"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şansölye’ye Mektuplar – “Avrupa ikidir” (1)

Mustafa Eren BOZOKLU
24 Nisan 2017, Pazartesi
“…Hakikat noktasında, ahirzamandaki gelecek büyük Mehdi, siyaseti tam dindar İsevilere bırakıp yalnız İslamiyet hakikatlarını isbata, izhara, icraya çalışır. Ve bu nokta-i nazardan, Risale-i Nur, o zat-ı mübarekin (Mehdi`nin) veyahut onun cemaat-ı nuraniyesinin şahs-ı maneviyesinin çok vazifelerinden en ehemmiyetli vazifesi olan hakaik-ı imaniyenin isbat ve neşrini tam yapıyor.”

1944’te yazılmış gayri münteşir mektup; Emirdağ Lahikası – 1

Ekselansları Şansölye;

Bediüzzaman Said Nursî’nin “Avrupa ikidir” olan meşhur tasnifinde Avrupa Birliği–inşallah- “İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum” kapsamına dâhildir. Zira bu potansiyeli fazlasıyla haizdir. Aynı coğrafyada “felsefe-i tabiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefahate ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa” da yaşamaktadır. Bu birinci Avrupa’nın ikinci Avrupa’ya galebe çalması; hadis-i şeriflerde kapalı şekilde anlatılan Hz. İsa’nın Ahirzamanda gelecek Büyük Deccal’le olan mücadelesini ifade etmektedir. Bu mücadelede Birinci Avrupa’nın en büyük destekçisi, Hz. Mehdi’nin şahs-ı manevisini içinde barındıran Türkiye olacaktır. Bu bağlamda, İslamiyet’in bir hadimi olan Türkiye’nin Avrupa ile ittifakı büyük önem arz etmektedir.

Komiteler şeklinde çalışan ve Ahirzamanın Büyük Deccalinin şahs-ı manevisini teşkil eden bozuk ikinci Avrupa; İslam Toplumu içerisinde de “Süfyan” tabir edilen formlarıyla hükmünü icra etmektedir. İslam toplumlarında faaliyet gösteren Süfyan Komiteleri vücut ve icraatları ile içeride, kökleri itibarıyla dışarıdadır; yani bozuk İkinci Avrupa’dan medet almaktadır. Sözü edilen bütün bu odaklar Bahtiyar Birinci Avrupa’yı temsil edebilecek bir kıvama gelen Avrupa Birliği’ne ve İslam Dünyası’na düşmanlık beslemekte-şaşırtıcı biçimde-buluşmaktadır. Dolayısıyla, Birinci Avrupa’nın, bozuk İkinci Avrupa’yı zayıflattığı ve ona galebe çaldığı düzeyde; İslam Toplumlarında yerleşik uzantıları olan Süfyan Komitelerinin de zayıflaması şaşırtıcı olmayacaktır. 

Ahirzamanın Büyük Tecdid Hareketi iman esaslarını aslî hedef yaparak İslam Toplumları içerisinde kutsalın yeniden dirilişini gerçekleştirirken; bu tecdid hareketinin odağında bulunan argümanlarla tanışacak olan Birinci Avrupa, İkinci Avrupa’yı fikren mağlup edebilme şansını yakalayacaktır. Şöyle ki; Birinci Avrupa’nın “siyasî” alanda bozuk İkinci Avrupa karşısındaki başarısı ve onu zayıflatması, İslam Toplumlarındaki yansımaları olan Süfyan Komitelerinin de zayıflamasına katkı sağlayarak çok büyük bir fayda sağlayacakken; İman ve Kur’an hakikatlerinin bu zamandaki tefsiri ve tevili olan ve bu memlekette intişar eden Kur’an Hizmeti de İkinci Avrupa’nın bozuk felsefesini mağlup etmek noktasında Birinci Avrupa’nın yardımına koşacaktır. Görüyorsunuz ya; Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yakınlaşması ve ittifakı böylesine muazzam bir olaya yol açmaya muntazırdır. Oryantalist çalışmaların neticesinde ortaya çıka(rtıla)n Siyasal İslamcı Hareketler, Müslümanların bu büyük olayı gör(e)memelerine ve dinsizliğe karşı cephe almak yerine, geride kalması şart olan Hıristiyan-Müslüman savaşlarının devam etmesine çanak tutmaktadır1. 

