Finansal yapılandırma sürecinde eksikliklerimiz ve Türkiye'nin Chaebol’ları

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Av. Dr. Özgün Öztunç

İlk kez 1970 yılında İngiltere Merkez Bankası önderliğinde hayata geçirilen “Londra Yaklaşımı” ile ekonomik kriz içinde bulunan şirketlerin finansal kurumlara olan borçları yeninden yapılandırıldı. Dünyada Londra Yaklaşımı'na benzer bir yaklaşım daha sonra 1997 yılında patlak veren Asya Krizi'nde, Tayland, Malezya ve Güney Kore tarafından da kullanılmıştır.

Türkiye, 2000 yılında başlayan ekonomik kriz dolasıyla pek çok şirketin faaliyetleri durma noktasına gelmesi nedeniyle ilk defa İstanbul Yaklaşımı adı altında yeniden yapılandırma yapılmıştı. Söz konusu yaklaşım kapsamında belli bir başarı yakalanmıştı.

Türkiye şimdi bir başka finansal yapılandırma sürecine girmiş bulunmakta. Ancak, İstanbul Yaklaşımı benzeri ikinci bir çalışma, bu hali ile iş göremez ve göremeyecektir. Zira, 2002-2006 yıllarından farklı olarak bu kez, mali disiplin için gerekli yasal şartlar ve dünyada likidite bolluğu yok.

O zaman, Hazine Yönetimi'nin bu durum karşısında mali disiplin yanında farklı argümanlar ile finansal yapılandırmanın desteklemesi lazım. Kanımızca Hazine Yönetimi'nin, Güney Kore’nin 1998 yılında yapmış olduğu bir takım borçlu şirketler nezdinde bir takım kurumsal yönetim ilkelerini hayata geçirmesi ile olacak.

Bilindiği üzere, genellikle aile şirketi olarak kurulmuş büyük ölçekli Güney Kore firmalarına "Chaebol" denilmekte. Kore’de 1997 yılında 30 büyük Chaebol’ün 14’ü iflas etti. Kore’nin en büyük 3'üncü otomobil üreticisi Kia 1997 yılında, ülkenin en büyük 4'üncü Chaebol’u olan Daewoo da 1999 yılında iflas etti.

1998 yılının başında, yeni seçilmiş olan devlet başkanı Kim Dae-jung yönetimi ve "Chaebol" olarak adlandırılan ilk 5 holdingin yöneticileri kurumsal sektör için 5 görev belirlemiştir.

Bu görevler;

1) Yönetimde şeffaflığı artırmak,
2) Müşterek borç teminatlarını kaldırmak,
3) Şirketlerin finansal yapılarını geliştirmek,
4) Holdinglerin temel faaliyetlerine odaklanmak,
5) Hissedarların ve yönetimin denetlenmesi yükümlülüğü güçlendirmek olarak belirlendi.
Değişen durumlar ve yeni sorunlar dikkate alındığında, Seul Hükümeti, 15 Ağustos 1999 tarihinde 3 görev daha dahil etmiş oldu.

Bu görevler;

1) İkinci finansal kurumun idari yönetimini geliştirmek,
2) Çapraz finansman sağlama ve yasal olmayan gruplar arası işlemlerin kaldırılması,
3) Herhangi bir kurala bağlı olmayan miras ve bağışları önlemek şeklindedir.

Şirketler ana iş kollarına odaklanmalı

Kurumsal yeniden yapılandırmanın temel ilkelerini şekillendirme amacıyla, başkan tarafından sunulan yukarıda belirtilen bu 8 göreve ek olarak, 3 ilave ilke daha eklenmiştir. Bunlarda ilki, şirketlere kredi sağlayan finansal kurumların kurumsal yeniden yapılanmanın teşvik edilmesinde öncü rol üstlenmesidir. İkinci olarak, kurumsal yeniden yapılandırma sürecinde masraf paylaşımı ilkesinin uygulanmasıdır. Üçüncü olarak ise, kurumsal yeniden yapılanmanın asıl aracı olarak yeniden yapılanma programının kullanılması. Varlığını sürdürebilecek olan durumdaki şirketler yeniden yapılanma çabaları ve finansal destek ile ıslah edilmesi gerekirken, varlığını sürdürebilecek durumda olmayan şirketler ise kurumsal yeniden yapılanma süreci ile kapatılmalıdır.

Bu bağlamda, Türkiye’deki yapılandırmanın başarılı olabilmesi için, Güney Kore’de yapıldığı şekilde, firmaların ana iş kollarını belirleyerek, ana işleri haricindeki şirketlerinin (atıl şirketler) zorunlu birleşme yapılması veya tasfiye edilmesi şart. Bankaların kötü alacaklarının bir kamusal varlık yönetimi şirketi tarafından devir alınması ve söz konusu yönetim şirketinin de, takip hukuku açısından amme alacakları tahsil kanunu kapsamında tahsilat yoluna gitmesi elzem. Firmaların, atıl şirket olarak belirlenmiş şirketlerin iflas süreçlerinin hızlandırılması ile ana iş kolunda kalmış şirketlerin de, denetim standartlarının yükseltilmesi öncelik olması gerekmektedir. Aksi halde, ikinci İstanbul Yaklaşımı'nın başarılı olma şansı yok.

Güney Kore'de söylendiği gibi:  Denizci çoksa, gemi dağa doğru gider...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ufuk çizgisi 03 Nisan 2024