20 Kasım 2017 03:07

Sen insan ben insan

Sen insan ben insan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Taşçı ustası arıyorum.
İlçe ilçe, köy köy…
Kimileri çıkıyor karşıma, “iyidir” deniyor, inanıyorsunuz, umutlanıyorsunuz.
Bir gün çalışıyor… Bir parça duvar örerken izliyorsunuz… Görüyorsunuz ki bilmiyor…
Taşları birbirine ısırtamıyor. Düşeyde ısırtsa bile, yatayda yapamıyor bunu. Daha doğrusu yapmıyor... Yapsa kazanamayacak… Geçinemeyecek, bir günde ürettiği duvarın getirisi ile.
Kısacası ham hum şaralop…

Marangoz ustası arıyorum.
Hayır!
İki ahşabı uçlarından su almayacak biçimde birleştirmiyor adı usta olan bu kişi.

Tenekeci de öyle..
Kiremitçi de öyle…

Doktor da öyle…
Sizi dinlemiyor bile. 5-10 inceleme istiyor. Kanınızı alıyorlar, idrarınızı alıyorlar… Şuyunuzu, buyunuzu…
İnceliyorlar. Sonuçta buldukları kini sayıları bilgisayarla doktora bildiriyorlar.
Doktor size hiç bakmadan, ne kan basıncınızı, ne soluğunuzu, ne akciğerinizi, dinlemeden, bilgi sayardaki sayılara bakarak 5-10 ilaç yazıyor. Kimileri “geçmiş olsun” bile demeden sizi kapı önüne koyuyor.

Belki de abartıyorum sanıyorsunuz.
Abartmıyorum…

Hani “midemi tıp tepti benim” demişti ya ozan, öyle işte bizi de bilgisayar tepiyor.

En küçük psikoloji bilgisi olmayan doktor, bir iki soru sorsanız tartışmaya girişiyor sizinle. Ne moral ne umut kalıyor sizde.
Bilgisayarla sonuca  gitmek Amerikan yöntemiymiş. İyi de ben bir türlü toparlanamıyorum.

Taşçının da, marangozun da, giderek doktorun da ölçüsü para oldu gibi geliyor bana. En küçük insan sıcaklığını duyumsamıyorsunuz, hemen her işte. Oysa “sizin derdiniz o…”

Bakalım bu işin sonu ne olacak?

Oysa son günlerde Muğla’da öğrendiğim bir söz var:
SEN İNSAN
BEN İNSAN

Böyle olmazsa neyin umarı bulunacak?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...