"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’a ‘eleştirel’ yaklaşmak mı?

Mikail YAPRAK
05 Eylül 2019, Perşembe
Hemen ifade edelim ki, durduğumuz yer ve baktığımız perspektif itibariyle, Kur’ân-ı Kerîm’in hakikî bir tefsiri ve Kur’ân’ın malı olduğundan zerre kadar şüphe etmediğimiz Risale-i Nur’a “eleştirel” bakma lüksünün uzağındayız.

Bu bakımdan Risale-i Nur’un uzağında olanlara ve uzaktan bakanlara ve de eleştirmek sevdasında olanlara, hele hele bunu kendilerince bir “vazife” addedenlere, “bunu asla yapamazsınız” diyecek durumda olmadığımız kadar, “yapabilirsiniz” demek salâhiyetine de mânen ve fikren sahip değiliz. 

Bu son ifademize bizi zorlayan sebep, bir Nur Talebesi yazarımızın, Risale-i Nur’a “eleştirel” yaklaşma sevdasında olanlara, onların elini güçlendirecek ve dilini uzattıracak bir “taviz” vermesi oldu. Yazarımızı can ü gönülden tebrik ederiz. Lâkin bir husustaki acizane kanaatimi izhar etmekte bir beis olmasa gerek. 

Acaba, diyorum eleştirel yaklaşımın olabileceğine Üstad’tan şu delili getirmek ne kadar doğru? 

“Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. İşte size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktı ise kalbde saklayınız. Bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz gönderiniz” 

Münâzarât’tan alıntı bu bölümde “benim sözüm” diyor, “Risale-i Nur” demiyor. Peki farkı ne? Çünkü Üstad müteaddid yerlerde “Risale-i Nur benim sözüm değil, Kur’ân’a aittir, Kur’ân’dan gelmiştir” diyor. Ve kalbine ilham edildiği şekline kendisi de ilişmiyor. 

Kaldı ki Üstad, Risaleler telif edilmeden yazdığı bu Münâzarât’ı da sonradan kendi tabiriyle mihenge vurmuş, “altın çıkmış” ve Külliyat’a dahil etmiştir. Yani tabiri caiz ise, onun sözü olmaktan çıkmış, Nur’a ait olmuş.. 

Risale-i Nur ise serapa hakikattir. Hangi kafa fenerinin haddi var ki, bunu eleştirsin. Bu eleştirenler acaba daha alâsını -hâşa- ortaya koyabilirler mi? 

Ömer Nasuhi Bilmen Hoca’nın dediği gibi, onların da kulağına fısıldayan var mı?

Denilebilir ki, bunlar hariçten tenkid gözüyle bakanlardır. Baksınlar, nasipleri varsa baka baka belki hakikata da vasıl olurlar. Ama biz onlara “eleştirebilirsiniz” diyemeyiz. 

Bir zamanlar ehl-i dünya olumsuz ve can sıkıcı bir haberi Zübeyir Ağabeyi aracı yaparak iletmek istediklerinde, Zübeyir Ağabey şiddetle reddeder, “ben bunun aracılığını yapmam, gidin kendiniz söyleyin” dermiş.

 Hem Risale-i Nur’a “eleştirel” yaklaşanlar değil mi ki, Nur’un lisanını “muğlak ve anlaşılmaz” bularak sadeleştirmeye kalkıştılar.

Okunma Sayısı: 3090
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    5.9.2019 21:47:54

    Hristiyanlardan bilhassa Almanlar bize kendi inanciniza elestirel yaklasamiyorsunuz, güya bu davranis sizin icin tabu gibi diye düsünüyoruz sözlerini diyaloglarimizda nadiren duymadik. Biz inancimiza elestirel yaklasabiliyoruz (hinterfragen) siz ise bunu yapamiyorsunuz dediklerinde elestirel yaklasmayla süpheci yaklasmayi gayet acik tefrik edersek biz her konuda elestirel hikayelerle hakikatlere varma metodolojisini Risale i Nurlarla gösterdik. 5 vakit namaz cok degil mi diyen NEFS elestirel bir hikaye degil mi. Keza namazda akla gelen necis düsünceler namazin sihhati hakkinda... ila ahir.

  • Abdulkadir Turan

    5.9.2019 18:25:03

    Risale-i Nur eleştirilemez.Nedeni ise hiç kimsenin onu eleştirecek lüksünün olmayışı. Bunun nedeni ise Risale-i Nur'un,Kuran-ı malı ve tefsiri oluşu.Eleştirel yaklaşımların ise pek bi kıymet-i harbiyesi yoktur.Herkes kendine göre bişeyler çıkarıyor.Üstadımız bu eserler bana yazdırıldı diyor.Risale-i Nur gaybî bir tanzimdir buyuruyor.Bundan daha hakikatli yahut daha mükemmel tabir nerde hangi eserde var.Tenkid edeceksen;araştırıp,hakiki bi gerekçe bulup ona göre edeceksin.Öyle kulaktan dolma içi boş şeylerle eleştiri olmaz.Hele de böyle paha biçilmez bi değer olan Nur Risalelerini.Mikail ağabeyimiz harika bi şekilde izah etmiş zaten.Allah kendisinden razı olsun.

  • ABDULLAH

    5.9.2019 14:56:06

    Münâzarât’tan alıntı bu bölümde “benim sözüm” diyor, “Risale-i Nur” demiyor. Peki farkı ne? Çünkü Üstad müteaddid yerlerde “Risale-i Nur benim sözüm değil, Kur’ân’a aittir, Kur’ân’dan gelmiştir” diyor. Ve kalbine ilham edildiği şekline kendisi de ilişmiyor. BU YAZI SÖYLEDİKLERİNİZİ İSPAT ETMEKTEDİR. hülasa; ASLA RİSALEİ- NUR ELEŞTİRİLEMEZ.

  • Ali

    5.9.2019 14:22:45

    Eleştirel yaklaşmaktan rahatsız olmamalı.Mesele; eleştirel yakalaşana da eleştirel yaklaşma liyakatına sahip olmaktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı