“Buyurun, ne istediniz?” diye sorduğu an üzerine kurşun yağdı.
Saldırgan silahını, eşi Fatma Şenel’e doğrulttu ve bir kez daha tetiğe bastı. Biri 71, diğeri 66 yaşında olan yaşlı çift acılar içinde kıvranırken, saldırgan çalışır vaziyetteki araca binerek, hızla uzaklaştı.
Bir belediye başkanı, haydutluğa ve hukuksuzluğa izin vermediği için eşiyle birlikte öldürülmek istenmişti.
UYUŞTURUCUDAN CEZA
Ateş eden, 45 yaşındaki Evren Erdem’di.
Bu kişi, Salda Gölü’nün kıyısındaki ‘Salda Lake’ adlı otel ve restoranın işletmecisiydi.
Başkan Şenel’in ifadesine göre mülkiyeti Milli Emlak’a ait olan otel, belediye tarafından restore edildikten sonra 2017’de Erdem’e kiralandı.
Şenel, 31 Mart 2019’da başkanlığa seçilince kiralamaya itiraz etti.
Otele uyuşturucu madde kullanmaktan ve uygunsuz davranıştan 10 bin TL ceza kesildi. Kimlik bildirmemekten 20 gün kapatılma işlemi uygulandı.
Aynı suç bir yıl içerisinde iki kez işlendiği için ruhsatın iptali gerekiyordu.
Kaymakamlığın talimatı üzerine Şenel, yasanın gereğini yaptı.
Sen misin, oteli mühürleyen...
ADİL GELMEDİ DİYE ÖLDÜRMEK İSTEMİŞ
Saldırgan Erdem, ifadesinde Covid-19’dan sonrası restoranı kapattığını, kira, elektrik ve su faturalarını ödeyemediğini söylüyor. Otelinin tahliye edileceğini öğrenince Şenel’i aradığını kaydeden Erdem, şöyle devam ediyor:
“Başkana salgın olduğunu, borçlarını ödeyebileceğimi söyledim. ‘Burayı 15 gün içinde boşaltacaksın, yapacak bir şey yok’ dedi. Bu durum bana adil gelmedi. O gün başkanı vurmaya karar verdim.”
Evet, bu kadar!
Erdem, otelde çalışan Şenol Gürcan’ın da başkanı tehdit ettiğini belirtiyor. Başkanı vuracağından Gürcan ile K.A.’nın haberinin olduğunu anlatıyor.
K.A.’nın belediye tarafından kiralanan yerlerin ihalelerini iptal ettiği için Şenel’e husumet beslediğini, silahı bu yüzden kendisine ucuza verdiğini söylüyor.
SAVUNMA GİBİ FEZLEKE
Yeşilova Cumhuriyet Başsavcılığı kasten öldürmeye teşebbüs gibi ağır cezalık bir suç olmasından ötürü dosyayı Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Üçü tutuklu dokuz şüpheli yer alıyor.
Fezleke, adeta saldırganın savunma dilekçesine dönüşmüş.
Bakın, fezlekede ne yazıyor:
“Atış sayısının fazlalılığı ve isabet oranı düşünüldüğünde yaşamsal etki doğuracak nitelikte olduğu ancak Erdem’in hareketlerine kendiliğinden, engelleyici faktör yokken son verdiği, yanında başkaca silah bulunmasına rağmen kullanmadığı, ölümcül sonuç doğurabilecek organlara ateş etme imkanı varken yapmadığı, planlı hareketleri sonucu gerçekleştiği ancak tasarlama boyutuna varmadığı...”
Yeşilova saldırısı gösteriyor ki çıkarları sarsılan güç odakları, bir belediye başkanı ve eşini evinde rahatlıkla vurabiliyor.
Fakat savcılık saldırıyı sanki yaralama kapsamına sokmak istiyor.
Allah muhafaza...
Vurulan, AK Partili bir belediye başkanı olsa ne olurdu?
Bu denli korumasız ve savunmasız bırakılır mıydı?
Ucu darbe girişimine kadar vardırılacak bir soruşturma yürütülmez miydi?
Bu tutum, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve gazeteci Orhan Uğuroğlu ile Afşin Hatipoğlu’na yönelik saldırılar karşısındaki bürokratik kayıtsızlıkla örtüşüyor.
Fidan, AYM başkanlığına ilerliyor
Eski İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyesi olarak atandı.
Doğrusu, beklenen oldu.
Fidan, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde FETÖ davalarının beyin takımındandı.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) mahkumiyet verdiği...
SÖZCÜ’den Cumhuriyet’e, Enis Berberoğlu’ndan Osman Kavala davalarına varıncaya dek tartışmalı siyasi yargılamaların arkasında, iddiaya göre Fidan’ın da içinde bulunduğu İstanbul grubu vardı.
Erdoğan tarafından desteklenen Fidan, 27 Kasım 2020’de ilk önce Yargıtay’a atandı.
Amaç, Fidan’ın AYM üyesi yapılmasıydı.
Bu doğrultuda, Yargıtay’da AYM üyeliği seçimleri 17 Aralık’a ötelendi.
Fidan, aday oldu.
En çok oy alan ilk üç isim arasına girebilmesi için üç güçlü muhafazakar aday istifa ettirildi. Başta Hak-Yol olmak üzere tarikatların desteği sağlandı.
Yargıtay tarihinde ilk kez, bir dosya kapağı bile aralamamış olan üye AYM’ye seçildi.
Bu karar Kavala’nın beraat ettiği Gezi Parkı Davası’nın bozulması ve AYM’nin Enis Berberoğlu Davası’nda ikinci kez ihlal vermesi ile aynı güne denk geldi.
İki davada da Fidan’ın etkisi vardı. Hatta Kavala’nın tutuklandığı 15 Temmuz Davası’nın iddianamesini hazırlayan iki savcıdan biri de Fidan’dı.
Yargı çevreleri, Fidan’ın bir sonraki hamlesinin AYM başkanlığı olduğunu söylüyor.
