"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rüzgâr gibi geçen ömrümüz ve kıyamet

M. Said ZEKİ
27 Ocak 2020, Pazartesi 00:08

‘’Ben ölünce bir elimi tabutumun dışına atın. İnsanlar görsünler ki padişah olan Süleyman bu dünyadan eli boş gitmiştir.’’ 

 - Kanunî Sultan Süleyman

Acaba şu anda dünya kaç yaşında? Hz. Âdem dünyaya ne zaman gönderildi? Hz. Âdem’den günümüze kadar kaç milyar insan bu dünya hanına kondu göçtü? Ben/sen dünyaya ne zaman gözlerimi/zi açtık, nasıl bir hayat bizi bekliyor? Burada ne yapacağız? Dünyadan ne zaman ayrılacağız? 

Ve zor soru: Kıyamet ne zaman kopacak?

NEREDEN GELİP NEREYE GİDİYORUZ?

Elbette soruları çoğaltmak mümkün. Çünkü insan meraklıdır! Kendisinin; ne olduğunu, nereden gelip, nereye gittiğini merak edip sorduğu gibi; kâinatın sırlarını da, dünyanın yaşını da, uzayda hayatın olup olmadığını da, kıyameti de merak eder…

Malûmdur; her canlı gibi insan da, doğar, yaşar ve ölür. Şüphe yok ki ölüm kaçınılmaz. Düşünsenize; biz dünyaya gelirken, binlerce kişi de ömrünü tamamlayıp bu dünyadan ayrılıyordu! Siz bu yazıyı okurken de, şu an Azrail (as) binlerce kişinin terhis tezkeresini okuyor… Genç ihtiyar, kadın erkek, âlim cahil, zengin fakir, zalim mazlum!..

Evet; nasıl ki her işletme, her kurum belli zamanlarda işletme için bir muhasebe, bir denetleme yapar, yaptırır. Verilen sermaye, araç gereçler, zamanında ve yerinde kullanılıyor mu, kâr mı ettik zarar mı diye… Elbette günü geldiğinde insana da sorulacak: ‘Sana verilen nimetleri ne yaptın? Gençliğini, ömrünü, sermayeni nerede ve nasıl harcadın? Hesap günü için ne hazırlık yaptın?’ Öyleyse sorguya çekilmeden önce, nefsimi sorguya çekmeliyim!

BÜTÜN GELECEKLER YAKINDIR!

Bütün gelecekler yakındır, ölüm de yakındır kıyamette. Asıl kıyamet ise; her insanın kendi ölümüdür. Mizah Ustamız Hoca Nasrettin meseleyi kısaca özetlemiş: ‘Hanım ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet!’ Ben öldükten sonra, kıyametin bir gün sonra veya bin sene sonra kopması durumu değiştirmiyor.

Ömrümüz rüzgâr gibi gelip geçiyor. Kendimizi oyun ve oyuncaklarla oyalamak, boş kuruntularla avutmak, sahte reçetelerle aldatmak fayda vermiyor. Ölüm hakikatini değiştirmiyor. 

Bediüzzaman’ın şu sözleri hislerimize tercüman oluyor: “Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zâyi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüyâ gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.”

KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK?

‘Kıyametin ne zaman kopacağını’ soran genç bir sahabeye Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm): ’Onun için ne hazırlık yaptın?’ diye sormuş. Kıyametin kopmasını bilmektense, hazırlıklı olmak daha önemli, değil mi?

Şüphe yok ki; mazlumlar için de, zalimler için de kıyamet kopacak. Çoğu zaman ‘zalim izzetle, -cezasını çekmeden- mazlum zilletle –hakkını ve mükâfatını almadan- bu dünyadan göçüp gidiyor. Demek bir Mahkeme-i Kübraya bırakılıyor.’ Adaletin bir kısmı burada tecelli ederken; ceza ve mükâfatın tamamı o büyük mahkemede verilecek.

‘O GÜN ADALET TERAZİLERİ KURULUR’

Kur’ân-ı Kerîm’de kıyamet hakkındaki birkaç âyet-i kerime meali ise şöyledir: “Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah, kabirlerdeki kimseleri diriltecektir. Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda, kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir.”  (Hacc Sûresi-7, 69)

“Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız; artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan, bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu getirir ortaya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.”  (Enbiyâ Sûresi-47)

O GÜN GELMEDEN ÖNCE…

En iyisi, hesap günü gelmeden önce hazırlık yapmak! Nefsimizi hesaba çekmek! Sahip olduğumuz nimetlerin ve sevdiklerimizin, dostlarımızın kıymetini bilmek! Tövbe kapısı kapanmadan yanlışlarımızı telâfi etmek!

Ne dersiniz?

Okunma Sayısı: 2123
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı