Türkiye'nin ilk toplu konut alanını rant alanı haline çevirmek isteyen AKP, adımlarını hızlandırıyor.
Saraçoğlu Mahallesi’ndeki 95. cadde bugün trafiğe kapatılırken, sokaktaki güvenlik görevlileri, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sokağa araç park edilmesini engellemek amacıyla bu adımı attığını söyledi.
Bu durum yıkım tehdidi altındaki birinci derece kentsel SİT alanı olan mahalleye ilişkin kaygılara neden oldu. Çevre esnafı geçtiğimiz hafta sonu Saraçoğlu Mahallesi’nde Emlak GYO’nun drone ile çekim yaptığını bildirirken, kentin içindeki bu yeşil dokuya ve tarihi yapılara dokunulmamasını istedi.
Tarihi Saraçoğlu Mahallesi’nin ranta kurban edilmemesi için mücadele eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Bu durum 17 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Saraçoğlu Mahallesi'nin satış vaadi ve arsa paylaşılması karşılığında Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na verilmesinin sonucudur. Ankara Valiliği'ne resmi yazı yazarak caddenin kapatılma gerekçesini sorduk. Amaç adım adım Saraçoğlu Mahallesi'ni yok etmek. Buna izin vermeyeceğiz” diyerek tepki gösterdi.
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:
"Saraçoğlu Mahallesi, Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi olan, kentin içindeki yeşilin korunduğu ender yaşam alanlarından biridir. Saraçoğlu Mahallesi'nin ‘afet riski altındaki bölge’ kararına, tahsislerin kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararına ve 17 Ağustos 2017'de sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Namık Kemal ve Yenişehir Mahallelerinde bulunan bazı taşınmazların Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararına ilişkin davalarımız devam ediyor. Bu davalarımız devam ederken, caddelerin kapatılması Saraçoğlu Mahallesi'nin ranta kurban edilmesinin, yeni inşaata ve yıkımlara konu olacağının göstergesidir. Şimdi de bunu gerçekleştirmek için adım adım ilerliyorlar. Meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri burada yaşamış ve nefes almış insanlar, Cumhuriyetin mekansal değerlerini koruyanlar olarak Saraçoğlu Mahallesi'nin ranta kurban gitmesine izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetle mekansal hesaplaşmanın alanlarından birisi olan Saraçoğlu Mahallesi bizim nefes alanımız burası bizim umutlarımızın yeşerdiği tarihi alan Almanya ve Türkiye'nin ortak kültürel mirası. Devletin barınma politikasının örneği, üst düzey bürokratlarının anılarını biriktirdiği mekân. Saraçoğlu Mahallesi binalarıyla, ağaçlarıyla, özgün mimarisiyle, yaşanmışlıklarıyla gelecek kuşaklara taşınması gereken kıymetlimiz.”
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
"Alanın tamamı, ağaçlar ve yapıların tamamı tescillidir. Alman mimar Paul Bonatz tarafından tasarlanan kültür varlığı olan Saraçoğlu Mahallesi'nin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması için hukuksal süreç dahil, anayasal hakkımız olan her türlü direnişi ve mücadeleyi örgütleyeceğiz. Cumhuriyet değerlerini hedef aldıklarını bir kez daha göstermişlerdir. Saraçoğlu Mahallesi, az bulunan örnekleri ile enderlik değeri, dönemin mimari anlayışını yansıtması ile özgünlük değeri, sivil ve askerin birçok bürokratın orada oturması ile anı değeri ve tarihsel değeri ile birlikte, birçok değeri bir arada taşır. Saraçoğlu Mahallesi'nin en baskın değeri ise belge değeridir. Bunca değeri bir arada taşıyan bir kültür varlığına kıymak vicdansızlıktır. Saraçoğlu Mahallesi’nde kitaplarımızı okuyacağımız, ağaçların altında piknik yapacağımız günler elbet bir gün gelecek.”