Birinci Avrupa’nın, Deccal Komitelerinden müteşekkil bozuk İkinci Avrupa’ya karşı kazanması gereken pek çok mücadele alanı bulunmaktadır. Bu mücadeleler halen hem ekonomide, hem siyasette, hem sanatta, hem de felsefe ve bilim alanında devam etmektedir. Ve Viyana Frankfurt Okullarının, Varlık Felsefecileri ve Yapı Sökümcüler, Postyapısalcılar ve Postmodernistler gibi toplulukların, kaskatı kesilmiş Materyalist Felsefeyi, Kapitalizm ve Komünizmi kendi içinde bir nebze kırmaları ve efsunkâr büyük anlatıların -ideolojilerin- büyüsünü bozmaları, bozuk İkinci Avrupa’nın gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya başlamıştır. 

1. "Otuz beş senedir ki siyaseti bırakmıştım ve Nurculara da 'Bırakınız' diyordum. Sebebi, siyaset ihlâsı kırar. Fakat şimdi hissettim ki, bazı münafıklar dindarları perde yapıp dini siyasete âlet, sonra da siyaseti dinsizliğe âlet etmeye çalıştıklarından..." Beyanat ve Tenvirler, s. 305.

 

Nur Risalelerinin ve Nurcuların siyasetle alâkaları yok. Ve Risale-i Nur, rıza-i İlâhîden başka hiçbir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risale-i Nur’un mensupları, içtimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar. Yalnız Sebilürreşad, Doğu gibi mücahidler İmân hakikatlerini ehl-i dalâletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz—fakat siyaset noktasında değil…. Hem Nur Risaleleri küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altındaki anarşiliği ve üstündeki istibdad-ı mutlakı kırdığı cihetle, bir nevi siyasete teması var tevehhüm edilmiş.” Emirdağ Lâhikası, Mektub No: 250, s. 545 

—Devam edecek—

Okunma Sayısı: 3164
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    24.4.2017 13:44:29

    Yazınızda altını cizdiğim bazı satırlar şöyledir. 1-Bu mücadelede Birinci Avrupa’nın en büyük destekçisi, Hz. Mehdi’nin şahs-ı manevisini içinde barındıran Türkiye olacaktır. 2-Süfyan Komiteleri vücut ve icraatları ile içeride, kökleri itibarıyla dışarıdadır; yani bozuk İkinci Avrupa’dan medet almaktadır. 3- İman ve Kur’an hakikatlerinin bu zamandaki tefsiri ve tevili olan ve bu memlekette intişar eden Kur’an Hizmeti de İkinci Avrupa’nın bozuk felsefesini mağlup etmek noktasında Birinci Avrupa’nın yardımına koşacaktır. 4-Oryantalist çalışmaların neticesinde ortaya çıka(rtıla)n Siyasal İslamcı Hareketler, Müslümanların bu büyük olayı gör(e)memelerine ve dinsizliğe karşı cephe almak yerine, geride kalması şart olan Hıristiyan-Müslüman savaşlarının devam etmesine çanak tutmaktadır. Bu hakikatları siyasal islamcılara nasıl anlatılır,dogrusunu söylemek gerekirse, bu konuda bir fikrim yok.

  • Ramazan Çalışan

    24.4.2017 13:12:06

    Kavim, Kabile,Irk,Millet ve din savaşlarının ardından, hangi dinden milletten ırktan olursa olsu,hakkın ,hukun,edaletin,iyinin,güzelin yanında olanlarla bunların karşısında olanların mücadelesinde, ”yaşasın kötülük “ diyenlere inat , bütün insanlık ailesinin huzurunu esas alan “yaşasın iyilik” diyenler, galip gelecek ve bir sabah, milli şairimiz Mehmet Akifin " Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Müşdesi ile uyanacaktır.İNŞALLAH. Mustafa bey yazılarınızı heycanla okumaya devam ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı