HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

Saat 09.00’da, Şehitlik Anıtı’nda gerçekleşen program, Keşan 4’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda görevli Maliye Üsteğmen Yalçın Eken sunumunda protokol çelenklerinin anıta sunumu, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.

Keşan 4’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda görevli Muharebe Üsteğmen Oktay Okyay ise günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Sözlerine, “Bugün milletçe her sayfası şehitlerimizin mübarek kanlarıyla yazılmış, yirminci yüzyılın dehası ve ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı, Türk milletine sonsuz bir güç ve güven veren Çanakkale Zaferinin 102’nci yıl dönümünü kutlamak ve savaşa düğün hevesiyle giden, geri dönmeyi hiç düşünmeyen, namusu, şerefi ve haysiyeti için al bayrağı kefen bilen, vatanı, ülkesi ve milleti uğruna toprağa gözünü kırpmadan giren, bayrak gönderden inmesin diye kendini siper eden aziz şehitlerimizi, şükran ve minnet duygularıyla anmak üzere manevi huzurlarındayız.” diye başlayan Üsteğmen Okyay, şunları söyledi: “Çanakkale Zaferi, Ebedi Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk Ulusunun makus talihini yendiği, tükendi denen bir devletin şaha kalkarak dünyaya meydan okuduğu, düşman zırhlılarına karşı göğsünü siper eden Mehmetçiğin üstün cesaret ve fedakarlığının eşsiz örneklerini vererek anıtlaştığı bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale Savaşı; teknolojik üstünlük ve yarattığı güce karşı, bedenlerini vatana siper edenlerin, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir galibiyetidir. Bu zafer; birinci dünya harbinin dört yıl sürmesine, Çarlık Rusyası ve Avusturya- Macaristan İmparatorluklarının tarih sahnesinden silinmesine neden olduğu gibi, 20’nci yüzyılda tarihte cereyan eden olayların yönünü belirlemiş, bazı topluluklarda ulus olma bilincini uyandırmış ve ülkemizin bugünkü güçlü ve saygın konuma gelmesinin ilk adımını oluşturmuştur. O büyük kahramanlık destanı yazıldıktan sonra, Çanakkale sözcüğü bize özellikle şu üç anlamı ifade etmektedir; Birincisi, geçilemediği ve asla geçilemeyeceği, İkincisi; dünya harp tarihinin en başarılı savunması ve tarihte bir dönüm noktası teşkil etmesi, Üçüncüsü ise; Türk Ulusunun onurlu mücadelesi ile kahramanlığın kanıtı ve ulusça yeniden doğuşunun başlangıcı olmasıdır. Çanakkale Muharebeleri, bir yandan başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere, Türk Komutanı, Türk Askeri ve bunların arkasındaki Yüce Türk milletinin vatanını savunma, bayrağını ve bağımsızlığını koruma konusundaki azim ve özverisini gösterirken, diğer yanda düşmanına karşı bile gösterilen saygı, hoşgörü ve insan sevgisinin anıtlaştığı bir destandır.”

TÜRK MİLLETİ, HÜR VE BAĞIMSIZ YAŞAMAYI VAR OLMA SEBEBİ SAYAR

Üsteğmen Oktay Okyay, günümüze kadar bütün dünyanın Türk milletinin her zaman mazlumun yanında olduğunu gördüğünü, barışsever ve iyi niyetli çabalarına şahit olduğunu ifade ederek, “Ancak bilsinler ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni karalamak, milli değerlerimizi yıpratmak ve yok etmek isteyenler, her zaman karşılarımda Türk milletinin asil duruşunu ve onun bağrından çıkmış Türk ordusunu bulacaklardır. Binlerce şehit kanı ile sulanan bu kutsal topraklarda Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti bugün, varlığına kast eden tehditlere karşı atalarına ruh ve inancıyla birlik ve beraberliğini muhafaza ederek mücadelesine devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri bütün tehditlere karşı yurt içinde ve yurt dışında mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Bugüne kadar esaret zincirleri altına girmeyen, hür ve bağımsız yaşamayı var olma sebebi sayan Türk Milleti, bu uğurda Balkanlar’da, Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta, Sakarya’da, 1’nci ve 2’nci İnönü’de, Dumlupınar’da, Kore’de, Kıbrıs’ta, İç Güvenlik Hareket Bölgesinde ve tarihin her döneminde binlerce şehit vermiştir.” dedi.

NE MUTLU Kİ SİZE ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ULAŞTINIZ

Konuşmasının son bölümünde şehitleri yad eden Üsteğmen Okyay, şöyle konuştu: “Vatan, millet ve bayrak uğruna, canlarını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimiz! Hiç endişe etmeyiniz. Dökülen asil kanlarınız şanlı bayrağımıza renk katmaya devam edecektir. Ne mutlu ki size hepimizin özlem duyduğu şehitlik mertebesine ulaştınız. Sizler canınızı feda ederek bu topraklar üzerinde Türk’ün sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşama iradesini tüm dünyaya gösterdiniz. Türk silahlı kuvvetleri olarak tarihimizde ve yakın geçmişimizde yaşananları unutmadan, sizlerden aldığımız güç ve heyecanla kutsal vatan topraklarını koruduğumuzu, daim hazır ve her zamankinden daha güçlü olarak, Türk Milleti’nin emrinde olduğumuzu bilerek, huzur ve güven içinde uyuyunuz. Bu duygularla, bu vatanı bizlere emanet eden, başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, Türk Ulusunun birlik ve beraberliği için canlarını feda etmekten çekinmeyen aziz Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.”

DÖNMEZ: ÇANAKKALE ÖYLE BİR YER Kİ, YOKLUK VARLIĞI YENMİŞTİR

Keşan Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ferhat Dönmez ise şunları söyledi:“Bu gün, Türk’ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yıl dönümü kutlamanın ve mukaddes vatanımızın için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü anmanın onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Tarihimizde ki her savaşın, her muharebenin ayrı bir önemi ve manevi bir değeri vardır. Ama Çanakkale savaşları, başlangıcı, gelişimi ve sonuçları ile dünya da mevcut olan milletler tarafından unutulmayan muharebe özelliği göstermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale savaşlarında özellikle Anafartalar civarında askerleriyle verdiği üstün mücadele, Seyit Onbaşı ve arkadaşlarının göstermiş olduğu kahramanlık dünya da az milletin gösterebileceği bir kahramanlık destanıdır. Onlar, Üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Süngüye, Mermiye, şarapnele bedenlerini siper ettiler. Kollarını, bacaklarını kaybettiler, canlarını verdiler. Ama topraklarını vermediler. Bugün özgürsek, bu bayrağın altında yaşıyorsak, ciğerlerimize bu nefesi çekiyorsak unutmayalım ki onların nefesini kaybettiği içindir. O yüzden biz bu özgürlüğü yaşıyorsak nereden geldiğimizi ne yapmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor. Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir. Maneviyat maddiyatı yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır. Çanakkale Zaferi Vatanın bütünlüğü ve Milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk Milletinin engelleri aşabileceği en güzel örneğidir.”

ŞEHİTLERİMİZİ BİR KEZ DAHA RAHMET VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ

Çanakkale Zaferi ile birlikte, şehitler günü olarak da kutladığımız bu anlamlı günde, kutsal Vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine erişen aziz şehitleri minnet ve şükranla hatırladıklarını ifade eden Korkmaz, “Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki, temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk gençliği ve Türk ulusu tarafından en kutsal emanet müdafaa ve muhafaza edecektir. Bu duygularla bizler bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Baş Komutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk Ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve Vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhları şad olsun diyorum.” dedi.

ÖZDER: ÇANAKKALE RUHU FEDAKARLIK VE KARDEŞLİĞİN İFADESİDİR

Günün anlam ve önemini belirten konuşmalarını yaptıktan sonra Keşan Kaymakamı Nuri Özder şehitlik defterini imzaladı. Nuri Özder, şunları söyledi: “Bugün devletimizin varlığı, milletimizin bekası için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimizin huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Çanakkale zaferi tarihte eşine az rastlanan büyük bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale ruhu milletimizin azminin birlik beraberliğinin, fedakarlık ve kardeşliğinin ifadesidir. 15 Temmuz’da da Milletimiz Çanakkale ruhuyla hareket etmiş bir bütün olarak yapılan alçak saldırıya karşı çıkmış ve bertaraf etmiştir. Bu anlamlı günde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün Şehitlerimizi, Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.”

ŞEHİT AİLELERİ VE PROTOKOL GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Buradaki törenin ardından Keşan Asri Mezarlık’ta bulunan şehitliğe geçildi. Şehit mezarları ziyaret edilip, karanfil bırakıldıktan sonra Keşan İlçe Müftüsü Mehmet Yiğit tarafından Kuran-ı Kerim okundu. Şehit aileleri, gaziler ve protokol, ziyarette gözyaşlarına hakim olamadı.