MEB’in okul öncesi kurumlarında eğitime başlama kararı alması tartışma yarattı. Önce özel okul öncesi okulları açma kararı alınması ardından da resmi okul öncesi sınıfları açma kararının alınmasının yanlış bir karar olduğunu savunan Zobar, özel okulların imkanları, hijyen sağlama konusunda olanaklarının ortada olduğunu söyleyerek, “Okul öncesi çağı çocukların konulan kurallara uyma ve sosyal mesafe konusunda gereğini yapmalarının çok zor olacağı açıktır. Bu zorluk bilindiği halde okul öncesi okulları açma kararı alınması yanlıştır. Önce özel okul öncesi eğitim kurumları, kreş ve çocuk bakım evleri açıldı şimdi de resmi okul öncesi sınıfları açma kararı için yazı yayımlandı. Özel okulların imkanları, hijyen sağlayabilme noktasındaki fiziki olanakları ortada. Buna rağmen okul öncesi kurumlar için de zamanlama erken diye düşünüyoruz. Kaldı ki; salgının insan yaşamı için tehlike oluşturmadığı sağlık kurulu tarafından tespit edilmiş olsaydı MEB’e bağlı bütün okullar da açılarak eğitim-öğretim faaliyeti yeniden başlatılırdı. Bakanlıkça yayımlanan resmi yazıda da sorunlar bulunmaktadır: ‘Bakanlığın yazısında çalışan anne babaların çocuklarına vurgu yapılmış. Bunun anlamı şudur; çocuklara eğitim öğretimini bir tarafa bırakın anne babası çalıştığı için bakıcılık yapın. Bu kabul edilemez. Öğretmeni çocuk avutucusu, bakıcı muamelesine tabi tutma anlayışı, eğitime özellikle de okul öncesi eğitime darbe vuruyor. Öğretmenlik mesleğinin onurunu hiçe sayılıyor.” Dedi.
‘SAĞLIK HER ŞEYDEN ÖNEMLİ’
Eğitimci gözüyle yaşanabilecek sorunların ortada olduğunu söyleyen Zobar, kreşlerin kapalı olduğu süreçte peşin ödemesi yapılan kreş ve servis ücretlerinin yeni sürece aktarılması ve kapalı olduğu dönem kadar ücret alınması gerektiğini de söyledi.
Zobar, “Gerek özel sektöre ait okul öncesi kurumlar, gerekse de diğer okulların, öğrenci verilerine mali borçları var. Mali olarak bu kurumlar çok zorluk yaşıyorlar biliyoruz, ama sağlık her şeyden önemli. Bir eğitimci gözüyle baktığımızda yaşanacak sorunlar ortada ve tek bir çocuğumuzla ilgili sorun yaşanırsa bunun hesabını kim verecek? Ayrıca kreşlerin kapalı olduğu dönemde peşin ödenmiş olan kreş ve servis ücretlerinin yeni sürece aktarılması istenmeli ve kapalı olduğu dönem kadar ücret ödenmelidir. Ayrıca Özel okulların da 15 Ağustos'tan sonra telafi eğitimi için açılacağını aslında bunun gerekçesinin de, velilerin alacaklı durumlarını ortadan kaldırma planlarının olduğu açıktır. Eğitim-İş olarak; okulların Eylül ayında açılacağı kararını alan Millî Eğitim Bakanlığının Okul Öncesi Kurumlara da aynı hassasiyeti göstermesini, bu süreçte yaşanabilecek sorunların önüne geçilmesi için acele kararlar verilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Haber: Gülşah AK
‘SAĞLIK HER ŞEYDEN ÖNEMLİ’
Eğitimci gözüyle yaşanabilecek sorunların ortada olduğunu söyleyen Zobar, kreşlerin kapalı olduğu süreçte peşin ödemesi yapılan kreş ve servis ücretlerinin yeni sürece aktarılması ve kapalı olduğu dönem kadar ücret alınması gerektiğini de söyledi.
Zobar, “Gerek özel sektöre ait okul öncesi kurumlar, gerekse de diğer okulların, öğrenci verilerine mali borçları var. Mali olarak bu kurumlar çok zorluk yaşıyorlar biliyoruz, ama sağlık her şeyden önemli. Bir eğitimci gözüyle baktığımızda yaşanacak sorunlar ortada ve tek bir çocuğumuzla ilgili sorun yaşanırsa bunun hesabını kim verecek? Ayrıca kreşlerin kapalı olduğu dönemde peşin ödenmiş olan kreş ve servis ücretlerinin yeni sürece aktarılması istenmeli ve kapalı olduğu dönem kadar ücret ödenmelidir. Ayrıca Özel okulların da 15 Ağustos'tan sonra telafi eğitimi için açılacağını aslında bunun gerekçesinin de, velilerin alacaklı durumlarını ortadan kaldırma planlarının olduğu açıktır. Eğitim-İş olarak; okulların Eylül ayında açılacağı kararını alan Millî Eğitim Bakanlığının Okul Öncesi Kurumlara da aynı hassasiyeti göstermesini, bu süreçte yaşanabilecek sorunların önüne geçilmesi için acele kararlar verilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Haber: Gülşah AK