Saadet Partisi Sakarya İl Gençlik Kolları Tank Palet Fabrikası için alınan özelleştirme kararı nedeniyle Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Saadet Partisi Sakarya İl Gençlik Kolları Başkanı Ali Gürler; ' her alanda kendisini ispat etmiş ve verimliliğini gün be gün artırmış olan bir tesisin satılması yahut özelleştirilmesi hangi insaf ve izan ile açıklanabilir?' diye sordu.

Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Harb- İş sendikası Sakarya şube başkanı Yaşar Yavuz ve İYİ Parti Sakarya Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Yiğit Boyuneğmez de katıldı. İl Gençlik Kolları Başkanı Ali Gürler burada yaptığı konuşmada ; 17 yılda ülkenin öz kaynaklarının çoğunun özelleştirildiğini ve bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirtti. Dünya'nın ciddi bir kaosun eşiğinde olduğunu ifade eden ve savunma sanayisinin önemine değinen Gürler, 1972-1985 yılları arasında halkın desteğiyle kurulan Tank Palet Fabrikasında bine yakın insanın çalıştığını ve yaklaşık 4 bin insanın geçimini buradan sağladığına işaret etti. Yerleşik alan olarak Avrupa'nın en büyük entegre tank tesisi olduğunu vurgulayan Gürler, şöyle devam etti: 'TSK envanterinde ki tüm paletli araçların paletlerinin tasarım, imalat ve yenilenmesini yapan Türkiye'nin tek fabrikası, Yurtdışı muadil fabrikalara göre yarı fiyatına tank ve palet üretimi yapabilen ülkemizin öz kaynağı olan bir fabrika, Yapılan araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda dünyada ki verimlilik açısından ilk beş işletme arasında olma özelliğine sahip bir tesis, Devlet olarak tekrar aynı özelliklere sahip bir fabrikanın açılması için 20 milyar dolarlık bir yatırıma ve 10 yıllık bir tecrübeye ihtiyaç duyulması gereken bir işletme, çeşitli kuruluşlardan yıllarca 'Yılın En Büyük İş Yeri' ödülünü ve özel ödüller alan bir fabrikanın böylesine bir girişimle elimizden gitmesine nasıl engel olunmuyor, hayretler bu konuyu açıklamak için yetersiz kalıyor.'

İNSAF İZAN ÇAĞRISI
Gürler, şöyle devam etti: 'İnsaf sahibi olan herkesin bu soruları düşünüp cevaplaması gerekmedir. Her alanda kendini ispat etmiş ve verimliğini gün be gün artırmış olan bir tesisin satılması yahut özelleştirilmesi hangi insaf ve izan ile açıklanabilir? Bu fabrikanın millilik vasfından çıkarılması hangi ulvi amaca hizmet edecektir? Ülkemizin ve dünyamızın ateş çemberinin içerisinde olduğu zamanlarda bu adım kimleri memnun edecektir? Yüzde 49'unun yabancı ortaklı bir özel şirkete devredilmesi hangi mantık çerçevesinde izah edilecektir? Bu fabrikanın özelleştirilmesinin hukuki mevzuata ve yasalara göre aykırı olduğu bilindiği halde bu teşebbüse girişenler bu cüreti kendilerinde nasıl bulunmaktadırlar? Savunma Bakanlığı'nın, Altay Tankı üretimini bu fabrika tarafında yapılacağını bildirmesinin ardından bu işletmenin devredilme ve özelleştirilmesinin gündeme gelmesi manidar değil midir? Altını çizerek belirtmek isteriz ki: Bu yol çıkmak bir sokaktır. Gelin bu hatadan vazgeçin. Ülkemizin geleceğinin ve insanlarımızın geleceğini tehlikeye atmayın. Bu yanlışın ileride ki büyük sıkıntılarına bizleri mahkûm etmeyin.'

MHP VE AK PARTİ'YE ÇAĞRI
Türk Harb-İş Sendikası Sakaya Şube Başkanı Yaşar Yavuz, da, önceki günlerde dört partinin bir araya gelerek yaptığı basın açıklaması yaptığını hatırlatarak, aynı duyarlılığı AKP ve MHP'den de beklediklerini dile getirdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın geçen Cuma günü yaptığı ziyarette söylediği; 'işçilerin özlük haklarına bir şey olmayacak, satış yok' sözleriyle oluşturulmaya çalışılan algıyı tasvip etmediklerini anlatan Yavuz, şunları kaydetti: 'Savunma Bakanı'mızın söylediği arazinin satışı yok, evet biz de biliyoruz. Tesisin satışı yok. Bunu da biliyoruz, onun içinde ki camı saydı, çerçeveyi saydı, kapı kolunu saydı, tornayı saydı, frezeyi saydı ama orada çalışan esas o fırtına obüslerini üreten memuru, işçiyi hiçbirini saymadı. İşçiler için söylenen özlük haklarından geri gidiş olmayacak ifadesi, özlük hakkının sadece kıdem ve ihbar tazminatı olduğunu biliyoruz. Bu bir aldatmacadır. Araziyi veriyoruz, makineyi veriyoruz, buradaki tek sorun 700 tane işçi midir? Neden biz yapmıyoruz o zaman neden başka bir firma gelip bunu yapıyor? Bizim haykırışımız bu.' Altay tankının üretiminin niçin kendilerine verilmediğini soran Yaşar Yavuz, '7 sene önce Koç Grubu'na verilen 500 milyon dolar teşviki, yatırım olarak bu fabrikaya yönlendirselerdi ben iddia ediyorum 250 projenin 150 tanesi bugün sınırda biz temsil ediyor olurdu.'