Sendika Genel Başkanlarının ve Şube Başkanlarının Maaşlarını Memurlar Merak Ediyor

Sendika Genel Başkanlarının ve Şube Başkanlarının Maaşlarını Memurlar Merak Ediyor

SENDİKACILARA, MAAŞLARINIZI AÇIKLAYIN! ÇAĞRISI… BAŞTA MUHAFAZAKÂR/SAĞ SENDİKALAR OLMAK ÜZERE, TÜM SENDİKALARA ÇAĞRIMIZDIR: YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN MAAŞINIZI AÇIKLAYIN !!!

Haberimize bir soru ile başlıyoruz ! Bu soruyu sendika üyesi memurların yanıtlamasını istiyoruz. Bir sendika genel başkanının maaşının 1/4’ü , 3.5 asgari ücrete eşitse genel başkanın maaşı ne kadardır ?

05.10. 2019 Cumartesi günü tüm sendika yöneticilerine, aldıkları Eylül 2019 maaş bordrolarını yayınlama çağrısında bulunmuş, çağrımıza katılan sendikacıların bordrolarını yayınlama sözü vermiştik.

Bu çağrının ardından Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Birleşik Kamu İş Başkanı Mehmet Balık ve Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım maaşlarını açıklamışlardı.

Feray Aytekin Aydoğan: “ Vazgeçilmez ilkemizdir! Eğitim Sen tüzüğü madde 59: Görevleri süresince aylık ve öteki özlük haklarını, bulundukları kadro ve derecenin hak ettikleri toplamını geçmeyecek şekilde sendikadan alırlar. Huzur aidatı’’ vb isimler altında hiçbir ayrımcı uygulamayı kabul etmeyiz.’’ açıklamasını yaptıktan sonra, tamı tamına 4.206,77 TL (Dört Bin İki Yüz Altı Lira, Yetmiş Yedi Krş) maaş aldığını ve huzur aidatı vb adlar altında başka bir ödeme almadığını açıklamıştı.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Sayın Mehmet Balık, 4.635,00 TL (Dört Bin Altı Yüz Otuz Beş Türk Lirası) tutarındaki bordrosunu yayınlayarak çağrımıza katılmıştı. Eğitim-İş Genel Başkanı Sayın Orhan Yıldırım’da maaşını 4.543,14 TL (Dört Bin Beş Yüz Kırk Üç Türk Lirası On Dört Kuruş) olarak açıklamıştı.

Sol sendika yöneticileri, bu açıklamayı yaparak temsil ettikleri kamu çalışanları ile aynı maaşı aldıklarını ve aynı hayat standartlarında yaşadıklarını, sınıfsal bir ayrışmaya gitmediklerini belgeleriyle ortaya koymuşlardı.

Sağ sendikalara gelince, aradan geçen bir buçuk yıla yakın zaman içerisinde adeta üç maymunu oynayarak kamuoyuna sessizlik senfonisi dinlettiler. Üstelik zaten astronomik miktarlarda olduğu söylenen profesyonel sendikacı maaşlarının, 2019 da yapılan tüzük değişikliği ile üst düzey bürokratlara eşitlendiği iddiaları da gündemden düşmedi. Kamuoyunda konuşulan rakamlar doğru ise muhafazakâr/sağ bir eğitim sendikasının şube başkanı, yaşadığı ilin valisinden bile fazla maaş alıyor. Allah aşkına! Protokol ziyaretlerinden başka bir şey yapmayan insanlara, validen fazla 17 Bin TL maaş vermek/almak sizi de rahatsız etmiyor mu? Genel Başkanın siyasi kariyerine destek olsunlar ve delege demokrasisini şeklen işliyor göstersinler diye mi kurgulandı bu profesyonel sendika yöneticiliği? Şube Başkanları bu astronomik maaşları, genel merkezin attığı twetleri retweet etsinler, facebook'ta paylaşsınlar diye mi alıyorlar? Yoksa sosyal medyada doğum günü kutlayıp milli günlerde hamaset mesajı atmak ve taziye mesajı yayınlamak için mi? Sağ/muhafazakâr sendikaların şube başkanlarının sol sendikaların genel başkanının 3 katı maaş alması da ne demek? Yine, bir sendikanın İstanbul şubelerinden birinde 3 kişiye profesyonel sendikacı maaşı ödendiği; şube çalışanı ve SGK primleriyle birlikte aylık ödenen rakamın 60 bin TL üzerinde olduğu iddia ediliyor. Bu paralar, devlet bütçesinden sendikalara aktarılan paralar… Kamu parası, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var yani. Öyle, canının istediği kadar almak yakışık alıyor mu?

Sitelerden kamuoyu adına sendikacılara çağrılar sürekli yinelendi. Sağ/muhafazakâr sendikacılara yönelik olarak, Alev Alatlı’nın meşhur:

“Aslolan, hakkın helal edilmesi ve helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz. Yasaların tanıdığı haklardan, insanlık ve Allah adına feragat etmenin garipsenmediği bir düzen getirmek zorundayız...” çağrıları yapılarak aldıkları maaşın helalliğini sorgulamaları istendi. Kültürel ve siyasal anlamda birlikte oldukları kitlelerden bir maaş uğruna, sınıfsal kopuş yaşamamaları gerektiği hatırlatıldı.

Evet! Aldığınız maaş yasal. Kimse burada aldığınız maaşın yasallığını tartışmıyor. Ancak etik mi? Ahlaki mi? Ya da helal mi? derseniz: Orada bir durup düşünmek lazım... Bu konuda suskun kalarak, kamuoyundan kaçtığınızı düşünebilirsiniz. Ancak gerçekte kafasını kuma gömen deve kuşu misali her şeyiniz meydanda… Göz önünde. Hiçbir yere kaçamaz, saklanamazsınız. Saklanabileceğiniz tek yer vicdanınızdır. Orası da size rahat verirse...

Bizimle aynı hayat standardında yaşamaktan mı utandınız? Yoksa astronomik maaş ve imtiyazlarınızı açıklamaktan mı?

Açıkladığınız açlık ve yoksulluk rakamlarıyla, açlık ve yoksul sınırı arasında bir yerlerde yaşadığımızı her ay düzenli olarak yüzümüze çarpıyorsunuz. Ama iş kendi maaşınızı açıklamaya gelince susuyorsunuz. Profesyonel sendikacı maaşları ayıp mı, günah mı yoksa devlet sırrı mı? Neden açıklamıyorsunuz? Açıklarsanız ne olur? Yer, yerinden mi oynar? Bir şekilde sendika şube başkanı olmuş vasıfsızların -işini layıkıyla yapanları tenzih ederiz- ilin valisinden bile fazla maaş aldığı ortaya çıkarsa kıyamet mi kopar?

Süreç odaklı bir hareketken sonuç odaklı harekete evirilen sağ/muhafazakâr sendikalar rant dağıtım merkezine dönüşünce; davanın asıl sahipleri terk-i dava eylemeye başladılar küskünce… Neticede, sonuç odaklı hareket profesyonelleşmeyi doğurdu. Profesyonelleşme ise sınıfsal olarak temsil edilen sınıftan ayrışmayı getirdi. İşçi ve memur gibi çalışan sınıfın haklarını temsil etmeye iddiasıyla yola çıkan kamu sendikacılığı maalesef işveren sendikacılığının konformizmine özenen, öykünen, genel başkanlarının TOBB Başkanına özendiği konformist bir harekete dönüştü. Aşağıdan yukarıya doğru hiyerarşi arttıkça konfor da artmaya başladı ve bu konformist ruh, hareketi tabanından kopartıp ayrıştırmaya başladı. Bu durum, milli kaynakların bu avuç mutlu azınlığın konforunu sağlamak için kullanımına yol açtı.

Telafisi mümkün olmayan bir süreç yaşamıyorsunuz. Toplarsınız genel kurulu, maaşlarınızı sol sendikalarda olduğu gibi öğretmen maaşına eşitlersiniz olur biter… Bu kadar mı zor? Öyle, toplu sözleşme masasına, hükümete, hakeme, heyete filan da gerek yok. Ha! Birde: bizler %7.33 oranında zam alırken sizlerin maaş artışlarının TOBB’a eşitlendiği iddia ediliyor. Yani hem astronomik maaş alıyormuşsunuz hem de astronomik ZAM…

İçimizden/aramızdan çıkan birilerinin eline imkân/fırsat geçince solcuların gösterdiği erdemi gösterememiş olmasının utancını daha fazla yaşatmayın bizlere… Bizlere abdestli kapitalistler dedirtmeyin…

Bu, size belki de son çağrı. Yarın çok geç olmadan…

Kamudanhaber.net

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.