"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sakın sakın!

Osman ZENGİN
30 Temmuz 2021, Cuma
Üstadın sağlığında, cemaat içinde, çok kayda değer bir iftirak olmamıştı.

Vefatından sonra da, Zübeyir Ağabey, cemaati ve rükün makamındaki ağabeyleri de Üstadın prensip ve metodları altındaki meşveret sistemiyle hareket etmesine vesile olduğundan, yine onun sağlığında da pek mühim iftiraklar olmamıştı. Hattâ, en canlı yaşayan şahidlerden biri olarak ben, Ankara’da, 1970 senesinde Risale-i Nurlarla müşerref olduğumda, Ankara’daki cemaatte bir ayrılık-gayrılık yoktu. Koskoca Ankara’da o zaman üniversiteler etrafında 10-15 civarında dershane vardı. 

Sonradan bu cemaatin ittifak, ittihad ve uhuvveti en az dörde inkısam etti. Peki, niye böyle oldu? Hani, kaba bir tabirle, aynı memeden süt içen bu yavrular niye ayrı düştü?

İşte, Üstadın yukarıdaki sözleri ve “Sakın sakın!”lara dikkat edilmemesi bu hâle gelinmesine sebeb oldu. 1970 senesinde, dini siyâsete âlet eden ilk parti ortaya çıktığında, Zübeyir Ağabey, bundan son derece rahatsız olup, Kırkıncı Hocaya şu sözleri söylüyor. “Allah muhafaza, bu yeni parti, din namına kurulduğu için Müslümanları birbirine düşürür ve hizmetimize zarar verir. Bu yeni partinin büyük bir fitneye vesile olacağından korkuyorum. İnsanlar zahire bakarlar ve siyasetin cazibesine kapılırlar. Bazı dostlarımızın bu kudsî hizmeti bırakıp siyasete gireceğinden endişe ediyorum.”  (Bu sözler, hâlâ Kırkıncı Hocanın hatıralarında mevcud.)

İşte aynen, Üstadın ve sonrasında da Zübeyir Ağabeyin işaret ettiği gibi, siyâset bu güzide cemaatin uhuvvet ve ittihadını bozup iftiraka sebeb olmuştur.

Şimdilere geldiğimizde... Bu cemaat iftiraklarının kime ne faydası olmuştur? Bu nurlu cemaat sayesinde, onlarla müşerref olup onların cennetî hâllerini görüp sevinen insanların, aradaki bu fitneler neticesi meydana gelen iftirakları kaldıramayıp cemaatlerden uzaklaşmaları çok mu iyi olmuştur? Bunun vebali hepimize değil midir? Hâlbuki bizim davamız kâinatla alâkalı değil midir?

Meleklerin alkışladığı hizmetlerimiz neticesinde dünya halâs olacaktır inşâallah. Ayrı olan payları nazara almayıp, ortak paydamıza dönmenin zamanı gelmedi mi? Neyimiz ayrı? 

Üstadımız bir, risalelerimiz bir, tesbihatımız, cevşenimiz aynı. 

Sair hâl ve kallerimiz de aynı. O hâlde lüzumsuz şeyleri terk edip, en kötü ihtimalle, parti meselesini sadece seçim zamanında herkes Üstadından anladığı gibi tatbik etsin, kimse kimseye bühtanda bulunmasın yeter.

İnşâallah, Rabbimiz ittihadımızı, istikametimizi, uhuvvetimizi, muhabbetimizi, ihlâsımızı, hakkıyla nasib etsin.

Okunma Sayısı: 2408
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Arif Altay

    30.7.2021 18:32:19

    Cây-ı teessüf bir hâlet-i içtimaiye ve kalb-i İslâm’ı ağlatacak müthiş bir maraz-ı hayat-ı içtimaî: “Haricî düşmanların zuhur ve tehacümünde dahilî adavetleri unutmak ve bırakmak” olan bir maslahat-ı içtimaiyeyi en bedevî kavimler dahi takdir edip yaptıkları halde, şu cemaat-i İslâmiyeye hizmet dâvâ edenlere ne olmuş ki birbiri arkasında tehacüm vaziyetini alan hadsiz düşmanlar varken, cüz’î adavetleri unutmayıp, düşmanların hücumuna zemin hazır ediyorlar? Şu hal bir sukuttur, bir vahşettir, hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyeye bir hıyanettir.

  • Hilal

    30.7.2021 16:23:27

    Osman abi, biz dinyaya gelmeden önceki olayları anlatmanız çok güzel. Bizlerin bilmesinde fayda olan şeyler bunlar. Evet, üstadın %1 dediğine, takılıp kalmamak ve bu nur hizmetlerde devam etmek güzel şey.

  • Rasim

    30.7.2021 14:14:40

    Bu mevzuları gündeme sık getirip körükleyen kişileri görmeli. Onları öne çıkarıp hesap vermesini sağlamalı. Genelde uzun vadeli hesaplanmış nifak sokma gayretidir ve nadir kişilerin işgüzarlığıdır. Çok zayıf hemen çark edebilen kişilerdir. 1000 kişide ancak 1-2 tane çıktığı için ayırt etmek kolay olmaz. Ayrılmaları rahmet olur. Yumuşak kalmakta fayda yok.

  • Ömer arcok

    30.7.2021 12:06:52

    Cemaatin bölümler halinde faaliyet göstermesi Risale-i Nur dairesinde kalmak şartıyla belki rahmete vesile olabilir.Gerek nur talebeleri ve gerekse diğer hak tarikat mensuplarına kardeş gözüyle bakılmalı...hangi cemaatten olursa olsun müminin mümine yabani gözle bakması tasvip edilen bir davranış olmasa gerek.

  • Hüseyin

    30.7.2021 11:39:17

    Nuri kardeş, Osman kardeşin iki makalesinide dikkatle okudum . Zaten onun ifadesinde de, cemaatin yüzde doksandokuz meselede ihtilaf olmadığını, ancak yüzde birde iftirak ve ihtilaf olduğunu söylemiş. Bir tek bu mevzuda ihtilaf varsa, o zaman herkes bu mevzuda üstaddan anladığı gibi hareket etsin ve yanlış yapanda yarın ruzu mahşerde ona göre üstadları ile yüzleşir. Yani bu meseledeki ihtilafı nazara almayıp nur hizmetinde ittifak ve ittihad olursa, dünyaya hizmetlerimiz daha iyi gider.

  • Nuri S.

    30.7.2021 10:30:56

    Her şeyde beraber olup seçim zamanı niye istişareyi terk edelim? Sadık bir Nur talebesi meşverete merbuttur. Konu ne olursa olsun. Meşveret işlettirilsin. Kararı birlikte alıp uygulamak sünnet i seniyeye uymaktır. Doğruysa iki sevabı var. Yanlışsa da bir sevabı var

  • süleyman ALIÇ

    30.7.2021 10:16:22

    Fakat bizler de15 günde bir bunu okuduğumuz halde niye bu tefrikadan kurtulamıyoruz??? Bence sebep şu olsa gerek; kimse okuduğunu nefsine okumuyor da ondan, her kes okuduğunu karşısındakine veya karşı Cemaate ve diğer Müslümanlara okuyor, Üstadımız Birinci sözde bile 5 defa "nefsim" diyorsa biz niye ey nefsim demiyoruz diyemiyoruz??... ne zaman bizler birliğimizin Uhuvetimizin rabıtası olan bu hakikatlere, Yazarımız/Okurumuz, Konuşanımız/Dinleyenimiz, Abeyimiz/Kardeşimiz, Cemaatimiz/Ferdimiz, hep beraber ittiba edersek Rabbimde Aradaki ufak tefek sıkıntıları UHUVET VE SUHULETLE kaldırır hizmet-i imaniye ve Kur'aniye de kıyamete kadar bir ve beraber olarak selametle devam ederiz İnşallah. yoksa Allah Muhafaza Ahirette bunun vebalinden kimse kurtulamaz.

  • süleyman ALIÇ

    30.7.2021 10:12:05

    Teşekkürler Osman abi çok önemli bir konuya temas etmişsin. Evet neden? bu ihtilaflar, Üstadımızın dediği gibi "Bu elîm ve fecî ve ehl-i hamiyeti ağlattıracak hadise-i müthişe olan" ihtilaflar, "hilâf ehl-i nifakın lâzımı iken, İttifak ehl-i vifakın hakkı iken neden bu hak oraya geçti ve şu haksızlık şuraya geldi?" bunun çok sebeplerini üstadımız 20 lem'a da uzun uzun anlatıyor.

  • Sezai MUMCU

    30.7.2021 09:28:17

    1)Gayet cay-i ibret birbirinden habersiz iki tam örtüsen fakat yorumla katildigim bu makalenin bahsettigi bir vak'anin ic yüzünü aydinlatan mes’ele: 23 Mart 1960'dan sonra yani merhum ve muazzez Üstadimiz Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin ahirete irtihali ve onu takip eden dehsetli dinsizlik olaylarinin istibdatiyla NURCULUKTAN KOPUSLAR ve Siyaset Cenahinda Siyasal Islamcilik ile meydana cikanlara baglanmalar olmus. Bunun sahitlerinden samimi bir eski Nurcu yeni bir Milli Görüscü ile tanistik. Risaleler hakkindaki bilgileri vizyon ve misyonu hakkinda tam bilgiye sahipti fakat kendi itirafiyla O'na sahsen YASAYAN BIR LIDER OLMASI COK ÖNEMLIYMIS ve bu yüzden 23 Mart 60 senesinden sonra cok büyük kitle o siyasal Islamcilar safina gecmis.

  • Sezai MUMCU

    30.7.2021 09:27:29

    2)Aradan kisa bir zaman gectikten sonra Abdullah Yegin Agabey bizi ziyaret ettiginde sohbetinde kendiliginden konuya degindi ve konuyu IHLAS ve SADAKATIN EKSIKLIGI ZAVIYESINDEN YÜKSEK SAYIDA KOPMALAR DIYE TESMIYE ETTI.

  • Sezai MUMCU

    30.7.2021 09:27:05

    3)Sorun gayet basitti milletimiz basinda büyüksüz yasamaya alisik ve genlerinde böyle bir lider, önder olmadan rotasini bulamayan cogunluktan ibaretti. Istisnalar; Zübeyirler, Mustafalar, Mehmetler, Osmanlar kaideyi bozmuyordu. Satir satir Risalelerde var olan Hakikat Telkinleri; Benimle görüsmek isteyen Risaleleri okusun orada üstadiyla konusabilir mealinde... Herkese yetmiyor! Milletimizin belli bir kitlesine MUTLAKA BIR COBAN GEREKLI ve bu ihtiyaci karsilamak icin zahiren siyasal Islamcilar - hadsiz zararlarina ragmen- bu yola baskoymustur ve milletin yarisina yakin bir sayiyi kendine baglayabiliyor. IHLAS ve SADAKATTEN GERCEKTEN DERS ALANLAR ve HER DAIM MUGADDI BIR NUSUH BILDIKLERI RISALELERLE ZATEN HEMHAL OLAN MUHLIS VE SIDDIKLARDIR ONLAR DAHI AHIRZAMANDA BÜYÜK HATARDADIR!

  • Ahmet aydınbsş

    30.7.2021 08:28:13

    Osman kardeş ağzına kalemine sağlık. Dilerim fanatik düşünce tarzını benimseyen arkadaşlar da okur ve hissedar olurlar.

  • Hüseyin

    30.7.2021 06:21:03

    Osman kardeş, Salı günkü yazınada yorum yaptım ya bu yazıda bir noksaniyet var diye . Bak şimdi bu makale tamamlamış, Allah razı olsun. Çok güzel bir mevzu ve derdimiz bu. İnşallah kulak asılır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı