Önceki gün dünyayı şoke eden saldırının planlayıcısı Abdülrahman el-Özbeki'nin, Usame bin Ladin'i vuran ABD'nin Ortak Özel Harekât Komutanlığı'na bağlı komandolar tarafından bir kara baskınıyla öldürüldüğü açıklandı.

Burada dikkat çeken nokta ise IŞİD'in Asyalı liderlerinden Özbeki'nin sonunun, Türkiye'nin verdiği istihbaratla gelmiş olması. Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek bugünkü köşesinde istihbarat kaynaklarına dayandırarak, operasyonun detaylarına ilişkin kritik bilgiler verdi.

• Zeyrek'e göre; Reina katliamcısı Abdülgadir Maşharipov 17 Ocak'ta yakalanana kadar, Türk polisi çok kritik isimlere ulaştı. Türk istihbaratının ortaya çıkardığı bilgiler, Amerikan istihbaratı için de çok değerliydi. Rus istihbaratı da St. Petersburg saldırısından sonra işin peşine düşmüştü.

• Reina saldırısıyla bağlantılı yakalanan isimlerden biri, örgüt hiyerarşisi içinde önemli bir yer tutuyordu. Bu isimlerin sorgusunda ve ele geçirilen cihazların teknik analizlerinde de çok önemli ilişkileri ortaya çıkarıldı.

İSTİHBARATÇILAR DEYRİZOR'A YÖNELDİ


• Bütün bu gelişmeler istihbaratçıları, El Bab kaybedildikten ve Rakka kuşatıldıktan sonra IŞİD’in yeni kalesi haline getirilmeye çalışılan Deyrizor’a yönlendirmişti.

• Takip iki aydan fazla sürdü. Para, mühimmat ve insan trafiği büyük ölçüde netleşmişti. Sonunda Abdülrahman el-Özbeki’ye ulaşıldı. Deyrizor yakınındaki Mayadin kasabasının güneyinde olduğu tespit edildi. Fırat Nehri’nin kıyısındaki bir evde yaşayan Özbeki, sadece Asyalı IŞİD üyelerini koordine etmekle kalmıyor, IŞİD’in Irak ve Suriye’deki mali kaynaklarını da yönlendiriyordu.

• El-Özbeki, yaklaşık yarım saat süren bir operasyonun ardından yanındaki IŞİD üyeleriyle birlikte ölü ele geçirildi.