 aşılırsa 1.552 ardından 1.650 ilk hedefler olacak. Öte yandan borsa son bir yılda yüzde 25 değer kazandı. Aynı dönemde Vakıfbank yüzde 32 değer kaybında, Akbank bir yıl önceki seviyenin yüzde 23 altında. Halk Bankası bir yıl önceki seviyenin yüzde 21 altında. Garanti Bankası, Türk Hava Yolları, Tüpraş, İş Finansal Kiralama, Tav Hava Limanları, Mavi, İş Bankası C, Ülker, Tekfen, Pegasus BIST 50’de olup bir yıl önceki fiyatlarının altında kalan hisseler arasında yer alıyor.

Sıcak para gelirken TL önerileri arttı


Haberin Devamı

Reel efektif kuru nedir?

Haberin Devamı

Nominal efektif döviz kuru, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk lirasının ağırlıklı ortalama değeridir. Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak belirlenmektedir. Reel efektif döviz kuru ise nominal efektif döviz kurundaki nispi fiyat etkileri arındırılarak elde edilmektedir.

Haberin Devamı

Nasıl takip edilir?

Merkez Bankası, her ay Reel Efektif Döviz Kuru endeksini yayımlıyor. Merkez Bankasının internet sitesinden takip edilebilir.

Nasıl yorumlanır?


Endeks 2003 ortalaması 100 olarak düzenleniyor. Endeksin 100’ün altına inmesi TL’nin değer kaybettiğini (ucuzladığını) gösteriyor.

Enflasyon ilk çeyrekte zirve yapacak

Enflasyon yılın ilk çeyreğinde zirve yapacak. Bu nedenle önümüzdeki şubat ve mart aylarında yükseldiğini göreceğiz. Şu anda enflasyon 14.60 ve politika faizi 17 seviyesinde. Türk lirası cinsi varlıklarda +3 puan reel faiz oluştu. Ancak enflasyon yükseldikçe bu makas daralacak ve kurumların reel faiz baskısı devam edecek. Bu nedenle şubat ve mart toplantıları merkez bankası için ocak toplantısı kadar rahat olmayacak. Ancak bu sırada reformların hayata geçirilmesi Merkez Bankasının da elini rahatlatacaktır.

TL ucuz mu pahalı mı?


Türk lirasının ucuz ya da pahalı olup olmadığıyla ilgili değerlendirmede bulunabilmek için Merkez Bankası’nın Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi takip edilebilir. Reel efektif döviz kuru tarihi diplerinde ve 62,34 seviyesinde. Endeksin 100 seviyesinin altında olması TL varlıkların ucuzladığını gösteriyor. Reel efektif döviz kuruna göre TL geçmiş verilere göre dip seviyelerinde ve ucuz.

Dolar için 4 kurumun beklentisi 7 seviyesi

Yabancı yatırım kuruluşları dolar kurunda 7 lira seviyesine işaret ediyor.

Sıcak para gelirken TL önerileri arttı



HSBC, yıl sonu dolar/TL tahmininin 7.10 olduğunu belirtirken tam bir normalleşme durumunda kurun 6.50’ye kadar çekilebileceği beklentisini paylaştı.

Capital Economics, dolar/TL’de yıl sonu tahmininin 7 seviyesi olduğunu belirtiyor.

UBS, dolar/TL’de çeyrek sonu tahminleri birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyrekler için sırasıyla 7.10, 7.00, 7.30 ve 7.60 olarak öngörüyor.
Rabobank önümüzdeki aylarda dolar/TL’nin 7’nin altına gerileyebileceği değerlendirmesi yapıyor.

Peki neden kurumlar kur hedeflerini düşürdü? Görüldüğü kadarıyla reel faiz düzeyinin artması ve enflasyonun kontrol altına alınacağına dair beklentinin yükselişi bunda etkili oldu. Öte yandan reformlar bekleniyor. Aksi yönlü her gelişme ise sıcak paranın geldiği gibi gidebileceğini ve kurlardaki hedef fiyatların da değişebileceğini gösteriyor.

Türkiye şu anda sıcak paraya dünyanın en yüksek maliyetini ödeyen ülkelerden biri ve yüzde 17 faiz ile çekebiliyor. Sıcak para getirenler büyük bir kâr marjıyla dönüyor. Uzun vadede güçlü bir ekonomi için sıcak para bağımlılığını minimize edebilmek önemli.