Seçimden çok sonrası önemli

TÜRKİYE seçime kilitlenmiş durumda.Her adım 31 Mart için atılıyor.31 Mart sonuçları önemli. Ama 1 Nisan daha da önemli. 31 Mart’ta iktidar değişmeyecek. Erdoğan ve AKP ülkeyi yönetmeye devam edecek. Ancak seçim sonrası ekonominin durumu 82 milyonu etkileyecek.

GİDİŞAT İYİ DEĞİL!
Ekonomik veriler iyi değil. TÜİK rakamları bile kötü. Enflasyon yüzde 20’de. ‘Yoksulun enflasyonu’ yüzde 30’larda. Sanayide elektrik tüketimi düşüyor. Konut satışlarında gerileme sürüyor. Araba satışları azalıyor. Beyaz eşya satışları geriliyor. Mobilya sektöründe de durum aynı. Bütün sektörlerde kriz var. Büyümüyoruz, küçülüyoruz.

GEÇİCİ DEĞİL!
Bu durum geçici görünmüyor. Gelen tüm bilgiler olumsuz. Durgunluk ve yüksek enflasyon bir arada. Seçimden sonra daha net hissedilecek.

KAYNAKLAR HEBA EDİLDİ
Eldeki kıt kaynaklar seçimler için savruldu. Önce 24 Haziran, şimdi de 31 Mart. Seçim ekonomisi tam gaz. İktidar, ülkenin bekasını değil, kendi bekasını esas aldı. Mevcut kaynaklar da heba edildi. Yüz milyarlarca liralık KGF kredileri de boşa gitti. Üretime değil, başka yerlere harcandı. Şu anda hata anlaşılsa da paralar uçtu. Belli bir bölümünün geri dönmeyeceği de ortada. İşsizler ordusu ise büyüyor. Resmi işsizlik yüzde 13,5. Geniş işsizlik oranı da yüzde 19,3.

İFLASLAR
Seçmen etkilenmesin diye iflaslar ertelendi. Ama sonuç değişmedi. Seçim sonrası iflaslarda patlama yaşanacağı konusunda herkes hemfikir. Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları pusuda. Gözlerini elde kalan kamu mallarına dikmişler. “Varlık Fonu”ndaki kuruluşları istiyorlar. Türkiye’nin sıkışmışlığını kullanıyorlar. “Batan geminin malları” anlayışı hakim.

AVM’LER
AVM’lerin durumu yaşanan krizin göstergesi. Önce arka koridorlar boşalmıştı. Sonra sıra diğerlerine geldi. Birçok firma alanını küçülttü. Kiraların düşürülmesi de fayda etmedi. Çok sayıda AVM’de kriz yaşanıyor. Kapanan işyeri sayısı artıyor. Sürekli “indirim” yapılsa da cirolar düşüyor. Önümüzdeki dönem umut vermiyor.

LONDRA FİNANS KURULUŞLARI
İşadamı bir tanıdığım Londra’daydı. Dönmüş, beni aradı. Oradaki dedikoduları anlattı. Finans kuruluşları Türkiye’yi yakından izliyormuş. Türkiye’de 13 banka ile yapılan özel toplantıdan bile haberdarlarmış. Bankalara yapılan “Kredileri yüzde 15 artırın, faizleri düşürün” talimatından rahatsızlarmış. Karşılık vermeye hazırlanıyorlarmış.

ABD’DEN GELEN HABERLER
ABD’den gelen haberler de benzer. Türkiye’ye iletilen istekler listesi kabarmış. S-400 konusunda baskıları arttırıyor. Yanlış politikaların bedeli. Ekonomik kriz, Türkiye’nin güvenlik sorunu. Gidişat iyi değil. Sorun büyük, tehlike ciddi. AKP tek başına bu yükün altından kalkamaz. Gerçek bağırıyor. “Milli Hükümet dışında çıkış yok!” Bunu 1 Nisan’dan sonra daha iyi anlayacağız. Umarız geç kalmayız..!