Sanatta Kısa Kısa: Nedim Saban’dan farkındalık projesi

Yönetmenliğini Nedim Saban’ın yaptığı, Tohum Otizm Vakfı işbirliği ile bir farkındalık projesi olarak hayata geçirilen ‘Süper İyi Günler’ oyunu, 5 Ocak’ta sanatseverlerle Artı Sahne’de buluşuyor. Oyun, 16 yaşındaki otizmli Christopher Boone’un hikâyesini anlatıyor.

Tuna SAYLAĞ Sanat
12 Aralık 2018 Çarşamba

Tiyatrokare’nin yeni oyunu ‘Süper İyi Günler’e yoğun talep!

Seyircisi tarafından heyecanla beklenen ‘Süper İyi Günler’ oyunu sanatseverlere 5 Ocak akşamı yepyeni bir tiyatro deneyiminin kapılarını açacak.

Tiyatrokare, Mark Haddon’un çok satan romanı “Süper İyi Günler’’ oyununu seyircisiyle buluşturmak için gün sayıyor. Koreografi ve teknolojinin harmanlanarak üç boyutlu animasyonlar eşliğinde tamamı 80 metrekare LED ekranlardan oluşan özel dekorla oynanan ve Tohum Otizm Vakfı işbirliği ile büyük bir farkındalık projesi olarak hayata geçirilen oyun ilk perdesini 5 Ocak’ta ArtıSahne’de açacak.

Başrollerini genç ve başarılı oyuncu Emir Özden ile Ayça Erturan, Korel Cezayirli, Didem İnselel ve usta oyuncu Celile Toyon’un paylaştığı bu çok özel oyunun yönetmen koltuğunda Nedim Saban oturuyor. Oyunun müzikleri de Son Feci Bisiklet’e ait.

Dünya edebiyatının en çok sevilen genç kahramanlarından birine dönüşen 16 yaşındaki otizmli Christopher Boone’un hikâyesi üzerine kurgulanan oyun, onun gerçeğin peşinde matematiksel zekâsını kullanarak gizemli bir cinayeti çözmesine şahitlik edecek.

Ninatta Operası 
Süreyya sahnesinde

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Ahmet Ümit’in, ‘Ninatta’nın Bileziği’ adlı romanından uyarlanan ‘NİNATTA’ Operasını 13-15 Aralık’ta Kadıköy Süreyya’da sahneliyor. Mehmet Ergüven’in rejisi ile sahnelenen Ninatta, bir anlamda ilklerin birleşimi özelliği ile dikkat çekiyor. Evrim Demirel’in ilk opera bestesi, Ahmet Ümit’in ilk opera librettosundan doğan bir eser. Eserin orkestra şefliğini Zdravko Lazarov yapıyor.  Ninatta rolünü Özgecan Gençer ve Gülbin Günay üstlenmiş. Umarsız bir sevda… Aşkını günah gibi yaşayan genç bir kadın, Ninatta…

 

‘Köprü’ Galeri Selvin’de

Birçok farklı ülkede sergiler açan Ermenistanlı ressam Tigran Asatryan’ın Türkiye’deki ilk sergisi ‘Köprü’, 18 Aralık’a kadar Galeri Selvin’de ziyaretçilerini bekliyor. Sanatçının dikkat çekici stili iki farklı üslup arasında köprü kurar nitelikte. Asatryan’ın üslupsal özellikleri, içinde alegorilerin bulunduğu ve mitolojik figürlerin yer aldığı, masalsı bir dünya ile gerçek bir dünya arasında sanatsal köprü kurar. Sergi, üslupsal özellikler ya da eserlerin ikonografilerinin yanı sıra aslında sanatın ülkeler ya da halklar arasında oluşturmuş olduğu köprüyü yeniden hatırlatıyor. 

‘Kutsalın Yorumu’ raflarda

Uzun yıllardan beri Felsefe ile ilgilenen İzzet Erş, Anadolu Aydınlanma Vakfı’nın iki ayda bir yayınladığı ‘Düşünüyorum’ dergisinde yayınlanan yazılarını, ‘Kutsalın Yorumu’ adlı bir kitapta topladı. Siyah Kitap’tan çıkan eser, kutsal metinler üzerine hermenötik (yorumsama) denemelerden oluşuyor.

Kitabın arka kapak yazısında İzzet Erş şöyle demiş: “Bir kutsal kitabı yorumlamak şüphesiz ondaki kutsiyete katkıda bulunmak için değildir. ‘Kutsal’ olan zaten kendiyle kaim olduğundan kutsal denmeye layıktır. Kendi dışından bir şeye ihtiyacı olmadığından ona katkıda da bulunulamaz. Zira ancak ihtiyacı olana katkı verilebilir ve ancak noksan olan ikmal edilir. Bu nedenle yorumlamanın amacı bir eksikliği gidermek değil, temiz bir kalple ona katılabilmektir.

Her bir yorumun ardında yatan niyet farklı olabilir. Yorum bazen kutsala saldırmak için, bazen kendini ondan korumak için yapılabilir. Bazen inkâr etmek için, bazen de ona daha çok bağlanmak için kullanılabilir. İnkâr ile sesinin duyulmasını uman bir mümin olabildiği gibi, ikrar ile bağlandığından uzaklaşanlar da vardır. Özünde ise her yorum bir bulaşmadır. Kitap tüm heybetiyle okuyucunun karşısında durur. O duruşuyla mükemmeldir, kadimdir, ulaşılamaz ve tüketilemezdir. Ancak bunların hepsi onun kapağını açan için böyledir...”

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün