CUMHURİYET RESEPSİYONU DÜZENLENDİ

Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık’ın ev sahipliğinde 29 Ekim resepsiyonu düzenlendi.

CUMHURİYET RESEPSİYONU DÜZENLENDİ

Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık’ın ev sahipliğinde 29 Ekim resepsiyonu düzenlendi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
31 Ekim 2022 Pazartesi 06:00
CUMHURİYET RESEPSİYONU DÜZENLENDİ

Edirne’de coşku ile kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Edirne Valiliği tarafından düzenlenen resepsiyonda davetlileri Vali H. Kürşat Kırbıyık ve eşi Dilek Kırbıyık birlikte karşıladı.

Resepsiyona mülki ve askeri erkanla birlikte belediye başkanları, yargı mensupları, STK temsilcileri, şehit aileleri ve gazilerimiz, siyaset, sanayi, sağlık, tarım, spor ve basın camiasından çok sayıda davetli katıldı.

Resepsiyon İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından konuşan Edirne Valisi Kırbıyık, bize Cumhuriyeti çok büyük fedakarlıklarla armağan eden, canları pahasına mücadele ederek bu ülkeyi bizlere vatan kılan başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere milli mücadelenin kahramanlarını saygıyla, şükranla, minnetle yad ettiğini dile getirdi. Vali Kırbıyık konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İbn’i Haldun’a göre devletler aynı insanlar gibi doğar, büyür, yaşar ve bir yerden sonra da varlıkları sona erer. Osmanlı Devleti de bu teoriye uygun şekilde doğmuş bir beylik olarak mücadelesine başlamış, payitaht olduğu Edirne'de devletleşme sürecinin adımlarını atmış, İstanbul'un fethiyle birlikte İmparatorluk sürecini tüm dünyada etkisini gösterecek şekilde gerçekleştirmiştir. Tabii Edirne'de aslında bu medeniyet çizgisinin en net şekilde izlenebileceği şehirlerden bir tanesi. Belki de en başta gelen şehir. Bunu eski caminin kubbelerine baktığımızda, beylik döneminin esaslarını görüyoruz. Üç şerefeli veya ikinci beyaz külliyesine doğru giderken artık devletleştiğimizin güçlendiğimizin etkisini görüyoruz. Tabii dünyada ve bölgede yaşanan gelişmeler çerçevesinde Osmanlı Devleti de imparatorluğu da bir yerden sonra önce duraksama sonra gerileme dönemine girdi. Ve Kurtuluş Savaşı'nı yaşadığımız süreç öncesinde Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşıyla birlikte hakikaten milletimiz çok acı günlerden, çok acı tecrübelerden geçti. Ama o zor ve kötü günlerde Allah'a şükürler olsun bu millete bir armağan olarak dünyaya gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bir millet, bir ve beraber olunca her şeyi nasıl başarabileceğini, büyük bir kurtuluş mücadelesininin nasıl sergilenebileceğini tüm dünyaya ispat etti.

Tabii bu coğrafyada, bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var. Biz bunu tarih boyunca hissettik. Türklüğün de bir bedeli var. Bunu da tarih boyunca yaşadığımız onlarca tecrübeden iliklerimize kadar her zerremize kadar hissetmiş durumdayız. Bugün de bazen bu yanılgının içerisine düşüyoruz. Biz elbette muhteşem bir coğrafyada yaşıyoruz. Ancak şunu da bilmemiz gerekiyor. Sadece sahip olarak güçlü kalabileceğiniz, ayakta kalabileceğiniz bir coğrafya değil. Bu coğrafyanın çok çeşitli zorlukları var. Coğrafyadan kaynaklı zorlukları var. Burada çok çalışarak birlik beraberlik içerisinde ancak ayakta kalınabilir ve tarihimizde de milletimiz bunu defaatle ispat etmiş ve göstermiştir. Bugün de şöyle etrafınıza bir baktığımızda Suriye'deki, Irak'taki karışıklıkları görüyoruz. Ötesinde Ermenistan'ın işgallerinden kaynaklı olarak yıllardır Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki bir çatışma sürecini görüyoruz. Yakın zamanda patlak veren Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, bölgemizdeki tüm olumsuz etkilerini bizler de hissediyoruz. Yine coğrafyamızdan kaynaklı olarak, dünyadaki neredeyse ki birçok çatışma noktasının Mısır'dan Libya’ya kadar, bu coğrafyaya yakın olmasından kaynaklı olarak hakikaten zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu noktada bizlere düşen, gelecek kuşaklara bu Cumhuriyetin 2.yüzyılını çok daha kuvvetli bırakabilmek için bizlere düşen iki unsur var. Biri birlik ve beraberlikten asla taviz vermemek ve diğeri çok çalışmak.

Zaman zaman görüyoruz. Gündelik konularda muhakkak görüş ayrılıkları olacaktır. Belli konular olacaktır, siyasi konular olacaktır, idari konular olacaktır. Buradaki görüş ayrılıkları aslında bizi zenginleştiren unsurlar. Ancak öyle konular var ki söz konusu vatan olduğunda, söz konusu millet olduğunda bizim bir ve beraberlik içerisinde olmamız lazım. Bu noktada duyarlılık gösteren aziz milletimize, kıymetli Edirnelilere de kalben şükranlarımı sunuyor, teşekkür ediyorum.

Cumhuriyetimizin artık yarından itibaren 100. yaşından gün almaya başlıyoruz. 99. yaşımızı bugün dolduruyoruz. İnşallah nice yüz yıllara bu Cumhuriyetimiz ilelebet payidar bir şekilde ulaşacaktır.”

Konuşmanın ardından resepsiyonda masaları tek tek gezen Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık ve Dilek Kırbıyık, davetlilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.

Şehit yakınları ve gazilerle yakından ilgilenen Vali H. Kürşat Kırbıyık ve Dilek Kırbıyık masalarına giderek onlarla bir süre sohbet etti.

Resepsiyonda, Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu Sanatçıları, birbirinden güzel parçaları ile davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı.

Bülent Sarıçiçek

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.