25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sarı yelekliler: Bu daha başlangıç

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

17 Kasım Cumartesi günü erken saatlerde başlayan Sarı Yeleklilerin eylemi Fransa’nın dört bir yanını sarı gelincik tarlalarına dönüştürdü. Kara giyimli polislerin ve onların sıktığı gaz fişeklerinin duman bulutları bile bu güzel sarı gelincik tarlalarının ahengini bozamadı. Sarı Yelek, eylemin sembolü olmuştu. Bir sürücünün arabasını göstericilerin üzerine sürmesi sonucu bir bayanın yaşamını yitirmesi eylemcileri üzdü. Yaralananlar, gözaltına alınanlar oldu. Ama direnmeye devam ettiler.
VATANDAŞ ÖRGÜTLENMESİ
Bir ay boyunca hazırlandılar. Hazırlıklar parti binalarında, dernek lokallerinde veya sendika salonlarında değil; araba parklarında, ıssız meydanlarda veya AVM önlerinde akşamları iş çıkışı toplanarak, sosyal medyadan çağırıyı yapan 20’li, 30’lu yaşlardaki genç erkek veya kadın sözcülerin yönetiminde eylemi tartışarak ortak kararlar aldılar. Geçen hafta bu toplantıların birine kızımla birlikte katılmıştım. Dondurucu soğukta 2 saat süren toplantıyı 300’e yakın insan sabırla takip etmiş, söz almış, düşüncesini açıklamış, bazıları hükümete ve daha da çok Cumhurbaşkanı Macron’a karşı tepkilerini dile getirmişti.
YÜZBİNLER KATILDI
Bine yakın bu şekilde gruplar oluşturulmuş. Bu gruplar eylemin birinci günü, İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Fransa’nın 2400 noktasında eylem gerçekleştirdiler. Fransa’nın bütün oto yolları, önemli yol kavşakları, petrol rafinerileri ve hava alanlarına giden yollar, AVM ve benzin istasyonları girişleri kesildi. Bakanlığın verdiği eylem sayısını doğru olsa da, katılımı 280 bin olarak açıklaması özellikle eyleme destek veren siyasi parti liderlerinin tepkisine neden oldu. Ortak kanı katılımın yüz binler olduğu yönünde. Benim katıldığım Lyon-Paris otoyolunun Villefrache gişelerinde 6-7 yüz belki de daha fazla insan vardı.
Bu boyutta toplumsal eylemlerde her zaman vurucu-kırıcı takımı olur. Bu eylemde de vardı. Ama azınlıktaydı. Eyleme yön verenler, katılanlar genel olarak sorumluluğu elden bırakmadılar. İtfaye ve polis araçlarına, ambulans ve hastası olana yol verdiler. Hatta 1-2 gişeyi açık bırakarak ara ara trafiğin akmasını sağladılar.
KARARLILIK VE DEVAMLILIK
Eyleme katılanların kararlılığı yüzlerinde okunuyordu. Polisin karşısında kol kola dimdik durdular. Ne cop ne de gaz geri adım artırdı. “Hükümet istifa”, “Macron istifa”, “Bizden çalıp bir avuç soyguncuya veriyorsunuz”, “vergilerden, zamlardan bıktık” derken o kararlığı görüp anlamamak mümkün değildi.
Cumartesi sabah başlayan eylemler sabaha kadar sürdü. Yazımı gönderdiğim Pazar öğlene kadar eylemler devam ediyordu. İlk başta bir günlük planlanan eylemin sürmesi yönünde kararlar alınmaya başlanmıştı. Bu daha başlangıçtı!
PARTİLER VE SENDİKALAR
Eylemciler parti sembolleriyle katılımı istememişti. Öyle de oldu. Hangi partiden olursa olsun katılanlar sadece Sarı Yelekle katılacaktı.
Bir ay önce bu hareket örgütlenmeye başladığında partiler hiç oralı olmadılar. Sadece Marine Le Pen’in Ulusal Birleşme partisi açık destek verdiklerini açıklamıştı. Yerelde de genellikle bu partinin çevreleri koşturuyordu. Bu durum diğer partileri ve sendikaları rahatsız etmişti. “Aşırı sağcıların, faşoların düzenlediği veya içinde olduğu bir eyleme katılmayız” havası ağır basıyordu. Sol uçtaki Boyun Eğmeyen Fransa Lideri Jean Luc Melanchon gelişmeyi ilk gören lider oldu. “Ne yapalım yani faşolar var diye haklı bir eylemi desteklemeyecek miyiz?” dedi. Ve son hafta, hareket öyle bir yayıldı ki hükümete karşı bir halk hareketine dönüştü. Bunun üzerine diğer partiler de eyleme destek açıklaması yapmak zorunda kaldı.
MESELE SADECE AKARYAKIT DEĞİL
Evet, akaryakıta yapılan son zamlar, “yeşil vergi” adı altında dizele konacak yüzde 25 yeni vergi bardağı taşıran son damla olmuş ve bu hareketi tetiklemişti. Ama eylemler başlayınca gördük ki mesele sadece akaryakıt sorunu değil. Eylem iktidarın halk karşıtı genel politikalarına karşı bir eyleme dönüşmüş durumda. Maaşlarından kesintiye gidileceği açıklanan emekliler, ağır sosyal prim ve vergi kesintileri altında ezilen küçük esnaf ve zanaatkârlar da yoğun bir şekilde eyleme katılanlar arasında.