Referandumun sonucundan çıkaracağımız dersler

.

  • GİRİŞ21.04.2017 06:14
  • GÜNCELLEME22.04.2017 09:12

Geçmişten ders çıkarmayan toplumlar gelecekte aynı hatalar ve yanlışlarla mutlaka bir daha yüzleşirler. Kazanılan tecrübelerden faydalanamayan hareketler önce iç çekişmeler, sonra yapısal kokuşma, daha sonra da çöküş ve yok olmaya  mahkum olurlar.

Geçmiş tecrübelerden ders çıkarmayan kişi ve toplumlar, kendi topuklarına sıkar, kendi iplerini kendileri çeker. Hiç sağa sola bakmadan herkes şapkasını önüne koyarak aynaya bakmalıdır. Dürüst davrananlar  kendileri ile ilgili gerçeği orada görebilirler.

-Bu referandumla artarda 8. sefer seçim meydanında nakavt olan CHP lideri Kılıçdaroğlu kendisini, seçimi kaybeden CHP’ liler de partilerini çok ciddi sorgulamalıdırlar. Avrupa, Amerika, BDP, PKK, DHKP-C, SP, BTP, FETÖ ve Alman istihbaratıyla birlikte birçok batılı örgütlerin kendileriyle alenen aynı blokta olmalarına rağmen neden HAYIR’ cephesinin kazanamadığını anlamaya çalışmalıdırlar. 

Seçimleri iptal ettirmek için anayasa mahkemesi,YSK vs. gibi CHP'nin tanıdık manevra ve ayak oyunları ne ır iflas.Kılıçdaroğlunu, ne de partisini kurtarmaz. Yoksa; ''Eski hamam eski tas, CHP 'yi ancak kurtar iflas'' olur ki, millet bir bela ve musibetten böylece kurtulmuş olur.

-MHP kendi tarihinde belki de en hayırlı bir işe imza atarak EVET dediğini tarihimiz yazacak. Ama, seçim sonuçları gösteriyor ki parti içinde derin çatlaklıklar ve görüş ayrılıkları var. Tabanındaki zeminde oluşan çatlaklar ve fay hatları inşallah MHP’ den ayrı ve farklı bir parti doğurmaz. Çünkü, batı ve Türkiye üzerinde hesabı olan şer güçleri bunun için çalışıyor.

Seçim neticeleri MHP yönetiminin parti tabanına hakim olamadığını, bir önceki seçimde ezici çoklukla kazandıkları belediyelerde bile büyük oy kaybına uğradıkları görüliyor. Bu ise, parti tabanında büyük bir güven kaybına sebep olacağı, parti içi muhalefetin güçleneceği, içten içe tekrar başkanlık yarışının başlayacağı anlamına geliyor. 

-HÜDA PAR Doğu ve Güney Doğuda kendisinden bekleneni ortaya koyarak kitlesel olarak küçükte olsalar bu referandumda büyük rol oynadılardır. Ateist BDP’nin Müslüman tabanı AK Parti ve HÜDAPAR ‘ı tercih ederek BDP’ye tarihi büyük bir darbe vurmuşlardır.

-BDP, KCK, PKK şeytan üçgeni referandumda da kan kaybetmeye devam ediyor. Referandum sonrası kendi değimleriyle ''Sonları olacak...'' mı göreceğiz.

-SP bu referandumda belkide tarihinin ve Milli Görüş Hareketi geleneğinin en trajikomik kararını vererek yoğun bakım ünitesindeki solum cihazının şartelini HAYIR diyerek kendi elleriyle kendisi çekmiş ve siyasi bir intihar etmiştir.

-BBP ‘i son anda, EVET katarının en son vagonuna son anda binerek HAYIR’ cıların cephesinde PKK, BDP,  KCK, FETÖ ile yan yana, aynı karede görünmekten  kurtularak zevahiri kurtarmışlardır.

-Bu referandumdan sonra en çok ders çıkaracak olanlar şüphesiz AK Partililer olmalıdır. Evet, referandum kıl payı kazanıldı. Ama, AKP tabanın beklendiği oran kesinlikle bu değildi. Bu zafer acı ve buruk bir zafer olarak milletin kursağına oturmuştur. Bu baştan herkesçe kabullenilmeli... Yumrukları havalara sıkarak, içi boş sloganlar atmak karın doyurmuyor, ayrıca gerçekleride yansıtmıyor.

Netice ortada, beklentiler büyük. Referandumun zafer mi hezimet mi olduğu  bundan sonra yapılacak yapısal ve sistem değişikliklerinin hız ve kalitesiyle, bekleyen sorunların çabucak çözülüp çözülememesiyle belli olacak.

AK Parti her şeyden önce şu işleri yapmalı;

1- Önce AK Parti kadrolarında, yönetimlerinde hala aktif olarak çalışan, ordu, polis, istihbarat ve devletin etkili makamlardaki kripto FETÖ’ cüleri, PKK'lıları, sol örgütlerin militanlarını vakit geçirmeden titizlikle ayıklayıp temizlemelidir. 

2- Merkez, il ve ilçe yönetimlerindeki menfaatçi, ihaleci, ikiyüzlü, makam ve mevkisini tabulaştırmış, Ak Partiyi çiftlik olarak gören, iktidarın nimetlerini sülük gibi sömüren, yanar döner sözümona AK Partilileri (!) derhal kenera çekip yıllardır bu işe emek veren, çile çeken, samimi dava adamlarını parti yönetimlerine almalıdır.

3- Yerel yönetimlerde halkın sevmediği, haktan ve halktan uzak, bir duruşun adamı değil bir gurubun adamı olan ve öyle hareket eden, sivil toplum örgütleriyle ilgilenmeyen, onlara şaşı bakan, referandumda başarısız olan il, ilçe ve Belediye başkanlarını hesaba çekip cezalandırmalıdır. 

4- Devlet ve parti işlerinden şimdiye kadar uzak tutulan samimi, çalışkan, tecrübeli, vefakar ve fedakar dava adamları etkili ve yetkili makamlara getirilmeli ve kadrolaşılmalıdır. 

En kötü bir dava adamı en iyi bir FETÖ’ cüden, Kemalisten, Sosyalistten, Libaralden, demokrattan daha iyi, daha güvenilir, bu vatana ve millete daha faydalı olduğu ve olacağı asla gözardı edilmemelidir.

5- Aşağı yukarı Anadolunun her şehrinde AK Parti üst yönetimleri mutlu bir azınlığın elinde olup onlara mahkumdur. AK Parti içindeki mutlu azınlığı oluşturan parti baronlarının tekeli kırılmalı, parti geniş halk tabanlarına oturtulmalıdır.

AK Parti CHP’ lileşmeden kurtarılmalıdır.Belediye başkanlarını ve milletvekillerini milletin tercihi değil bu mutlu azınlık tayin etmekte ve millet edebinden ve lidere olan bağlılığı ve saygısından kerhen de olsa parti genel merkez veya il baronlarının adaylarını seçmek zorunda bırakılmaktadır. Ak Parti ne kadar halkın tabanına iner ise, o kadar uzun soluklu ve başarılı olacağı unutulmamalıdır.

Arif Altunbaş, Haber 7

 

 

 

 

Yorumlar1

  • Ali Kemal 6 yıl önce Şikayet Et
    mükemmel bir tespit.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat