"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahs-ı manevî

Kâzım GÜLEÇYÜZ
01 Ağustos 2021, Pazar
Tarih boyunca imanla küfür arasında cereyan eden bir mücadelenin, ahirzaman olarak nitelenen çağımızda daha da şiddetlenerek devam ettiği ve edeceği, bir gerçek.

Bu çetin mücadelede her türlü yalan, iftira, tuzak, komplo ve kumpasa başvurulacağı ve insanların bilumum zaaf ve boşluklarının kullanılıp değerlendirilmek isteneceği de. 

Onun için herkesin her an son derece dikkatli, uyanık, müteyakkız olması icab ediyor.

Bu da yetmiyor. Şahsî plandaki dikkat ve teyakkuzun ötesinde, sağlam ve sarsılmaz hakikat ve ölçüler üzerine bina edilmiş kuvvetli bir şahs-ı manevînin koruyucu şemsiyesi altına girmek kaçınılmaz bir mecburiyet.

Fert dâhi de olsa, tek başına bu hücumları göğüsleyemez. Vâki saldırılara dayanabilmek ve daha da ötesinde püskürtebilmek için, mutlaka muhkem bir cemaat dayanışmasına sığınarak ondan kuvvet almaya ihtiyaç var.

Cemaat deyince de, kesinlikle şahıs eksenli hareketleri anlamamak lâzım. Hiçbir şekilde şahısları ön plana çıkarmayan, şahs-ı manevî manasını hâkim kılabilmiş ihlâslı, yekvücut, mütesanid, muhkem birliktelikler gerekiyor.

Çünkü derinlere kök salmış, güçlü ve sağlam manevî bağlarla tahkim edilmiş, her meselenin hakkı verilerek yapılan meşveretlerle sonuca ve karara bağlandığı, İlâhî bir istihdamla ihlâs ve tesanüd manaları üzerine bina edilmiş bir şahs-ı manevîyi hiçbir fitne veya dayatma çökertemez ve dağıtamaz.

Bu ölçülerin bütün incelik ve nüanslarıyla vurgulandığı Risale-i Nur anlayarak okuyup yaşayanlar tarafından teşkil edilen şahs-ı manevînin, başından beri bir numaralı hedef olmasına rağmen, en fırtınalı ve muhataralı zamanlarda bile bütün baskı, dayatma, tuzak, fitne ve komploları boşa çıkararak hizmete devam edebilmesinin sırrı işte burada.

Üstadın vefatından sonra Nur hareketinin, fitnelerle bölünüp parçalanmak istenmesine rağmen, zaafa düşüp dağılmak şöyle dursun, farklı kollarıyla birlikte daha da güçlenip dünyayı kucaklar boyuta erişmesinin de.

Nesilden nesile aktarılarak bugünlere taşınan bu manalar, inşaallah dünya durdukça yaşayacak ve vakti gelip dünya sahnesi kapandığında ebediyet âlemine intikal edecek.

Ne mutlu o şahs-ı manevî sırrına erenlere... 

Okunma Sayısı: 3117
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    1.8.2021 19:01:18

    Rabbim bütün kerdeş ve abilerimizi birlik, beraberlik, muhabbet, sevgi, şefkat, tesannûd, sadakat, ihlas ve bir vücudun azaları gibi birbirine kenetlenmeyi, ayıplarını dost- düşmanın görebileceği yerlerde ifşa etmemeyi ve hazreti mehdinin talebelerine yakışacak şekilde hizmet etmeyi ve hertürlü fitnelerden uzak olmayı nasip etsin.

  • Hüseyin

    1.8.2021 10:02:13

    Kazım kardeş, evvela tebrik ederiz şanlı cemaatımızı. Fitneye geçit vermedi şükür. Bu cemaat malumu aliniz başka cemaatler benzemez. Bizde hakim, buyurduğunuz gibi şahsı manevi. Şükürler olsun. Kardeşlik hak ve hukukunu nazarı dikkate alan herkes cemaatine ve meşveretine tabi olur. Allah celle celalühü hazretleri, cemaatimizi kıyamete kadar siyanet altında bulundursun inşallah.

  • Oğuz Yiğiter

    1.8.2021 04:55:34

    Elhamdülillâh. Hakikaten, "ne mutlu o şahs-ı manevînin sırrına erenlere." Tebrikler, dualar...

  • Necati

    1.8.2021 00:26:56

    Ihlasın sırrı gibi, bir de sahs-ı manevi sırrı olduğunu hatirlattınız. Bu sırrı da yakalamak, sahs-ı mesnevinin çatısı altına girmek, bu zamanın en önemli hizmet kriterleri olsa gerek. Yoksa Allah korusun bu zamanın dehşetli fırtınalarında savrulmaktan kurtulamayız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı