Karşılaştığımız zorluklara, musîbetlere, hastalıklara ancak sabır kuvvetiyle dayanabiliriz. Sabır sıkıntı ve meşakkatlere karşı dirayetli olma, dinin gösterdiği yolda sebat etmektir. Bir hakkı müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen sebat, sabretmekle mümkündür. “İman iki kısımdır, yarısı şükür yarısı sabırdır” hadisiyle sabrın inanan insanlar için ne kadar önemli bir kuvvet olduğunu anlıyoruz. “İnsanlar yalnız ‘iman ettik’ demekle, hiç imtihân edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri imtihan ettik”1 İmtihan dünyasında elbette sınanacağız. İyilikler, güzellikler, nimetler şükrü gerektirdiği gibi, musîbetler, hastalıklar, kötülükler sabır istiyor. Allah, böyle imtihanlara dayanak olabilecek bir nimet de göndermiştir. Eğer doğru kullanabilirsek, sabır kuvveti ile her şeye dayanabiliriz.

Dünyada belâlara karşı sabır, ahirette insana Cenneti kazandırıyor. Dolayısıyla sabır dünyada anlam kazanır. Cennette sabır etmemiz gereken bir imtihan yaşayamayacağımız için, orada sabır etmemiz gereken bir durumdan söz etmek mümkün değildir. Ancak Dünya hayatında mükellef olduğumuz sabrı gösterdiğimizde, mükâfat olarak Cennetin verileceği hadiste rivayet ediliyor, “Abdullah İbni Abbâs (ra) Sana Cennetlik bir kadın göstereyim mi? dedi. Ben, evet, göster, dedim. 

İbn Abbâs şöyle dedi: Şu (iri yarı) siyah kadın var ya! İşte bu kadın (bir gün) Nebî (asm) geldi ve: Beni sar’a tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için Allah’a duâ ediniz, dedi. Nebî (asm), “Eğer sabredeyim dersen, sana Cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için Allah’a duâ ederim” buyurdu. Bunun üzerine kadın,  Ben (hastalığıma) sabrederim. Ancak sar’a tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için duâ buyurunuz, dedi. Nebî (asm) da ona duâ etti.” 2

Evet sabrın sonu selâmettir, başarıdır. Peygamberimiz  Hz. Muhammed (asm);  “Sabreden başarıya ulaşır’; “Sabır başarının anahtarıdır”; “Sabır bir ışıktır”; “Sabır Cennet hazinelerinden bir hazinedir”; “Sana sıkıntı veren şeylere karşı sabretmende bir çok hayır vardır” buyurarak sabrın faziletini anlatmıştır. Nitekim Cenâb-ı Allah Kur’ân-ı Kerîm’de sabr-ı cemili (güzel sabır) emretmektedir. 3 Resulullah (asm) sabr-ı cemil şikâyet edilmeyen sabırdır” buyurmuştur. İbadetlerin nefsimize ağır gelen yönleri de sabırla hafifler. Bediüzzaman sabrı üçe ayırmıştır, “Sen üç sabır ile mükellefsin. Birisi: Taat üstünde sabırdır. Birisi: Masiyetten sabırdır. Diğeri: Musîbete karşı sabırdır.” 4

Velhasıl, sonu selâmet olan bir kuvvete sarılırsak kurtuluşa erebiliriz. Sonu ne olursa olsun sabırda hayır vardır. Dünyada sabredersek, ahirette meyvesini yiyebiliriz. Allah sabredenlerle beraberdir.  

Dipnotlar:

1) Ankebut, 29/2-3.

2) Buhârî, Merdâ 6; Müslim, Birr 54.

3) Yusuf, 12/18.

4) Sözler, Yirmi Birinci Söz.