‘Sadi Bey’ beyazperdeye artık daha farklı bakacak

‘Sadi Bey’ beyazperdeye artık daha farklı bakacak

Yarım asırlık sinema yazarlığı tecrübesinde ilk kez ‘Söz Vermiştin’ filminde rol alarak oyunculuk dünyasına adım atan Sadi Çilingir, bu tecrübenin oyunculuğa bakışını değiştirdiğini söylüyor.

SALİHA SULTAN

Yarım asırdır film eleştirileri yazan Sadi Çilingir’i, sinema dünyası ‘Sadi Bey’ olarak tanıyor. 1969 yılında Sinematek Derneği üyeliği ile kendi deyimiyle ‘sinema eğitimine’ başlayan Çilingir, Sinema Gazetesi, Cinemascope dergisi, Antrakt aylık sinema dergisi gibi pekçok sinema dergisinde yazılarıyla yer aldı. Çilingir, 2005’te internet çağına ayak uydurarak ‘sadibey.com.tr’yi kurdu ve bu sitede sinema dünyasının nabzını tutmaya devam ediyor. Çilingir, sinema yazılarının yanı sıra artık pekçok festivalde de jüri üyeliği yapıyor. O sinema dünyasına emek verenlerin yakından tanıdığı, yakınında bulunmaktan hoşnut olduğu neşe dolu, alçak gönüllü ve kimseye hayır demeyen ‘Sadi Abi’si. Atilla Dorsay’ın ise gördüğü yerde ‘İşte muhtar geldi!’ nidasıyla kucakladığı Çilingir’in yarım asırlık sinema yazarlığı yolculuğuna bir de oyunculuk eklendi. Baran Seyhan’ın yönettiği, geçtiğimiz ay vizyona giren ‘Söz Vermiştin’ filminde rol alan Sadi Çilingir ile ilk oyunculuk macerasını konuştuk.  

Sadi Abi, öncelikle sinema yazılarınızı yıllardır takip eden bir okuyucunuz olarak, hazırladığım haberler sırasında bir görüş istediğimde her zaman nazikçe cevapladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sizi sinema perdesinde görmek de çok sevindirici. ‘Söz Vermiştin’ filminde oynamanız için kim teklifte bulundu? 

Bir akşam evde oturuyordum, filmin yönetmeni Baran Seyhan aradı. Rahmetli Umur Bugay grip olmuş, yapımcıya telefon etmiş ve gelemeyeceğini söylemiş. Umur ile ben aynı yaştayız hemen hemen, Baran Seyhan’da bu sebeple beni aradı ve “Sen hiç filmde oynadın m?” diye sordu. “Yoo” dedim. “Oynarsın oynarsın” dedi. Sonra hemen bana dört sayfa senaryo gönderdi, bir sayfasını telefona okuyup yollamamı istedi. Oğlum Can’da da evde. Ben bir sayfaya çalıştım, karşılıklı okuduk, yolladım. Beş dakika sonra Baran Seyhan yine aradı, “Tamam abi, yarın bir takım elbise, üç dört gömlek, kravat alıp Karaköy’e gel” dedi.  

19-12/10/fr.png

Oyunculuk tecrübeniz yok ama, ‘odeyşın’ yapmışsınız... 

Evet. Akşam kaydettik yolladık tabii ama ben o an sanıyorum ki dört ay sonra falan başlayacak çekimler. Bana sen bunları ezberle falan diyecekler. Ama yarın gel dedi Baran Seyhan. Beni aldı mı bir telaş? Neyse, gittim ertesi gün beşinci katta bir yer. 25-30 kişi var, kameralarla dolu. Baran Seyhan ile selamlaştık. Baktım Rıza Sönmez orada, “A, sen de mi oynuyorsun filmde?” dedim, sevindim. “Yok abi ben senin oyuncu koçunum” dedi. Şaşırdım. Beni aşağıya oyuncu karavanına indirdi, giydirdi, burda şunu söyleyeceksin, bunu yapacaksın diye taktikler verdi. Bir sayfayı ezberledim ama elim ayağım yine titriyor, ilk defa oynayacağım. Saat beşte beni çağırdılar çekim için, aldı yine beni bir heyecan.  

Nasıldı ilk an? Kimle oynadınız? 

Başroldeki Emre Karayel ile bir masada oturduk, Biket İlhan karşıma oturdu, icra memurları hacize geliyor bu bölümde. Ben 195. sayfayı çalışmıştım meğer onlar 75. sayfayı çekecekmiş. Eyvah! Ben yine telaşlandım, Rıza Sönmez “Abi telaşlanma” diyerek beni sakinleştirdi, taktikler verdi yine. Neyse ki atlattık. 

Kolay mıymış oyunculuk? Yılların sinema yazarısınız, yeri geliyor oyuncuları eleştirdiğiniz oluyor sonuçta... 

Hariçten gazel okumak kolay oluyor. O sahnede kamera mesela bir Emre Karayel’i çekiyor, o söylüyor repliğini, sonra beni geliyor başka yerden çekiyor. Onlarca defa farklı açıdan tekrarlar yaptık. Oyuncuları eleştirirken artık daha farklı bakacağım tabii.  

Mutlu etti mi sizi oyunculuk tecrübesi? Bir ücret aldınız mı? Yine oynamak ister misiniz? 

İki kadeh rakıya oynadım, onu söyleyeyim. Rakılar ayran değildi, masadaki yani. Çünkü o sahneden sonra bara gittik, barda ben figüranım yine. Bar sahnesinde Atalay Taşdiken var, Reis Çelik, Cahit Berkay, Vedat Sakar, Neslihan Acar, Levent İnanır, Mazlum Çimen var. Bu isimlerin hepsi figüran o sahnede. Onlarla aynı sahnede oynadım. Barda kutlama yapıyoruz. Baran Seyhan meğer hepsini çağırmış figüran olarak onlar da çıkıp gelmiş. Çok sevilir Baran Seyhan. Sahne bitince Atalay Taşdiken ve Reis Çelik’in yanına gittim “Bundan sonra filmlerinizde bana kapıdan geçen adam mı olur, bir yerde bekleyen adam mı olur, artık illa bir rol vereceksiniz” dedim. Onlar da tamam dediler. Güzeldi oynamak. Çok mutlu oldum.  

Filmi nerede izlediniz peki? Ne hissettiniz kendinizi sinema perdesinde görünce? 

Filmi Malatya Film Festivali sırasında Avşar Sineması’nda izledim. Perdede insanın kendisini görmesi tuhaf oluyor. Arkadaşlar “İyi oynamışsın” diyor ama ben o şekilde algılayamadım. Çekimler ayrı ayrı ve muhtelif günlerde yapılıp, kurguda peşpeşe sıralanıyor. Seyrederken o karışıklıklar akla geliyor, o nedenle kendi oynadığın filmi seyretmek diğer filmleri seyretmek kadar zevk vermiyor. Elde olmadan “Daha iyi nasıl rol yapabilirdim?” sorusunu düşünüyorsun, dolayısıyla filme adapte olamıyorsun. 

HÜLYA KOÇYİĞİT’LE OYNAMAK İSTERDİM

En sevdiğiniz, oyunculuğunu beğendiğiniz oyuncular kim? Tanışma fırsatınız oldu mu?  

En sevdiğim oyuncular Hülya Koçyiğit, Robert Redford. Hülya Koçyiğit’le tanıştım, hayranlığımı kendisine de belirttim. Bir zamanlar Hülya Koçyiğit bir yer işaret etse ve dese ki “24 saat burada bekle” itirazsız günlerce orada durur, beklerdim. İçinde bulunduğumuz yılların şartları bu kanaatimi biraz zedeledi tabii ki ama sinemamızın Yeşilçam dönemi oyuncularının çok farklı ve özel bir sihirleri olduğuna inanıyorum. En küçük rolde görünen, hatta figüran bile olsa ve yüzlerce başrolde oynamış oyuncumuz bile olsa onlar her zaman gözümüzde özel bir yere sahipler ve daima öyle kalacaklar.  

Bu isimlerle aynı filmde oynamak ister miydiniz? Hangi rolde? 

Hülya Koçyiğit’in 30-40 yıl önce çevirdiği klasik Yeşilçam tarzı filmlerinde başrol oyuncusu olarak ona eşlik etmek, oynamak isterdim tabii ki. Robert Redford’la nerede ve hangi türde filmde olsa oynamak isterdim. Yeter ki onun olduğu bir film olsun. Yoldan geçen adam da olurum, durakta bekleyen adam da... 

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN