Samet Aybaba ile Fatih Terim arasındaki fark ne?

Süper Lig'de dört büyükler haricinde şampiyonluğa ulaşan ilk takım olan Bursaspor ne yazık ki küme düştü. Ve işin en ilginç yanı da ligin en az gol yiyen 3' üncü takımı olup, yine kendisinden daha çok mağlubiyeti olan 10 takım olmasına rağmen, ligin en az gol atan takımı olduğu için seneye bir alt lig olan Birinci Lig'de mücadele edecek...
Bu istatistiksel bilgilerde bize açıkça şunu göstermekte; müdafa futbolu yani gol yememeye dayalı oyun sistemi takımı küme düşürürken, hücum futbolu ise başarıya ulaştırmakta. Müdafa yapmak nisbeten daha kolay gözükse de maçı kazanmak için gol atmak gerek. Bunun için de donanımlı kaliteli oyunculara gereksinim var. O halde başarılı olmak için yapılması gereken tek şey gole ulaştıracak kaliteli ve donanımlı futbolculara sahip olmak. Çünkü sonuçta sahaya çıkıp golü atacak olan teknik adamlar değil. Bursaspor' u ligin büyük bir bölümünde çalıştıran Samet Aybaba başarısız bir teknik adam mı? Asla değil ama elindeki kadro ve imkanlar yetersiz olunca da sonuç kaçınılmaz olmakta. Bu yüzden teknik adamların başarısı futbolcuların kalitesine dayanmakta.Yoksa istediğin kadar en az gol yiyen ve en az mağlup olan takımlardan biri olsan da, eğer yediğinden çok gol atamazsan en kral hocaya sahip olsan da ne yazık ki bir zamanlar Süper Ligde şampiyonluk yaşayan Bursaspor gibi hüsran yaşarsın.
Benim bu noktada çok büyük bir merakım var!.. Acaba böyle bir kadroya sahip bir takımda Fatih Terim gibi futbolumuzda marka olmuş bir isim teknik direktör olarak görev alsaydı ve Samet Aybaba' da Galatasaray' da teknik adam olarak çalışsaydı ne olurdu?.. Acaba Bursaspor yine küme düşer ve Galatasaray ise yine şampiyon olurmuydu?... Sorunun cevabını asla bilemeyeceğiz. Bu oluşumu görerek yaşamak gerek ama ne yazık ki bu sadece bir hayal...
Hocaların büyüklüğü çalıştırdıkları takımların büyüklüğüne ya da kadro derinliğine bağlıysa, işte o zaman şöyle büyük hoca, böyle büyük hoca diye abartılmamalı... Galatasay' ın başında görev aldığı süreç içinde elinde donanımlı bir futbolcu gurubu olan Hamza Hamzaoğlu' da, Fatih Terim gibi hem ligde hem de kupada şampiyonluğa ulaşırken, daha sonra çalıştırdığı takımlarda ise yetersiz kadrolarla çalıştığından başarıyı yakalayamadı ve adı sadece gök kubbede hoş bir seda olarak kaldı. Oysa ligin en güçlü kadrosuna sahip bir takımın hocası olarak Hamza hocayla aynı başarıyı yakalayan Fatih Terim' in adı ise neredeyse göklere yazıldı; İmparator...
Hani hep komedi rollerinde oynayıp da yıldızlaşan bir oyuncu kariyerini riske atmak pahasına olsa da kendini, oyunculuğunu ispatlamak adına bir de dram oynamak ister ya, acaba bizim isimlerinin önüne sıfatlar ekleyip yere göğe sığdıramadığımız hocalarımız da yapılan bütün cazip teklifleri reddedip böyle kısıtlı imkanlara sahip bir takımda çalışıp hünerlerini sergilemek istemezler mi?.. Sonuçta para pul desen dünya kadar kazandılar ama benim ve benim gibi düşünenlere de ispatlamaları gereken, hatta ders verircesine göstermeleri gereken, sıfatlarına yakışacak hocalıkları da var!.. Örneğin; Fatih Terim kısıtlı imkanları olan herhangi bir takımı çalıştırsın Samet Aybaba' da Galasaray' ı... O zaman kim imparator, kim yolcu bir görelim bakalım...