Seçim kanunu değişikliği siyasete nasıl yansıyacak?

A -
A +

Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Üyesi

 

Seçim Kanunundaki en son değişiklik hem sadece seçmen iradesinin esas alınmasını sağlayacak, hem de siyasi parti sayısında olağanüstü artışı önleyecektir.

 

Artık tabela partilerine olduklarından daha fazla değer izafe edilmeyecektir.

 

 

Seçim Kanunundaki son değişiklikle, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin, başka şart aranmaksızın seçime katılabilmesi hükmü kaldırılmış, ülke barajı %10’dan %7’ye düşürülmüştür. İttifak yapan partilerin toplam oylarının %7’yi bulması hâlinde, ittifakta yer alan partilerin, oy sayıları düşük olsa da barajı aşmış sayılmaları, ancak, seçim çevresindeki milletvekili dağılımında, ittifak yapanlar dâhil, her partinin aldığı oyların esas alınması ve %3 oy alan partilerin hazine yardımından yararlanmaları kabul edilmiştir.

Son seçimde İyi Parti, seçime girebilecek partiler belirlenirken CHP’den topluca transfer edilen ve kısa bir süre sonra yine CHP’ye dönerek tekrar CHP listelerinde yer alan milletvekilleriyle grup kurmuş ve böylece seçime katılabilmişti. Bu yol, artık kapanmıştır. Bu “hülleyi” yapan CHP ve İyi Parti, diğer bazı muhalefet partileriyle birlikte, Siyasi Etik Kanunu çıkaracaklarını vadetmektedirler.

Ülke barajının %7’ye düşürülmesi, önceki seçimlerde oyları %10 civarında olan partileri ittifak yapmaksızın seçime girmeye, çok düşük oranda oy alan partileri de ittifak yaparak %7’lik barajı aşmaya yönlendirebilecektir.

Son değişiklikle, %7 oranının tutturulması hâlinde ittifakta yer alan her partinin barajı aşmış sayılması artık ittifak yapmanın tek sonucu olup milletvekilliklerinin dağılımında, ittifak yapmış olmanın herhangi bir etkisi olmayacak, seçim çevrelerinde her partinin aldığı oy aynı şekilde hesaba dâhil edilecektir.

 

SİYASİ PARTİ ARTIŞI ÖNLENİYOR

 

Bu uygulama, hem sadece seçmen iradesinin esas alınmasını sağlayacak, hem de siyasi parti sayısında olağanüstü artışı önleyecektir.

2018 seçiminde, küçük partilerin seçim çevrelerinde milletvekili çıkarmak için yeterli olmayan artık oyları, ittifaktaki diğer partilerin fazladan milletvekili çıkarmalarına sebep olmuştu. Çünkü seçim çevrelerinde son milletvekilliğinin tahsisinde ittifak oyları bir bütün olarak kabul edilmişti. Böylece, bir partiye verilen oylar, sanki ittifaktaki başka bir partiye verilmiş gibi değerlendirilmişti. Seçmenlerin iradesine aykırı bu uygulama kanun değişikliğiyle sona erdirilmiştir.

Seçim ittifakı, iki veya daha fazla partinin bazı ortak vaatlerini gerçekleştirmek amacıyla güç birliği yapmalarıdır; partilerin farklılığını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla, oyların tam ters yönde değerlendirilmesine, mesela, meslek lisesi mezunlarının yükseköğretime giriş sınavında aldıkları puanların diğer mezunların puanlarıyla eşit işlem görmesini savunan bir partiye verilen oylarla, diğer mezunlara avantaj sağlayan katsayı sisteminden yana olan partinin milletvekili çıkarmasına neden olamaz.

 

OYLAR BAŞKA PARTİYE KAYMAYACAK

 

Seçim Kanunundaki değişiklik, ittifakın sonucunu olması gereken şekilde belirlemiş, herhangi bir partiye oy veren vatandaşların iradelerine aykırı olarak bu oyların başka bir partiye kaydırılmasını engellemiştir.

2018 seçiminde yüzde olarak fevkalade düşük oyların milletvekili dağılımına etki edebilmesi dolayısıyla, tabela partisi denilen partilerin ittifaka alınmaya başlanması, ülkedeki parti sayısında olağanüstü artışa yol açmıştı. Yeni düzenlemeye göre, artık tabela partilerine olduklarından daha fazla değer izafe edilmeyip ittifak partileri de ittifak yapmayan partilerle eşit şekilde seçim çevresi barajına tabi olacaklarından, belirli bir kişinin milletvekili olabilmesi için parti kurulup ittifaka girilmesi şeklindeki ilginç yöntemler geçerli olmayacaktır.

Partilerin, ittifaka dâhil olsalar da olmasalar da milletvekili çıkarabilip çıkaramayacakları seçim çevrelerinde aldıkları oylara göre belirleneceğinden, ülke barajını aşabileceklerini tahmin edenler ittifak yapmamayı tercih edebileceklerdir. Barajı aşmaları beklenmeyenler de kendilerine yakın buldukları partilerle ittifak yapmaya çalışacaklardır.

Daha önce 4 partinin yaptığı ve 2 yeni partinin de toplantılarına ve basın açıklamalarına katıldığı Millet İttifakı içinde, bazılarının ikinci bir ittifak kurmaları fikri ortaya atılmış, bir parti seçime tek başına girme kararı almıştır. Yeni düzenleme karşısında bu muhalefet partilerinin en fazla milletvekilliği elde edebilmek için nasıl bir yöntem uygulamaları gerektiği konusunda yabancı basında da görüş belirtilmiştir.

Bir iki yıldır Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunan Millet İttifakı partileri, 28 Şubat’ta yayınladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem bildirisinde, bu sistemle ilgili olarak, bir hükûmetin düşürülmesi için yenisinin kurulmasında anlaşılması şartından başka bir öneri ortaya koyamamış, kamu kurum ve kuruluşlarında kadın üst yönetici sayısının artırılacağı gibi, hiçbir hükûmet sistemiyle ilgili olmayan ortak vaatlerini belirtmişlerdir.

 

ESKİ SİSTEME DÖNÜLMESİ ZOR

 

Oysa, Meclis’te güvenoyu verilmesi, gensoruyla hükûmet düşürülüp yenisinin kurulması gibi, Parlamenter Sistem ve Yarı Başkanlık Sistem uygulamaları, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçilmesiyle mazide kalmıştır. Tekrar eskiye dönülmesi veya benzeri bir sistemin kabulü, milletimizin yürütme organını doğrudan belirleme yetkisinden vazgeçmesiyle mümkün olabilecektir. Bizce, milletimiz böyle bir geriye dönüşü kesinlikle uygun görmez.

Millet İttifakı partilerinin eski sistem özlemi, bizce, tek başına iktidara gelmeyi mümkün görememelerinden dolayı bir koalisyon hükûmetinde yer almayı istemelerinden kaynaklanmaktadır. Bu partiler, yürürlükteki Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde de cumhurbaşkanlığını, cumhurbaşkanı yardımcılıklarını ve bakanlıkları bölüşerek bir tür koalisyon kurmayı hedeflemektedirler. Başlığı Güçlendirilmiş Hükûmet Sistemi olan bildiride sözünü ettikleri sistemden ziyade bir dizi ortak seçim vaatleri ile yeni döneme ilişkin tasvirlerin yer alması da bu hedefin belirtileridir.

Geçmişte 2’li, 3’lü, 4’lü koalisyon hükûmetleri kısa sürede yıkılmış iken, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin fiilen 6’lı, 7’li koalisyona dönüştürülmesi, bizce, milletimizin kesinlikle tasvip etmeyeceği ve sürekli problem çıkaracak bir yöntemdir. Bu partiler, daha şimdiden, mültecilerin geri dönmeleri veya gönderilmeleri ile LGBT gibi çok önemli konularda farklı görüşler savunmaya ve seçim vaatlerinde bulunmaya başlamışlardır.

Tek başına barajı geçemeyecek partilerin yönetici ve üyelerinin milletvekili olabilmeleri için bir yöntem de barajı aşabilecek bir partinin listesinde yer almaktır ama bunun için, mensup oldukları partinin seçime katılmaması ve yazılı muvafakat vermesi de şarttır.

Bizce, Seçim Kanunu değişikliği, tek başına seçime giren parti sayısının artması, böylece, siyaset konusunda fevkalade sakıncalı şekilde iki kutuplu topluma dönüşmenin önlenmesi ve gerek partilerin ittifak yapmalarında gerekse kişilerin başka bir parti listesinde yer almalarında partilerin temel görüşlerinde yakınlık aranmasıyla seçmen iradesinin esas alınması yönlerinden de isabetli ve tam zamanında yapılmış bir düzenlemedir.

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.