Samsun Gazi Devlet Hastanesi'nde yaşanan intihar olayının ardından, akıllara ''Hastanede güvenlik zafiyeti mi var?'' sorusu geldi. Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan ve Türk Sağlık Sen Samsun Şube Başkanı Erdoğan Çakmak, yaşanan olayın ciddi bir mesaj olduğunu belirterek, hastanede güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini savundu.

İDARECİYİ AŞIYOR

İntiharın gerçekleştiği katın personel yemekhanesi olduğunu kaydeden Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan "Vatandaşın hastanenin giriş katından başlayarak en üst kata çıkması, personel odasına kadar gitmesini düşünmek gerekiyor. Çünkü bu bir sıkıntı. Aynı kişi bir sağlık çalışanına, hastaya veya hasta yakınına zarar verebilirdi. Toplumumuzda bir kural tanımamazlık sıkıntısı var. İdareciler, hastanelerde ne kadar önlem almak istese de, idari kararların aşıldığı ve herkesin elini kolunu sallayarak dolandığı bir hale geldi. Yaşanan bu olay, bir intiharın dışında diğer olabilecek olaylarla ilgili mesaj veriyor. Hastaneye giren çıkan kişilerin kontrollü biçimde yapılması gerektiğini her zaman vurguluyoruz. Ancak bizim halkımız da ne yazık ki yoğun bakıma giremese bile birilerini arayıp girmeye çalışıyor. Diğer taraftan bu durum sağlık ortamı için sağlıksız bir ortam oluşturuyor. Sağlık politikalarının popülizm düzeyinde seyretmesi, idarecilerin vatandaşa 'Buraya giremezsiniz' diyemeyecek hale gelmesiyle, sistemden kaynaklanan idarecilerin de çoğu zaman elini kolunu bağlayan güvenlik zafiyeti var. Dr. Kamil Furtun'un katledilmesi de aynı nedenlerden oldu. Siyasilerin 'Vatandaş istediği yere girecek, istediği zaman muayene olacak' söylemleri hastaneleri bu denli kontrolsüz bir noktaya getiriyor. Suçu idarecilerde değil biraz da sistemde aramak gerekli" diye konuştu.

SAĞLIK ÇALIŞANI GÜVENSİZ

Sağlık çalışanlarının yaşanan olaydan dolayı morallerinin düşük olduğunu kaydeden Erkan, "O hastanede sağlık nedeniyle birçok ölüm olayı gerçekleşiyor ama bu akut bir olay. Sağlık çalışanları ister istemez bir kontrolsüzlük hissettiğinden güven duyguları zedeleniyor. Bu şekilde varılacak yer iyi bir nokta değil. Hizmet alanları demoralize hale getiriyor. Böyle bir alanda hizmet vermek de almak da zorlaşıyor. Bir AVM'ye dahi girerken belli bir güvenlik noktasından geçiyorsunuz, bir sağlık kuruluşuna girerken bunun en üst düzeyde olması şart. Bunun da yolu idarecilerin oluşturdukları kuralların uygulanmasına destek vermek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

TEDBİR ALMAK ŞART

Hastanelerin iç donanımının can güven uygun şekilde yapılması ve her şeyin düşünülmesinin gerektiğini savunan Türk Sağlık Sen Samsun Şube Başkanı Erdoğan Çakmak "Gazi Devlet bir psikiyatri hastanesi değil ama suistimale açık girişlerin düzenlenmemesi lazım. Bir yöneticiyi bu yüzden suçlamak doğru olmaz, insan hayatını bilinçli biçimde tehlikeye atılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum ama geldiğimiz son noktada önleyici tedbirler almalıyız. Otel hizmeti gibi sağlık hizmetinden çok, bu yaşanan olayda olduğu gibi insanların canlarını tehlikeye sokabileceğini düşünüp yeniden düzenleme yapılması lazım. Pencerelerin güvenliğinin sağlanması şart. Elbette hastanelerde camlar mutlaka olmalı, ama insanların can güvenliği için mutlaka düzenlenmeli. Maalesef kötü örnekler yaşayarak öğreniyoruz. Üstelik bu durum başka insanların da özenmesine neden olabilir. Bizim hastanelerimizde çok güvenli olduğu algısını yaratmamız lazım" sözlerini kaydetti.

GÜVENLİK DEĞERLENDİRİLMELİ

Yaşanan olayın hastanelerinin güvenliklerinin mutlaka yeniden değerlendirilmesi konusunda hatırlatma yaptığını belirten Çakmak, şu şekilde sürdürdü: "Ben bu düzenlenmenin yapılacağına inanmak istiyorum ama Dr. Kamil Furtun öldürüldüğünde, öldürüldüğü hastaneye güvenlik önlemi alınsın dedik ancak hiçbir değişim olmadı. Camlar dahil, bütün güvenlik sistemlerini gözden geçirilmesi lazım. Orada bir insan ayağı kayıp da düşebilirdi veya intihar psikolojisinde olan bir kişi hastanedeki insanlara zarar verip intihar edebilirdi. Bunları Dr. Aynur Dağdemir'le yaşadık. Aslında bu olaydan sonra pencelerle ilgili düzenleme yapılması şarttı zaten."

Zerrin SOMUNCU / ÖZEL HABER